ELAZİZ (ELAZIĞ)

Elazığ’lıyım ben.

Kendimden bahsetmekten hiç hazzetmem. Zira beni yetiştiren hocalarım ve bana verilen aile terbiyem böyledir.

Ama bazen gerekiyor insanın kendinden söz etmesi.

Burada maksat kendimizden bahsetmek değil anlatmak istediğim bir husus var.

Dedim ya benim memleketim Elazığ.

Aslında “Elazığ” değil, Elaziz bu güzel beldenin ismi.

Daha doğrusu bir tarihte meydana gelen deprem ile yıkılmış ve yeniden inşa edilmesinde himmet gösteren padişahımız Sultan Abdülhaziz’in ismine izafeten “Mağmuratülaziz”.

Mağmuratülaziz” yani Sultan Aziz’in imar ettiği memleket.

İşte benim memleketim burası. Sultan Abdülaziz’in himmetleriyle inşa edilen şehrin çocuğuyum ben.

“Himmet” ifadesini özellikle kullandım. Bu kelime hususi ve teknik kelimedir. Yukarıdan aşağıya yapılan yardıma “Himmet” denir. Cenab-ı Hak’tan gelen yardıma “Nusret” denir. Aşağıdan yukarıya gelen yardıma “destek” denir.

1930’larda yapılan Türkçe katliamıyla lisanımızın kuşa çevrilmesi sonucunda “yardım” maymuncuk kelimesiyle bunların alayına birden aynı kelimeyi kullanıyoruz.

Hürmet ettiğim bir hocamızdan almıştım bu bilgileri.

“Himmet” deyince aklıma geldi. Bu kelimeyi 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünü irtikâp edenler kullandılar da kullandılar.

Milletimizin tertemiz duygularını sonuna kadar sömürdüler “himmet” kavramıyla.

Şahsen bendeniz bu tuzağa düşmedim hamdolsun beni yetiştiren hocalarımın bilgilendirmesiyle ama bu ülkede en tepedeki yöneticiler bile “ne istediler de vermedik?” demediler mi?

Yazının başında demiştim ya, maksadım kendimden bahsetmek değil diye.

Şahsen FETÖ ile yaptığım mücadeleden söz etmek istiyorum. 15 Temmuz darbe teşebbüsü yaklaşırken uygun olur diye düşündüm.

Elaziz’li olduğumu söylemiştim.

Sultan Aziz’in mübarek hatıralarının olduğu güzel memleket Elaziz.

Sultan Aziz ki, darbeye maruz kalmış ilk Osmanlı Sultanıdır.

Benim memleketimin inşasına himmet eden Sultan Abdülaziz, Mithat Paşa denilen alkolik darbecinin organize ettiği hain darbesine maruz kalmış ve tahtından indirilmiş mazlum bir hükümdarımızdır.

Sultan Abdülaziz tahttan indirildikten sonra ihanetin en dehşetlisi olarak ve en âdi bir şekilde katledilmiştir.

Daha da vahimi bu mazlum padişahımız “intihar etti” yalanı bir asrı aşkın tarih kitaplarımızda yer almıştır.

Belki hala öyle bilen “safdiller” var ülkemizde.

İşte böyle bir memleketin insanıyım ben.

23 plakalı bu güzel beldenin güzel insanlarına selamlarımı takdim ediyorum.

Yazımın uzadığının farkındayım.

Anlatmak istediğim FETÖ ile olan mücadele idi.

Gelecek yazımızda bu mücadeleden bahsetmek istiyorum.

Vesselam.