Fizik tedavi (fizyoterapi), kas ve iskelet sisteminde çeşitli nedenlerden dolayı meydana gelen problemlerin teşhisi ve tedavisiyle ilgilenen tıp dalıdır. Pek çok tıbbi alanda olduğu gibi fizik tedavi sürecinde de bütüncül tıp çalışmalarından yararlanmanın önemi büyük. Gerekli görüldüğü durumlarda farklı tıp alanlarından destek alınarak tedavi sürecinden daha fazla verim almak mümkün hale gelir. Tedavi sürecinden kesin sonuç alabilmek için teşhis ve tanınızın mutlaka ilgili hekim tarafından koyulmuş olması gerekmektedir.Uzman Fizyoterapist Ahmet Burak Sezgin, önce fizik tedaviye ardından kişinin neden fizyoterapide bütüncül tıp ile birlikte fonksiyonel değerlendirilmesi gerektiği konusunda açıklamalarda bulundu.

Fizik tedavi uygulamaları nelerdir?
Kas ve iskelet sistemi hastalıklarının teşhis edilmesi fizik tedavi çalışmalarının öncül görevlerinden biri olduğunu aktaran Fizyoterapist Sezgin, ''Daha sonra tedavi süreci için hastanın ihtiyaçlarına uygun olarak kişisel tedavi planlarından yararlanılır. Fizyoterapistin amacı, hastanın fonksiyon kaybı yaşamadan hayatına ağrısız bir biçimde devam etmesini sağlamaktır. Böylece günlük aktivitelerde yaşanabilecek performans kaybı en aza indirilir. Önleyici tedavi yaklaşımları ile iskelet ve kas sisteminde meydana gelebilecek problemlerin engellenmesi sağlanır. Kas ve iskelet sistemini etkileyen hastalıklar vücudun diğer sistemlerine de zarar verebilir. Bu açıdan bütüncül tıp yaklaşımlardan yararlanmak oldukça önemlidir'' dedi.

Fizyoterapist Sezgin, sözlerine şöyle devam etti: ''Örneğin romatoid artrit olarak da bilinen eklem romatizması, doğru tedavi edilmediğinde iç organları doğrudan etkileyen bir hastalıktır. Bu hastalığın seyrinde eklemlerde meydana gelen şekil bozukluğu ve hareket kısıtlanması sorunları için fizik tedavi yaklaşımlarından aktif olarak yararlanılıyor. Hastalığın vücutta oluşturduğu olumsuz etkileri en aza indirmek için fizik tedavi ile birlikte romatoloji uzmanlarının görüşlerini değerlendirmek gerekir. Hastanın şikayetlerine göre iç hastalıkları ve enfeksiyon uzmanlarının da fikirlerine göre bir tedavi belirlenebilir. Bu yüzden tüm tıp branşlarıyla koordineli bir biçimde çalışılmalıdır. Böylece fizyoterapi(fizik tedavi) uygulamalarından bütüncül ve fonksiyonel tıp yaklaşımları çizgisinde daha etkili sonuçlar alınmış olur''.

''Bütüncül tıp yaklaşımları fizik tedaviyi kolaylaştırır''
Bütüncül tıp yaklaşımlarının fizik tedaviyi kolaylaştırdığını vurgulayan Fizyoterapist Sezgin, ''Fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinde uygulanan fizyoterapi metotları tıp sisteminin gelişmesi ile birlikte son dönemlerde bütüncül tıp yaklaşımları ile oluşturularak, hastaların yaşam kalitelerinin arttırılmasına yardımcı olur. Tedavi süreçlerinde vücudun tüm sistemlerini baz alan fonksiyonel tıp yaklaşımlardan yardım alınır. Böylece hastaların kas ve iskelet sistemine dair problemleri azalır ve ağrılı olma durumunun önüne geçilmesi amaçlanır. Yaşam kalitesi arttırılan fizik tedavi hastaları, kişiye özel tedavi planlarına göre yönlendirilir. Uzmanlar tarafından gerekli görüldüğü takdirde bu tedavi planlarında değişiklikler yapılabilir. Hastaya uygun egzersiz, doğru beslenme ve takviye gıda (psikonöroimmünoloi) destekleriyle kalıcı ve olumlu sonuçlar alınması mümkün hale gelir'' şeklinde konuştu.

''Koruyucu tedavi aşaması ihmal edilmemeli''
Koruyucu tedaviye dikkat çeken Fizyoterapist Sezgin, ''Fizik tedavi çalışmalarında koruyucu uygulamalar(egzersiz, doğru beslenme, rehabilitasyon vs.) hastanın günlük hayatına problem yaşamadan devam etmesi açısından tedavi sonrası içinde önemlidir. Teşhis ve tanının ilgili hekimlik tarafından koyulması sonrasında fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamaları için fizyoterapistinize danışmak mutlak gerekliliktir. Kişinin fizyoterapi ve rehabilitasyon programına uygunluğu bu noktada belirlenecektir. Gelişmiş tüm Dünya ülkelerinde fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamaları koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında bu şekilde uygulanmakta ve toplum sağlığı konusunda büyük önem taşımaktadır. Bu uygunluk ile birlikte fizyoterapistinizin multidisipliner çalışma ilkelerine bağlı kalarak oluşturacağı bütünsel yaklaşım, fonksiyonel tıp, koruyucu rehabilitasyon gibi fonksiyonel değerlendirmeler ve uygulamalar mutlaka gereklidir. Gelişen tıp sistemine yönelik günümüz Dünyasında yapılan tüm akademik ve bilimsel çalışmalarda artık fonksiyonel ve bütüncül çalışmayı kabul etmekte ve önermektedir'' diye konuştu.

Fizyoterapist Sezgin, sözlerini şöyle tamamladı: ''Hastanın problemine göre farklı uzmanların gerekli gördüğü testler, koruyucu aşamada mutlaka yapılmalıdır. Kan ve idrar testleri ile röntgen takibi gibi kontroller, tedavi sürecinde elde edilen olumlu sonuçların devamlılığı için gereklidir. Düzenli aralıklarla yapılan değerlendirmeler ile fonksiyonel tıp yaklaşımları, hasta konforunu arttırır. Kas ve iskelet sistemine yansıyan problemlerin diğer sistemleri etkilemesine engel olunarak fonksiyonel tıp ve bütüncül fizyoterapi yaklaşımları olarak hastanın yaşam kalitesi de yükseltilir''.