Dijital ve bilgi çağına geçiş, 21. yüzyılın başları olarak kabul edilir. Ancak 1980'li yıllarda internet kullanımı yaygınlaşmış en nihayetinde 1990'lardan günümüze kadar gelen süreçte bu çağ kendini göstermiştir.

Dijital ve bilgi çağına geçiş, 21. yüzyılın başları olarak kabul edilir. Ancak 1980'li yıllarda internet kullanımı yaygınlaşmış en nihayetinde 1990'lardan günümüze kadar gelen süreçte bu çağ kendini göstermiştir.

Üçüncü nesil internet (3G), tablet ve akıllı telefonların yaygınlaşması ile birlikte sosyal ağlar hayatımızın bir parçası oldu. Dijital yaşamda e- ticaret hızlı bir şekilde yayıldı. Elektronik bankacılık gibi birçok kolaylıkta hayatımızda yerini aldı.

Pandemi döneminde ise uzaktan eğitim ve çalışmanın yanı sıra toplantılar, konferanslar hatta konserler bile dijital ortamda yapıldı. Bu çağı çok iyi anlamak ve yapay zekaya kadar gelen süreçte ondan korkmak yerine onu nasıl doğru şekilde kullanacağımız üzerine kafa yormak gerekiyor. Eğer ortada kaçınılmaz bir durum varsa kötü amaçlar için kullanımını onu yok sayarak engelleyemeyiz.

Bu bağlamda bir haber radarıma takıldı.

Bu yıl 16'ncısı düzenlenecek olan Anadolu Buluşmaları Sempozyumu'nun teması 'Dijital Çağ ve Dönüşen Dünya' olarak belirlenmiş ve 22 Ağustos'ta (bugün) başlıyor.

Anadolu Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Aldemir, pandemi ile dünyanın çok hızlı dijitalleştiğini, dijital çağı yakalamak için bu sene Anadolu Buluşmalarında 'Dijital Çağ ve Dönüşen Dünya' konusunu işleyeceklerini söyledi. Bu programı yakından takip etmenizi öneriyorum.

'Dijital çağ hukuku', 'dijital çağda aile olmak' ve 'dijital ahlak' konularının öne çıktığı programda aynı zamanda Anadolu buluşmalarının üst başlığına uygun ve paralel olacak şekilde 'Anadolu Çocuk Buluşmaları' adı verilen etkinlik de dikkatimi çekti. Hemen sebebini sizinle de paylaşayım.

Öğrenmenin ve bilinçlenmenin eğlenerek de gerçekleşebileceğini görme amacı taşıması, çocukların ebeveynleri ile aynı konuları kendi dünyalarına uyarlanmış hali ile görmüş, konuşmuş, tartışmış, uygulamış ve özümsemiş olacağına olanak sağlaması!

Şayet başarılı olunursa 'örnek model' olarak yaygınlaşmasını talep ediyorum.

Anadolu Federasyon Başkanı Turgay Aldemir'in bu konudaki açıklamasını da sizler ile paylaşıp ilaveten de bir not düşelim;

'Dünyamız yeni bir sürece taşınıyor ve bu yeni süreçte dijitalleşme toplum 5.0'ı getiriyor. Bu kadar imkan bu kadar ortam olduktan sonra dünyanın bu kadar sorunu varsa ortada bir organizasyon sorunu var demektir. Bunu nasıl aşabiliriz. Burada sivil toplum kuruluşları ne yapabilir? Sivil toplum sorunları sadece gündeme getiren değil, sorunları yaşayanlarla çözümlere sahip olanlar arasında köprü olması gerektiğine inanıyorum.

Biz de ülkemizin ve coğrafyamızın sorunlarını tespit ederek, tekliflerimizi, önerilerimizi ilgililere götürerek çalışmalar yürütüyoruz. Dijitalleşmenin elbette sorunlu tarafları var ancak bunu imkan ve fırsat olarak görüyoruz.

Ortak geleceğimiz için insan aklının uzantısı olan yapay zekayı maksimum düzeyde insanlığın hizmetine sunmak amacıyla Anadolu Buluşmaları'nda bir araya geliyoruz.

Bugün çocuklarımız ekran başından kalkmıyor ve bu bir tehdide dönüşüyor. Bunun nedeni içeriğin bizim inanç, kültür, örf anlayışımızla çelişmesi, yoksa elindeki makineden kaynaklanmıyor. Dijital içeriğe eğitimi, kültürü, sanatı, diğeriyle iş yapmayı katarsak, yapay zeka üzerinden daha fazla farklılıklara saygı duyarak yeni toplumsal kalkınmayı sağlarsak, o zaman bu bir umuda dönüşür. Bu adeta kanserin tedavisini bulmaya dönüşür'

Bu programlar kilit bir noktayı açma potansiyeline sahip!

Başkan Aldemir'in açıklamalarından hareketle imkanlar varken dünyanın bu kadar sorununun şimdiye kadar çözülememesine teşhis konulmuş!

'Organizasyon Sorunu'

Bunu nasıl aşabiliriz? sorusuna da yanıt verilmiş!

STK'lar sorunları yaşayanlarla çözümlere sahip olanlar arasında köprü olacak.

Yazımın başlarında belirttiğim gibi yapay zekayı kötü yönde kullanmak isteyenler karşısında bu alanın uzmanlarının yapay zeka ile insanlığa fayda sağlayacak işler yapmasının önünü açmalıyız. Topluma da nasıl doğru şekilde kullanması gerektiğini öğretmeliyiz.

İnsanlık adına yapılacak her hizmet doğru yolu açan kılavuz olacaktır.

Anadolu Buluşmaları Sempozyumu'nun teması olan 'Dijital Çağ ve Dönüşen Dünya' başlığı ile ortaya çıkacak çözüm önerilerini özellikle medya ve sosyal medya uzmanları topluma duyurmalıdır. Basit bir şeyden bahsetmiyoruz dijitalleşmenin ve yapay zekanın tehlikelerinden bahsederken birileri çıkıp tehlikeyi nasıl ters çeviririz diyerek insanlığa ufuk açıyor.

Dijital çağın neredeyse son adımı olan yapay zekadan kaçarak değil tam da içerisine girip rüzgarı ters yönde çevirmemiz için hiçbir engel yok.

BİR NOT:

Başkan Aldemir'e 'Suriyeli kardeşlerimiz kendisi ile görüşmelerinde Zeytindalı Operasyonu'na bir şartla destek vereceklerini belirtmiş.

Yardım çadırı getirmeyin. Kültür merkezlerine, düşünce merkezlerine ihtiyacımız var.

En kötüsünü gören Suriyeliler kurtuluşun nerede olduğunu öyle iyi görmüş ki!

Bu merkezlerden çıkan fikirler bakalım hangi yolları açacak?

Şu an bizlerin ellerinde böyle imkanlar var. Tek yapmamız gereken dijital çağı iyi kavrayarak, doğru kullanımı için insanlığa fayda getirecek çözümler bulmak.