Akp, iktidara geldiği günden bu güne kadar hep hamasat ve hep duygusal tepkimeler üzerinden kendisini inşa etmiş, tahkimat ve devamiyatını da yine bu iki unsur üzerinden sağlamıştır.

Akp, iktidara geldiği günden bu güne kadar hep hamasat ve hep duygusal tepkimeler üzerinden kendisini inşa etmiş, tahkimat ve devamiyatını da yine bu iki unsur üzerinden sağlamıştır.

Oysa dünyanın gelişmiş hiç bir bölgesinde böylesi bir siyaset anlayışı ve politik tezahür, gerçeklik ve geçerlilik olmamasına rağmen, bu coğrafyanın kodlarını iyi bilen toplum mühendisleri, Akp'nin yol haritasının da çizicileri olmuşlardır.

Kaçlarca kez sorduğumu bilmediğim bir sorunun bunca soruşlarıma ve cevapsız kalmış olmasına rağmen halen cari ve cari olan cevapsız sorumu bir kez daha yeniliyorum.

Ey Akp ! Ezanları susturmak isteyen kim !?
Bayrağımızı indirmek isteyen kim !?
paramıza, ekonomimize, sınırlarımıza, büyümek ve üretmemize engel olmak isteyen kim ya da kimler !?

Biliyorum ki bir kez daha ve hatta on kez daha sorsam yine cevapsız kalacak ve yine aynı ucuz ve değersiz mahasi teraneler bu halkın önüne kurtarıcı (!) bir simit kabilinden atılıp duracaktır.

''Bu can bu bendende olduğu sürece'' diye başlayan ve bambaşka şart kipleriyle devam eden, aleme nizam ve intizam veren ! ve elbette tüm cihana meydan okuyan (!) hamaset cümlelerini ardı ardına sıralayacak olursam şayet, kaç sütunu bu gereksiz saymalara heba edeceğimin hem ben ve hem de bu sütünları takip edenler gayet iyi biliyoruz. Ve yine bizler böylesi gereksiz ve değersiz şeylere vakit ayırmanın israf ve israfın haram olduğunuda gayet iyi biliyoruz...!

Gelelim yazımıza esasen konu olan tatsız, lezzetsiz, vitaminsiz bir başka hamasi söyleme ve onun gerçek tezahürünün nasıl cereyan ettiğine.

Biz olmadan kimse oyun kuramaz !
Biz hem oyun kurucu ve hem de oyun bozucuyuz !
Bu coğrafyanın tek ve en başat aktörü bizleriz !
Bizim olur ve onayımız olmadan karar alınamaz, uygulanamaz ve başarılı olunamaz cinsinden teraneleri az mı dinledik millet olarak !?

Bu gibi gerçek dışı ve salt duygu pompalayan ucube söylemlerin iç pazarda alıcı bulması, dış ve dolayısıyla reel politik karşısında herkesten ve üstelik olur olmaz yer ve zamanlarda esaslı tokatlar yemenize engel olamamaktadır.

Mesela grup başkan vekilinizi yemenize ve üstelik grup başkan vekilinizin parti olarak her daim ağızlarınıza plesenk ve sakız edindiğiniz ucubeleri dillendirmiş olmasına karşın yemişliğiniz, işte bu bahsini yaptığım reel politiğin okkalı tokatının anlamlı ama aynı zaman da utanç verici tezahürüdür.

Size, okkalı bir tokatın ve bu tokat karşısında '' Onlar bizim kardeşlerimizdir ve kardeşler arasında böyle ufak tefek agız dalışları yaşanır '' cinsinden komik benzetmenizin gerekçesinin 10 milyar dolarlık Swap anlaşmasına gebe olduğu, azcık okur yazarlığı bulunan toplumun malumudur.

Üstelik böylesi ağır ve utan verici tokatın sahibi olan ülkenin henüz 1970'li yıllarda bağımsızlığını kazanmış, hüfusu on milyonu bile bulmayan, yüz ölçüm olarak sizin on'da birinize bile tekabül etmeyen bir devletcik tarafından atıldığının izahatını yaparsam, tokatın yıkıcı, yıpratıcı ve utanç vericiliğinin boyutlarını da çıplak şekilde ortaya koymuş olurum diye düşünüyorum.

Dahası, Bu coğrafya da İran ve Mısır gibi devasa iki medeniyetin, Suudi Arabistan gibi devasa bir enerji bankasının varlığını ve sahip oldukları güçleri açıklamaya gereksinim dahi duymuyorum...!

Akp elinde bu denli müşkül duruma düşmüş olan bu devlet ve non halkı, şu veciz sözün anlam ve önemini bir kez daha anımsayacak ve ivedilikle de gereğini yapmakla mükelleftir.

Milletin İstiklalini Yine Milletin Azim ve Kararı Kurtaracaktır...

SAYGI VE ÖZLEMLE...