Bir bakıma haddi aşmak, sınırları zorlamanın da çok ötesinde allak bullak etmek ve ez cümle kabilinden Dinini Allah’a öğretmeye varacak kadar Tanrıya Tanrılık boyutuna evrilmek.

Bir bakıma haddi aşmak, sınırları zorlamanın da çok ötesinde allak bullak etmek ve ez cümle kabilinden Dinini Allah'a öğretmeye varacak kadar Tanrıya Tanrılık boyutuna evrilmek.

Bilinçsiz dindarlık dini, içeriğini, felsefesini kavrayamamışlık, nüfuz edememişlik, garip ve ucube tavır, tutum ve davranışlar serdetmeyi ve daha da acınası olarak bu ucube tavır ve tutumları dine hasredip buradan da önemli ve ciddi boyutlarda sevap devşireceği zehabına kapılmaktır.

Kraldan ala kral kesilmek, dürtülerden din ya da dine! ait bir uzuv türetip bunu da huşu (!) ile eda edip buradan parsa toplamaya gayret etmek, en hafif deyimle bizatihi dinin kendisine hakaret, dinin kendisine ihanettir ki, bu yeni ve başka bir form ortaya koymak ve bu formun Tanrılığını üstlenmektir. Ha buradan ve bu noktadan ne devşirilir ve devşirilen şeyin akıbetinin ne olacağı sorusunun cevabı sizlere havalemdir.

Allah ve onun kitabından azade, onun kitabında ki muradı ile mesafeli, kitap içerisinde bulunan emirler ve nehiyler ile iktifa etmeyip bir takım ucube inanış ve davranışlara olan teslimiyeti, Allah ve onun kitabına olan teslimiyetin haylice önüne koymanın adıdır bilinçsiz dindarlık ve Tanrıya Tanrılık...

Son birkaç gündür tam da bahsini yaptığım ucube davranışlara dair canlı bir örnek kabilinden resimler, haberler ve videolar sosyal medyayı kasıp kavurmaktadır. Akla zarar olaylardan, akla ihanet eden eylem ve söylemlerden dinsel emir ve nehiy çıkarmak ve çıkarılan bu amorf çıkıntıları takvanın da nirvanası sayarak pazardan müşteri parsellemek, parselleme sanatını en güzel şekilde icra edenlerin bıraktığı küf kokulu bakiyeler arasındadır.

Suyu, kendi mecrasının, yön ve yolunun dışına zorlamaktır bilinçsiz dindarlık. Güç ve takatin, koca evren karşısında bir hiç olduğunu unutarak hoyratça bir eylem ve söylem kibrinin sarhoşluğu dolayısıyla hovardaca bir tavır ve tutum takınmaktır Tanrıya Tanrılık…

Bir din ve üstelik İslam dininden ve insan fıtratı, insan biyolojisi ve fizyolojisi ile çelişen, savaşan bir tavır, tutum ve emirler manzumesi türetip buradan da haram, helal, mübah ve müstehap kalıpları ve ambalajı içerisine saklanmış, vücut ve ruh zehrini iman ve ibadet şubeleri olarak tanımlamaktır Tanrıya Tanrılık…

Sayısız cahilliklerin, ucube davranışların, akla zarar inanışların önüne geçecek sistemli bir kurumun olmayışı yetmezmiş gibi, bir de buna çanak tutan ve üstelik bu fakir fukara milletin, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerin de din adına bu duruma çanak tutuşlarıdır ve hatta bizatihi üstlenişleridir Tanrıya Tanrılık…

Allah'ın koyduğu ibadet şekil ve çeşitleri ile yetinmeyen, Allah ve ona inananlara dinlerini öğretmeye kalkan bu küstahlık ve küstahlar, asıl niyetlerinin inananların zihin dünyalarını iğfal etmek, bulandırmak ve gerçeğe ulaşımın önünü tıkamak için bilumum gereksizleri külliyat diye pazara sürmektir Tanrıya Tanrılık…

Temel felsefesi, insanı ve üzerinde ki hem tanrılar ve hem de ucube ibadetlerin baskısından kurtarıp onu özgür ve özgün kılıp ibadetler bağlamın da üzerinde ki yükü almayı hedefleyen İslam, bu tip garip hal, hareket ve davranışlardan dolayı hesap soracaktır elbette.

Amaçları Allah, dini ve ona tabi olan muvahhitlerin anlam dünyalarının içini boşaltmak, geri kalanların ise bilinç dünyalarını sabote etmek olan bilinçsiz dindarlar ve Tanrıya Tanrılık taslayanlar kahrolasınız inşallah…