Toplu taşıma yolculuğunda insanların ter kokması diğer insanlara büyük eziyet oluyor. Kişiler buna maalesef aldırış etmiyor. Temizliğin zenginlikle bir alakası yok!

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) bir hadislerinde “Temizlik imanın yarısıdır.” buyurmuştur.

Dinimiz temizliği imanın şartlarından biri kılmıştır. İbadetlerin kabul edilmesinin ilk şartı, maddi ve manevi temizliktir.

İnsan üstünü, başını, kılık, kıyafetini, oturduğu-yattığı, yeri ve çevresini her türlü kir ve pisliklerden temiz tutmalıdır.

Peygamberimiz (s.a.v) beden temizliğine büyük önem verirdi.

Hz. Peygamber (s.a.v) çevresindeki insanlara temizlik alışkanlığını kazandırmaya çalışmış, kılık kıyafet temizliğinin önemine de dikkat çekmiştir. Kendisi de temiz ve güzel elbise giyer, hoş koku sürünürdü.

Ebûl-Ahvas (ra.) adındaki sahabi şöyle demiştir: “Ben perişan bir kıyafetle Peygamberimizin huzuruna geldim. Peygamberimiz beni o halde görünce:

 “Malın yok mu?” diye sordu. Ben: “Var,” dedim. Peygamberimiz; “Neyin var,” dedi. Ben: “Devem var, koyunum var, atım var, hizmetçim var,” dedim. Bunun üzerine Peygamberimiz:

 Mademki Allah sana varlık verdi, Allah’ın bu nimet ve ikramı üzerinde görünsün” buyurdu. 

Bir cuma günü üstü başı toz içinde, terlemiş vaziyette huzuruna gelen birine, “Keşke böyle bir günde temizlik yapsaydın” demiştir. (Buhârî, “Cuma” 15; Müslim “Cuma” 1.)

  “Orada (takva mescidi) temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah da tertemiz olanları sever.” (Tevbe, 9/108.) ayeti indiğinde Peygamberimiz, bu ayette övülen Kubâ ehline “Siz nasıl temizleniyorsunuz ki Allah Kur’an’da sizden övgüyle bahsediyor?” diye sorunca “Biz namaz için abdest alırız, cünüplükten guslederiz, su ile istinca ederiz. Yani büyük ve küçük abdesti bozduğumuzda o mahalli güzelce su ile temizleriz”( İbni Mace, Taharet, 28. ) diyerek cevap vermişler, “Su kullanarak” her türlü kirden temizlenmeye özen gösterdiklerini vurgulamışlardır. 

Elbiseni temiz tut, günahlardan uzak dur!”(el-Müddessir 74/4-5) “Allah tövbe edenleri ve temizlenenleri sever”(el-Bakara 2/222) buyurulması da Kur’an’ın bedeni ve ruhi temizliğe verdiği önemi göstermiştir.

İnanan insanlar olarak bizler için çok örnek vardır. Bu nedenle beden temizliğimize de özen göstermemiz şarttır. Şayet inanan insanlar değilseniz de en azından saygı adına bunu yapmalısınız. İnsan her şeyi bırakın kendi kokusundan da mı rahatsız olmaz.

Diğer bir konu toplu taşıma da yer vermek zorunda mıyım ben de yorgunum! Gencecik çocuklar kulaklıklarını takmış iki büklüm olmuş yaşlılar ayakta! Unutmayın eninde sonunda Allah ömür verirse herkes yaşlılığa maruz kalacak.

Bugünün ihtiyarları dünün gençleriydi. Bugünün gençleri de yarının ihtiyarları olacak. Bu kaçınılmaz bir gerçek.

Peygamber Efendimizin (s.a.v)  “ Bir genç, ihtiyar bir kimseye yaşından dolayı hürmet ederse, Allah da ona yaşlılığında kendisine hürmet edecek birisini hazırlar ” buyurmuştur.

Yani gücün varken bir yaşlıya yer verince kendinden bir şey kaybetmez insan. İnsan olmanın erdemini yaşar. Mecbur olmadığın şeyler nezaketin kapısıdır.

Son olarak toplu taşımada dikkatimi çeken diğer bir konudan bahsetmek istiyorum. Özel hayat adı üstünde kişiye özeldir. Yıllar önce bu işler ilk başladığında Bodrum’da insanlar sokakta öpüşüyorlarmış diye duyduğumuzda ben İslamiyet’in İ’sini bilmeyen bir kişi, çevremde seküler ama duyduğumuzu hayretler içinde karşılayanlardık. Yani söylemek istediğim şu ki bu toplumun bozulması kolay olmadı. Ayıp kavramı herkes için vardı hala da var. İkili ilişkilerinizi herkesin içinde toplu taşıma araçları içinde, duraklarda yaşamak zorunda değilsiniz. Gidin özelinizi, mahreminizde yaşayın. Sizin utanma duygunuz olmayabilir ama insanlar sizin özelinize maruz kalmak zorunda değil.

İnsan olmak aslında çok kolay. Bunun tüm yolları da gösterilmiş. Yeter ki kişi “insan” olma konusuna karar versin. İnsan olurken de bunu sadece kendisi için değil çevresi için de yapabilsin.