İktidar şerik kabul etmez ve cemaat örneği

Abbasi hükümdarı Harun Reşid'in meşhur veziri Bermeki ailesinden Cefer'di. Harun Reşit onu o kadar severdi ki onsuz hiç bir şey yapmazdı. Bu nedenle devletin dizginleri gerçek anlamda Ceferin eline geçmişti. İnsan, işlerini yaptırmak için vezir Cafer'e yakın olmaya çalışırdı.

Harun Reşid ile Cafer bir gün bir elma bahçesine gittiler. Cafer Sultana elma vermek istedi. Sultanın omuzuna çıkarak ağaçtan elmayı kopardı. Sultan elmayı çok beğendiğinden bahçe sahibini ödüllendirmek istedi. Gelen bahçe sahibi de Bermeki ailesindendi. Sultandan tek bir şey istedi:

"Benim Bermeki ailesinden olmadığımı ve onların işlerinin sorumluluğunun bana ait olmadığını yazılı bir belge ile bana ver." Sultan bu isteğe şaşırmasına rağmen yazılı belgeyi verdi.

Aradan biraz zaman geçti. Sultan, devletin dizginlerinin elinden çıktığını ülkeye gerçek anlamda vezir Cafer'in hükmettiğini anladı ve ona karşı davranışı değişti. Güvendiği adamlarını topladı. Bir gecede bütün Bermeki ailesinin ileri gelenlerini öldürdü.

Sıra bahçe sahibine gelmişti. O, sultanın kendisine verdiği yazıyı gösterdi. Bunun üzerine sultanın huzuruna çıkardılar. Sultan şaşkınlıkla ona sordu:

"Olayların bu şekilde sonuçlanacağını nereden anladın?"

Sultanım! Cafer sırtınıza bindiği an bunun böyle devam etmeyeceğini anladım.

Hikayenin sonu: Sultan elma bahçesi sahibine dokunmadı.

KISSADAN HİSSE: Cemaat on yıl iktidarın bütün nimetini hoyratça kullandı. Hatta insanlar, bir çıkar ve menfaat elde etmek için ak partiye yanaşmak yerine cemaate yanaşmayı tercih ettiler. Çünkü onlar hem iş bitirici ve hem de adamlarına sahip çıkmaktaydılar. Ama ne zaman ki haddi aştılar, o zaman kalem kırıldı. Tıpkı Harun Reşit'in yaptığı gibi