Ben terörü bir senede bitiririm

Terör, Türkiye’nin başında büyük bir bela.

Terör bütün dünyada var.

Hususiyetle de İslam alemînde terör daha çok var.

Aslında selamet, barış, kardeşlik, birlik ve beraberliğin sembolü olan İslam coğrafyasından teröristlerin çıkmalarının sosyolojik birçok sebepleri var.

Son zamanlarda Türk menşeli teröristlerin sayılarında büyük bir patlama oldu.

Hapishaneler doldu taştı.

Yazık bu ülkeye… Yazık bu ülkenin insanlarına…

Türkiye’nin hep vatan hainleri ve terör ile anılması, bu gazi millete yakışmıyor!

Şahsen benim gönlüm inciniyor.

Terörü bitirmek için akıl ve fikir yürütüyorum. Bazen geceleri bile rüyalarıma giriyor.

Sağcı, solcu, dindar, ateist, Kemalist, komünist ve değişik fikirdeki bilim adamlarıyla bu konuyu konuşuyorum.

Tartışıyorum.

Okuyorum.

Her gazi Türk vatandaşı gibi bende terörizmden rahatsızım.

Haberlerde bir Mehmetçik’in şehit olduğunu dinlediğim sabah kahvaltı edemiyorum.

Sonuçta edindiğim bilgiye göre söylüyorum:

-Eğer benim imkânım (iktidarım) olsa; ben, hiç kan dökmeden terörü bir sene içerisinde bu ülkenin gündeminden çıkarırım. Bu cennet ülkemde hiçbir terörist kalmaz. Bu gazı milletimin necip evladının o gencecik Mehmetçik evladı şurada veya burada hain pusulara düşürüp şehit olmazlar.

İMKÂNIM OLSA BEN HİÇ KAN DÖKMEDEN TERÖRÜ BİR SENE İÇERİSİNDE BİTİRİRİM!”

Türkiye’nin gündeminden terör artık çıkmalı.

Proje mi burada yazacak değilim.

Sadece kısa bir cümleyi söylüyorum: BATAKLIĞI KURUTUN!

Siz bataklığa pis sular döktüğünüz müddetçe orada sivrisinek türeyecektir.

Size Şanlıurfa'nın bir ilçesinden bahsedeceğim. Belediyeler ancak o Karakoyun deresini ilaçlamak ve sinekleri öldürmekle mücadele ediyorlardı.

Gün geldi.

Çalışkan, gayretli ve iyi niyetli bir belediye başkanı Şanlıurfa’ya rahatsızlık veren o Karakoyun deresini ilaçlamaktan vazgeçti. Orayı ıslah etti. Bataklığı kuruttu. O dereyi park ve gezinti yeri haline çevirdi, şelaleler koydu.

Sinekler kalmadı.

Sineklerin yol açtığı şark çıbanlarının izleri de silindi.

O dere güllük gülistanlık oldu.

Şimdi yaşlılar, gençler orada dinleniyorlar.

Herkese sesleniyorum: Bizim bir daha dünyaya gelme şansımız yok. Bırakın bu cennet vatanda, kan, intikam, terör, zulüm ve haksızlık olmadan huzur içinde, ihlas ve takva ile Rabbimize ibadet edelim. Yoksa Allah elbette bunun hesabını bizden sorar…

Vesselam…