Mutlu eden anlayış

Tek amaçları güzel vakit geçirmek olan insanlardır turistler. Turistlere anlayış gösterin! Kimseye bir zararları yoktur. Üstelik memleketin bacasız-dumansız endüstrisini destekler, bize döviz bırakırlar. Ülkelerine döndüklerinde bizi anlatırlar, gönüllü elçilerimiz olurlar. Turistleri mutlu etmek kolaydır. Biraz ilgi biraz da bilgi… Onlara gösterdiğiniz en küçük ilgiden dolayı mutlu olurlar. Zaten misafir dediğin ilgi ister. Ayrıca sizden öğrendikleri en küçük bilgilere şaşırmayı da iyi bilirler.

Çocukların istekleri basittir. Basit bir dünya ister çocuklar. Oyun oynamak isterler. Onlara karmaşık bir dünya bırakmayın. Onları mutlu etmek için karmaşık eğitim süreçlerinden geçirmeyin. Çocukların oyunlarını ciddiye alın. Mutlu olacaklardır. Mutlu çocuklar ise dünyanın en ciddi sorunlarını oyun oynar gibi çözeceklerdir. Çocuklara anlayış gösterin! Onları acımasız bir dünya için acımasız bir şekilde yetiştirmeyin. Onlar için dünyanın acımasızlığını azaltın. Çünkü bu acımasız dünyayı biz inşa ettik…

Yaşlılara anlayış gösterin! Yaşlı demek birikim, tecrübe, binlerce anı yani geçmişimiz demektir. Hafızamız demektir. Onları korumazsanız unutkan olursunuz. Sırtınızı dayayacağınız bir birikiminiz, tecrübeniz ve bilgeliğiniz olmaz. Yaşlıları mutlu etmek kolaydır. Yaşlılar yanı başımızda olmak ve sohbet etmek isterler. Yaşlı insan boşuna yaşamadığını duymak ister. Birilerinin yaşam tecrübesini değerli bulmasını arzular. Yaşlılara “Ben de tıpkı senin gibi yaşlanmak istiyorum” deyin.

Kürtlere anlayış gösterin! Kürtleri mutlu etmek kolaydır. Onlara Kürtçe birkaç tane kelime söyleyin. Yüzlerindeki samimi gülümsemeyi hemen fark edeceksiniz. Türklerle tamamen eşit olduklarını hissettirin. Bütün sorunları çözülmüş olur. Kürt olduğu halde çocuklarının Kürtçeyi konuşamadığından şikâyetçi ise; “Haklısın, her insan evladının kendi ana dilini öğrenebilmesini destekliyorum” deyin, inanarak söyleyin. Muhatabınız mutlu olacaktır. Kendi Kürt sorununuzu da çözmüş olacaksınız.

İşçilere anlayış gösterin! Onlar alın terini temsil ederler. Ülkemizin işçileri ise sadece alın terini temsil etmezler. Onlar ülkenin sanatçıları, sporcuları, iş adamları ve yöneticileri kadar birikimli ve değerlidirler. O mevkilerde değillerse eğitim göremedikleri içindir. İşçileri mutlu etmek kolaydır. Onlarla eşit olduğunuzu onlara hissettirin. Onları düşünün ve koruyun. Çünkü onlar işlerini yaparken kendilerini düşünmüyor ve koruyamıyor.

Alevilere anlayış gösterin! Kendilerini nasıl görmenizi istiyorlarsa öyle görün onları. Aleviliği bir din olarak kabul ediyorlarsa “evet” deyin “Alevilik bir dindir ve bu dine inanmakta özgürsün” Cemevi’ni ibadethane olarak görmenizi isterlerse öyle görün. Bir alevi kendisini Müslüman olarak kabul ediyorsa onu Müslüman kabul edin. Din dersi almak istemediğini söylediğinde “evet, din dersi almak zorunda değilsin” deyin. Alevileri mutlu etmek sizin elinizde. Hem de hiçbir şey yapmadan...

Dindarlara anlayış gösterin! Ülkemizde dindarların talepleri kadar alçakgönüllü talepler başka hiçbir kesimde yok. Bu taleplerinde samimiler. Bu taleplerinin bedelini fazlasıyla ödediler. Ülkemizde dindarları mutlu etmenin kolay bir iş olduğuna inanın. Bir alışveriş merkezinde abdest alıp namaz kılabilecek küçük bir mescit bulabilirlerse keyiflerine diyecek olmaz. Dindarlıkları yadırganmazsa mutlu olurlar. Dindar olmayanlarla eşit olduklarına inanırlarsa onlarla hiç sorun yaşamazsınız.