Geçen hafta bir hasta geldi.

Geçen hafta bir hasta geldi.
Kendisi uzman çavuş ve gazi…
Bir olay anlattı. Kanım dondu.
Sizinle paylaşmak istiyorum.
***
Olay 15 Eylül 2016 günü meydana geliyor.
Bir ay önce…
Diyarbakır jandarma komandosu,
Hani ilçesi, Kırım köyüne bir operasyon düzenliyor.
Saat 17oo civarında köy kuşatılıyor.
Arama yapılırken köy muhtarı geliyor,
Evini gösteriyor. Ortada sofra var.
Muhtar diyor ki, “teröristler geldi.
Zorla eve girdi. Bize yemek hazırlattı.
Yarım saat önce de bir binbaşı telefon etti.
Operasyon başlıyor kaçın dedi, onlarda hızlıca kaçtılar” diyor.
Köyün dışında tepeye yerleşen teröristler,
Askerlere roket atarla saldırıyor.
İki uzman çavuş yaralanıyor.
***
Askerler, durmu derhal üst komutanlara haber veriyorlar .
Telefon araştırmasında binbaşı yakalanıyor.
Uzman Çavuş diyor ki; “Bu millet bunlara on binlerce lira,
Maaş ödüyor. Niye ihanet ediyorlar?”
***
Gerçekten bunun bir mantığı olmalı.
Sebebi şu, bu güne kadar her rütbe yükselişinde,
FETÖye minnet duyuyorlar.
Onlar sayesinde bu makamlara gelmiş.
Onun diyetini ödüyorlar.
Bir diğer sebep de kızgınlık…
Bunlara kimler düşman gösterildi ise,
Mesela İran, mesela Tayyip Erdoğan…
O halde bu düşmanlık uğruna,
Vatan hainlerine bile yardım ediyorlar.
Son 7 haziran seçiminde HDP yi destekledikleri gibi…
***
Tıpkı Alevi olan kardeşlerimizin,
Sünnilere Yezit deyip,
Onlara nefreti körüklemesi gibi…
Halbuki, hiçbir Sünni yezit değildir.
Her Sünni , Aleviler gibi,
Yezitten nefret eder.
Her Sünni, mağdur Hz Hüseyni,
Canı gibi sever.
Ama buna rağmen kardeşlik teessüs etmiyor.
Çünkü kışkırtıcılar, hep düşmanlığı gündemde tutuyor.
***
İşte FETÖ cülerin, kafirleri sevmesi,
Müslümanları sevmemesi,
Vatanına, milletine ihanet etmesi,
Bu minnet ve kızgınlık duygusundandır.
Onun için Allah gıybeti ve iftirayı yasaklamıştır.
Hasılı, bu dehşet verici olay,
Oldukça ibretengizdir.