2014 yılında Pakistan'da krizin aktörleri FETÖ yapılanmasının bir benzeri olan Tahir-ül Kadri hareketi ve İmran Han gösterilmişi. Pakistan'da İmran Han ile Tahir-ül Kadri taraftarları o dönem Başbakan olan Navaz Şerif'in istifası talebiyle hükümet karşıtı gösteriler düzenlenmişti.

2014 yılında Pakistan'da krizin aktörleri FETÖ yapılanmasının bir benzeri olan Tahir-ül Kadri hareketi ve İmran Han gösterilmişi.

Pakistan'da İmran Han ile Tahir-ül Kadri taraftarları o dönem Başbakan olan Navaz Şerif'in istifası talebiyle hükümet karşıtı gösteriler düzenlenmişti. Bu ikilinin darbe yapılacağı iddialarında isimleri geçiyordu.

Fakat ortada ince bir çizgi vardı. Bu ince çizgiyi devlet televizyonuna yapılan bir saldırı ortaya çıkarmıştı. İmran Han devlet televizyonuna yapılan saldırının ardından Twitter'dan saldırganlar arasında partisinin üyeleri olmadığını belirterek şiddet olaylarının davalarına zarar vereceğine dikkat çekmiş ve PTI'nin her zaman barışçıl bir tutum izlediğini, silah kullanmadığını vurgulamıştı.

Şimdi Tahir-ül Kadri hareketini daha iyi anlamak için ise 2017 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı İslam Araştırmaları Merkezi tarafından yayımlanan 'Gülen Yapılanması' adlı kitaptaki bilgilere bakalım.

Kitapta FETÖ elebaşısı Gülen gibi Tahir-ül Kadri'nin de devletin ordu, polis ve yargı erklerine sızarak dışarıdan ülkesine yaptığı müdahalelerle kaos çıkarmayı amaçladığı anlatılıyordu.

Pakistan'da yargıya darbe yaparak dönemin Başbakan'ı Navaz Şerif'i görevinden uzaklaştırdığı söylenen Tahir-ül Kadri kendisine Gülen gibi rüyalar üzerinden Hz. Peygamber ile görüştüğünü öne sürerek kurtarıcı bir liderlik misyonu yüklüyordu.

Okullar ve yardım teşkilatı, ılımlı İslam söylemi yöntemi de tıpkı FETÖ'cüler gibiydi.

İmran Han ise Pakistan'da başbakanlık için en güçlü aday olarak görülmüş, Han ordunun adayı olduğu ve istihbarat servisinin perde arkasından rakiplerine karşı oyunlar çevirdiği iddialarını şiddetle yalanlamıştı.

Ezeli rakibi Navaz Şerif'e karşı yolsuzluk karşıtı kampanya yürütmüştü. (Şerif'in çocuklarının, yurt dışına para kaçırmak ve yurt dışında servet edinmek için kullanıldığı iddia edilen offshore şirketlerle bağlantılarının olduğu söylemi 2015 yılında sızan Panama Belgeleri'nde yer alıyordu.)

Pakistan'da 25 Temmuz 2018 tarihinde yapılan genel seçimleri ise İmran Han'ın liderliğini yaptığı Pakistan Adalet Hareketi kazandı.

Bundan sonraki gelişmeler de ilginçti. Başbakan olarak göreve başlayan Han'ı Pakistan'ın FETÖ'sü bir önceki hükümet döneminde askeri liseye teröristlerin yaptığı baskın sonucu katledilen 140 öğrencinin sorumlusu olarak gösteriyordu.

Pakistan devleti içine sızdığı söylenen Tahir ül Kadri yanlılarına Han bunun öncesinde savaş açmıştı. Bu konuda da başarılı olduğu ifade ediliyordu.

İmran Han Türkiye ile de iyi ilişkiler kurmuş 15 Temmuz darbe girişiminin karşısında açıklamalarıyla dikkat çekmişti.

En önemlisi de FETÖ'nün Pakistan'daki okullarının Maarif Vakfı'na devri ve FETÖ yapılanmasının terör örgütü ilan edilmesi olmuştu.

Terörle mücadele başta olmak üzere savunma sanayi dahil Pakistan ile işbirliği İmran Han döneminde arttı.

Han 15 Temmuz karşıtı açıklamalarıyla kalmamış Kıbrıs konusunda ve ülkemizin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna imkan vermemek, bölgeye barış ve huzuru getirmek için gerçekleştirilen Barış Pınarı Harekatı'na da destek vermişti.

Öyle ki İmran Han, Diriliş Ertuğrul dizisinin Ramazan ayı boyunca devlet televizyonu PTV'de yayımlanmasına olanak sağlamıştı. Hollywood ve Bollywood yapımlarının ülkedeki ahlaki değer ile kültüre zarar verdiğini ifade ederek de Diriliş Ertuğrul ile ilgili 'Romantizm var, tarih var, en önemlisi İslami değerler var. Gençlerimize İslam tarihi ve değerlerini öğretmekte faydalı olacaktır.' açıklamasıyla dikkat çekmişti.

Bugünlere gelindiğinde ise 'ABD muhalifler ile işbirliği içerisinde Pakistan'da darbe girişiminde mi bulunuyor?' sorusu gündemde.

Han, ABD'nin organize ettiği bir hareketle hükümetin devrilmek istendiğini açıkladı.

Destekçilerine sokaklara çıkarak komploya direnme çağrısı yapan Han'ın diğer bir çağrısı üzerine Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi meclisi feshetti. 90 gün içerisinde seçimlerin yapılacağını duyuruldu.

Gözüken o ki İmran Han ne ABD'yi ne de kuklası Tahir-ül Kadri'yi memnun edecek çalışmalar yapmadı.

Kurtuluş Savaşında ülkemize yaptıkları yardımlarda olduğu gibi her zaman kardeşliğini gösteren Pakistan halkı en iyi kararı verecektir.

Bunun engellenmesine yönelik Türkiye olarak Pakistan'ın yanında olduğumuzu daha gür bir sesle göstermeliyiz.

ABD'nin muhaliflere verdiği destekle bir iktidarın nasıl devrilmeye çalışıldığını bizzat ABD Başkan Joe Biden'in açıklamalarıyla gören ve 15 Temmuz'u yaşayan bir millet olarak gün Pakistan halkıyla dayanışma günüdür.

Amerika'nın karşı olduğu değerler bir milletin birliği, bağımsızlığı ve özgürlüğüdür.