İSLAM, MÜSLÜMAN VE KUL OLMAK

İslam olmak yani Müslüman ve yani tek olan Allah ile bu içkinlik üzerinden rabıta kurmak. Bize, şah damarımızdan daha yakın olan birisine aracı koymanın evvela inanıldığı iddiasında bulunulan Kuran ve kulu olduğu iddia edilen Allah’a ihanet etmektir.

İslam olmak yani Müslüman ve yani tek olan Allah ile bu içkinlik üzerinden rabıta kurmak. Bize, şah damarımızdan daha yakın olan birisine aracı koymanın evvela inanıldığı iddiasında bulunulan Kuran ve kulu olduğu iddia edilen Allah'a ihanet etmektir.

Akla, bilime, tefekkür ve tecrübeye hakaret etmek demektir. O'dan başkası ( Resul bile olsa ) ile kurulacak ilişkinin kendisi gibi bir fani, ölümlü ve dolayısıyla kendisinden bir gıdım ve bir gram bile fazla ve farklı bir özelliği olmadığı inancı ile kurulmalıdır.

İslam, Müslüman ve kul olmanın olmazsa olmazına dair bu girizgah sonrası gelelim meramımıza.

İslam olmak, Müslüman ve dolayısıyla kul olmak; iman, eylem, ibadet, yardım ve tevekkül bağlamında dini sadece ama sadece Allah'a has ve özgü kılmak ve yine onun dinine başkaca hiçbir şeyi karıştırmamaktır.

İslam, Müslüman ve kul olmak demek içeriksiz, ruhsuz ve salt alışkanlığa müteşekkil bir takım ritüellere sıra dışı bir anlam yüklemek ve Kuran emir ve içeriği ile alakasız bu ritüellere huşu gibi bir kavram ile meşruiyet kazandırmak değildir.

İslam, Müslüman ve yine bütün bunların gereği olan kul olmak bir tavır, tutum, omurga, haysiyet, özgürlük, şeref, onur ve duruş sahibi olmak demektir ki, buradan meydana gelecek en küçük sapma bütün bu değerleri bir anda ayaklar altına almak demektir.

İslam, Müslüman olmak, kul olmak, yaşıyor olmanın ve dolayısıyla hayatın her anının hakkını vermek demektir. Ne pahasına olursa olsun mazlumun yanında durabilmek ve bedeli ne olursa olsun zalimin karşısında ve zulme engel olmak demektir.

İslam, yani Müslüman olmak demek zengin olmanın, mal, mülk ve servet sahibi olmanın hakkını verebilmek demektir. Malın, mülkün, servetin ve şehvetin elinde oyuncak olmuşların ve olmuşluğun Müslüman olmak ile zerre kadar alakasının olmadığı bilincini her daim canlı tutabilmek demektir.

İslam, yani Müslüman olmak fakirliğin de eğilmeden, bükülmeden, kula kulluk yapmadan onurlu, gururlu ve haysiyetli şekilde hakkını verebilmek demektir.

İslam ve Müslüman olmak gücün, saltanatın, imkan ve olanakların hakkını verebilmek demektir. Güç ve otoriteyi arzu, heva ve hevesine göre değil Allah ve onun hakkını gözeterek şefkat, merhamet, saygı ve sevgiyi bir lahza bile pas geçmemek demektir.

İslam, yani Müslüman olmak demek hakkı verilmiş bir babalık, analık, abilik ve ablalık yapabilmek demektir. Evlat olmanın, erkek, kız, dayı, amca ve patron olmanın hakkını verememişliğin karşılığı İslam ve Müslüman olunamayacağı bilincini sarih bir şekilde kuşanmış olmak demektir.

Haramın, helalin, doğrunun, yanlışın, yemenin, içmenin, doymanın, aç kalmanın, ağlamanın, gülmenin ama özellikle ve özellikle İSYAN EDEBİLMENİN HAKKINI VEREBİLMEK DEMEKTİR İSLAM VE MÜSLÜMAN OLMAK…

İslam ve Müslüman olmak Hacı olmanın, hoca olmanın, alim ve muallim olmanın, öğrenci ve talebe olmanın, koca, sevgili ve eş olmanın, vermenin ve almanın, satmanın, saklamanın, gizlemenin, koruma, kollama ve muhafaza edebilmenin hakkını verebilmek demektir.

Dostluğun hakkını verebilmektir İslam ve Müslüman olmak. Duymanın, görmenin, iştirak etmenin, müşterek olmanın, hissetmenin ve bütün bunların gereğini hakkı ile yüksünmeden, iç çekmeden, eli titremeden, ince ve çirkin hesaplara düşmeden yerine getirmesi gerekenleri Allah'ın gördüğü, duyduğu, bildiği ve en güzel şekilde takdir edecek makamın da yine Allah olduğu bilinciyle yapmak demektir.

İslam ve Müslüman olmak pısırık, ürkek ve korkak olmamak demektir. Müslüman olmak cesaretin ve onurlu duruşun hakkını vermek, korkulacak, utanılacak, hicap duyulacak yegane makamın Allah olduğunu kanıksamış olmak demektir.

İslam ve Müslüman olmak demek bu dünyanın bir oyun ve eğlence, kısacık bir ömür ve her şeyin sanal bir gerçeklikten müteşekkil olduğunu kavramış olmak ve bu basit düzlemi gerçek ile hakikat ile ve doğru ile satışa tabi tutmanın en büyük ahmaklık olduğundan zerrece kuşku duymamak demektir.

Bütün bu parametreler ışığında amasız, fakatsız, lakinsiz, korkusuz ve pazarlıksız şekilde tercih yapabilmiş, yaptığı tercihin arkasında durabilmiş olan tüm İSLAM, MÜSLÜMAN VE ALLAH'A KUL OLANLARA BİN SELAM OLSUN…