Adalet İstiyorum
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve çevresinin "adalet" için yürümeleri çok manidardır.
Adalet herkese lazımdır.
Sokaktaki vatandaşa da lazım. Saraylarda ve köşklerde yaşayan zengin ve müreffeh vatandaşlara da lazım.
Sivillere de lazım…
Askerlere de lazım.
Siyasetçilere de lazım.
Adalet, mülkün temelidir.
Küfür ayakta kalır.
Devletler küfürle devam ederler….
Ama zulüm ile devam edemezler. Yakın zamanda İslam âleminde görülen bütün bu huzursuzlukların ana sebebi zulümdür. Adaletin olmayışıdır.
Ben de adalet istiyorum!
Osmanlı yıkılırken dev imparatorluğun hazinelerini zimmetlerine geçiren ve Türk milletini fakir bırakan asalaklar (kan emiciler) hakkında adalet istiyorum.
Şu anda dış ülkelerde vatan hasreti çeken bütün maddi imkanlardan yoksun Osmanlı hanedanı için adalet istiyorum.
Milli şef döneminde evde torununa Sübhaneke duasını öğrettiği için Tevhid-i tedrisat kanuna muhalefetten dolayı Sultanahmed meydanında idam edilen o dede için adalet istiyorum.
Daha şapka kanunu çıkmadan önce yazmış olduğu kırk sayfalık “Frenk mukallitliği’ risaesinden dolayı yargılanan ve idam edilen Merhum Atıf Hoca için adalet istiyorum.
Milli şef döneminde idam edilen alim, evliya ve Salihler için adelet istiyorum.
Milli Şef dönemin Dersim'de öldürülen, kız çocuklarını başkalarına zorla evlatlık verilen Alevî kardeşlerim için adalet istiyorum.
1960 Darbe mağdurları için adalet istiyorum.
Türk milletini milli şef zulmünden kurtaran demokrasi ile tanıştıran bu vatanın evladı Adnan menderes ve arkadaşları için adalet istiyorum.
İnkılap yapmanın ortamı olgunlaşsın diye sağcı ve solcu diye kutuplara böldürülen ve sonra birbirine düşürtülen gençler için adalet istiyorum. Onlar hayatlarının baharında solup gittiler.
Rahmetli Başbuğ, Türkeş için adalet istiyorum. Türk kültürünü benimseyen atalarına saygı, milli değerlerine bağlı, vatan sevgisinin imandan geldiğine inanan gençler yetiştirmeye çalışan rahmetli başbuğ Türkeş ve onun arkadaşları için adalet istiyorum. Onlar neden hapse atıldılar? Neden tırnakları çekildi.
12 Eylül mağdurları için adalet istiyorum.
12 Eylül'de yaşları büyütülüp idam edilen çocuklar için adalet istiyorum.
Başörtüsünden dolayı işten atılan, ortaokul ve lise okuyamayan, üniversiteye alınmayan, okul kapısından kovulan hatta ve hatta 'İkna Odaları'na kapatılarak cahil bırakılan gencecik bacılarım için adalet istiyorum.
28 Şubat mağdurları için adalet istiyorum.
Başbakanlıktan el çektirilen rahmetli Başbakan Erbakan için adalet istiyorum.
Rahmetli Muhsin başkan için adalet istiyorum. Gayesi imanlı gençler yetiştirmek, vatan ve millete hizmet etmek olan sevgili Muhsin başkan yıllarca hapishanelerde çürüdü. Ve en son karlı bir günde Helikopterini düşürdüler. Hala o hadise tam aydınlatılmadı. Sevgili Muhsin başkan için adalet istiyorum.
Siyasî adamlar siyasî konuşacaklar. Görevleri bu… Siyasî konuştukları için haklarında şu veya bu şekilde haksız yere dava açılan ve içeriye atılan bütün siyasetçiler için adalet istiyorum.
Fail-i meçhul olarak öldürülenler için adalet istiyorum.
Ergenekon, Balyoz ve benzeri hadisler ve kumpaslarla şerefli mazileri kirletilmeye çalışılan ve hapishanelere güzide ordumuzun o mümtaz subay ve astsubayları için adalet istiyorum.
Gezi olaylarını tertipleyerek gençleri seçilmiş hükümete karşı kışkırtan ve Türk ekonomisini zaafa ve zarara uğratanlar için adalet istiyorum.
15 Temmuz gecesinde Türk demokrasisine darbe vurmak isteyenler hakkında adalet istiyorum. Zira seçimle gelen seçimle gider.
FETÖ mağdurları için adalet istiyorum. Şehid edilen yüzlerce şehidin ve binlerce gazinin hakları için adalet istiyorum.
Bütün mazlumlar için adalet istiyorum. Doğal olarak da aklıma şu soru geliyor:
"Sayın Kılıçdaroğlu bir kişi için değil; bütün mazlumlar için adalet istemen daha doğru olmaz mıydı?"
Adalet isterken etik davranmak gerek. Mazlumun, rengi, ırkı, dili, dini, mezhebi, tarikatı veya partisi baz alınmamalıdır.
Mazlum, mazlumdur. Allâh kimin zalim ve kimin mazlum olduğunu hakkıyla bilir. Allâh'ın laneti zalimlerin üzerinedir. Vesselam.
