“Dışarı, dışarı!”

Boğaziçi Üniversitesinde 15 Temmuz şehitlerinin anıldığı bir programda Kur’an-ı Kerim tilaveti yapılacağı sırada öğretim üyesinin biri, “Kur’an ibadethanelerde okunur” diyerek tepki göstermiş. Orada bulunanlar (muhtemelen üniversite haricindekiler) “Kur’an-ı Kerim her yerde okunur. Rahatsız olan dışarı çıkabilir” demişler. Kur’an-ı Kerim’den rahatsız olan Boğaziçi öğretim üyesi de dışarı çıkmış.
Şimdi, şu hususlar merak konusu değil midir?
Kur’an-ı Kerim’den rahatsız olan bu öğretim üyesi, FETÖ’ye karşı ebeveyniyle helalleşerek evinden ayrılan ve şehit olurum düşüncesiyle abdest almasından da rahatsız olmuştur. Zira bu kafaya göre abdest sadece ibadethanelerde alınır.
15 Temmuz gecesi FETÖ ‘cü hainlere direniş gösteren 9 yaşından 83 yaşına kadar olan vatandaşlarımızın “Allahü ekber” şeklinde tekbir getirmesinden, bu Boğaziçi öğretim üyesi rahatsızdır. Zira bu kafaya göre tekbir sadece ibadethanelerde getirilir.
Bunlar değil midir, inancımızı ibadethanelere hapsedip meydanı işgal ederek FETÖ’cülere zemin hazırlayanlar?
Kur’an’dan rahatsız olan bu öğretim üyesi, acaba PKK’nın yıldönümü Boğaziçi üniversitesinde kutlanırken aynı tepkiyi göstermiş midir? “PKK bir dağ örgütüdür ancak dağda kutlanır” demiş midir?
Merak ediyoruz.
Üniversite öğrencileri böyle arkaik, arızalı ve zedelenmiş beyinlerden uzak tutulmalıdır. Merak ediyorum; acaba bu öğretim üyesi hangi derse giriyor?
Bizim tavsiyemiz bu ve benzeri Kur’an’dan rahatsız olanlara tavsiyemiz şudur; “Bu topraklar Kur’an ve ezanla yoğrulmuştur. Rahatsız oluyorsanız daha da dışarı çıkabilirsiniz. Tıpkı Nazım Hikmet gibi”.

ÖFKE

Yiğit, güreşte rakibini yenen değil öfkelendirildiğinde öfkesini yenendir.

Öfkelenmemek başka şeydir, öfkelendirildiğinde öfkesine dizgin vurmak farkıdır.

Öfke insanda potansiyel olarak vardır ve yok edilemez. Yiğit o kişidir ki, hem öfkelendirilecek hem de öfkelenmeyecek.

Zira, öfkelenmek dengeyi bozar, öfke değil.

Kişi öfkeyi öyle kullanmalı ki, rüzgârın yelkene kuvvet verdiği gibi olsun. Yiğit istikametini bilir ve öfkesini müstakim bir istikamette kullanır ve kullanmalıdır.

Öfke öyle bir kuvvettir ki, doğru kullanırsa diriliktir.

Mesela 15 Temmuz şehitlerimiz için Kur’an-ı Kerim tilavetine itiraz eden bir öğretim üyesine, bağırarak öfkeyi kullanmak enerji israfıdır. Bu tipler için sakin bir şekilde kapıyı göstermek, öfkenin en mütekâmil kullanımıdır.

Yahut adaleti sokakta arayanlara, İstiklal mahkemelerinin adresi vererek Alilere (kılıç ali, kel ali bilmem ne ali) yönlendirmek, öfkenin optimum kullanımına örnek teşkil edebilir.

Öfkesiz insan yaşayan ölü gibidir.

Öfke enerji gibidir….