YEDİ DÜVEL VE BEKA !

Birkaç seçimdir pazara sürülmüş olan ve anlaşıldığı kadarıyla bu seçimde de tedavülde kalacak gibi görünen iki kelime

Yedi Düvel ve Beka

Evvela yedi düvel ile başlayıp, hep beraber üzerinde biraz kafa yoralım mı ?

Yedi düvel ile savaş halinde olduğumuz söylenip durmakta. Bende bunun üzerine birkaç kemal eylemek istiyorum.

Benim bildiğim iki tür savaş yöntemi bulunmakta.

Birincisi, hepimizin bildiği sıcak savaş. Yani şakası olmayan, ölünen, öldürülen ve büyük yıkımlara sebep olan sıcak savaş. Böylesi bir durumu yaşamak bir kenara düşünmek dahi istemiyorum.

İkincisi ise soğuk savaş. Yani çok çeşitli ekonomik ve siyasi ambargonun devrede olduğu, bir bakıma silahsız ve kansız şekilde ellerinizin ve ayaklarınızın budandığı soğuk savaş.

Sıcak savaş tezini, konuşmaya gerek dahi olmaksızın çöp kutusuna attım.

Gelelim ikinci tez olan soğuk savaşa. Böyle bir olasılıktan ne kadar söz edebiliriz diye evvela bir takım bilgiler vermek istiyorum.

Ülkemiz üye olduğu uluslararası kuruluşlar var.

Bunlar

1: NATO ( Kuzey Atlantik Paktı )

2: Agit ( Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı )

3: EİT (Ekonomik iş birliği örgütü )

4: G-20 ( Gelişmiş ve Gelişmekte Olan 20 Ülke )

5: OECD ( Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma )

Ve daha bir sürü uluslar arası örgütler ile iş birliği halindeyiz ve her türlü ortak çalışmalar yapılmaktadır. Yani bu kurumlar arasında Ülkemize dair herhangi bir yaptırım söz konusu değildir.

Gelelim Ülke olarak yaptığımız İhracat ve İthalat döngüsüne.

Yaklaşık yüz altmış milyar dolarlık bir ihracatımız var. Bu ihracatımızın %95’ini de Avrupa’ya (hıristiyan Dünya ) yapmaktayız…!

Keza, yaptığımız ithalatın da hepsini yine bu Hıristiyan dünyadan yapmaktayız. Bütün bu verilerin sacayaklarını daha fazla çeşitlendirmek ve zenginleştirmekte mümkün. Ve elimizde ki bütün verileri ister alt alta ve isterseniz yan yana koyun, savaş emaresi taşıyan tek bir gelişme dahi yoktur. Birkaç aklı evvel çıkarak spesifik bir iki olayı önümüze koyarak işkembe-i Kübra’dan atmaya kalkarsa eğer, ona da vereceğimiz cevabımız da deriz ki, ABD ile Almanya arasında ki sorunların gerek siyasi ve gerekse ekonomik büyüklüğüne baktın mı ?

Almanya ile İngiltere arasındaki ve ya Fransa ve İtalya arasında ki siyasi ve ekonomik sorunlar, bizlerin tamamı ile yaşadığımız sorunlardan çok daha büyükler.

Gerçek tablo bu iken, bir takım siyasi manipülasyon ve dezenformasyon girişimleri ile ufkumuzun bulandırılma girişimleri perdenin gerisinde ki gerçek hedefin kendisidir.

Fotoğrafın ulusal ( makro ) ölçekteki görüntüsü bu iken, belediye ( mikro ) seçimleri için Beka gibi, yedi düvel gibi yaklaşımlar ise hepten komik kaçmaktadır.

Bizim Ülke olarak ne beka sorunumuz ne de yedi düvel sorunumuz yoktur. Gayet tabidir ki ulusal arena da her Devlet kendi çıkarlarını gözeterek bizim Ülkemiz ile bir takım konularda karşı karşıya gelmiştir ve gelecektir de. Aynı durum bizim Ülkemiz için de geçerlidir ve zaman zaman biz de kendi çıkarlarımız için stratejik hamleler yapmışız ve yapmaya da devam edeceğiz. Ancak bütün bu doğal seleksiyon içerisinde garip garip söylemlerde bulunarak şapkadan cin çıkarmaya çalışmak hem komik ve hem de acınası bir girişimdir..