Önce küresel ısınma gerçeği ile tanıştık. Gerçekten var mı yok mu tartışmaları bir süre devam etti. Sonra fark ettik ki adı ne olursa olsun denizler ve karalar giderek ısınıyor.

Önce küresel ısınma gerçeği ile tanıştık. Gerçekten var mı yok mu tartışmaları bir süre devam etti. Sonra fark ettik ki adı ne olursa olsun denizler ve karalar giderek ısınıyor. Bunun bize yansıması nasıl mı oluyor? Yer altındaki ve yer üstündeki su kaynaklarının yavaş yavaş tükenmesi şeklinde. Göller ve barajlar gözümüzün önünde birer birer yok oluyor.

İklim değişikliğine insan faaliyetlerinin neden olmadığını söyleyenler de var. Fakat onun insan eliyle daha da hızlandığı ve dünyayı yaşanmaz hale getireceğini söyleyenler çoğunlukta. Örneğin ormanların yok edilmesi sıcaklığın artmasını, yağmurun ve gıdanın ise azalmasını sağlamaktadır. Yani dünyayı serinletmek ve içme suyunu ve gıdayı arttırmak bir yere kadar insanların elinde.

Küresel ısınmanın dışındaki bir diğer küresel facia ise pandemi oldu.Dünyanın öteki ucuna gitmeye alışkın olanlar evden çıkamaz hale geldi.Bakkala ekmek almaya gidelim mi bilemedik. Eve kapanmakla kalmadık içimize de kapandık. Yaşam tarzımızı sorgulamaya başladık.Dünyada milyonlarca insanı kaybettik. Öte yandan, insan yerinde durunca dünyanın daha rahat nefes aldığını da gördük.

2022 yılında Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi ise başka bir küresel soruna neden oldu. Zira iki ülke de dünyanın buğday ihtiyacını karşılayan ülkelerdi ve savaş esnasında buğday satışı azalınca savaş bölgesinin oldukça dışında olsa bile yoksul ülkelerin büyük sorun yaşaması bekleniyor. Şimdilerde bu sorun Türkiye'nin arabuluculuğuyla bir yere kadar çözülüyor.

Savaş bütün ikiyüzlüleri ortaya çıkardı. Fakir ve Müslüman ülkelerin işgali sorun değilken zengin ve Hristiyan ülkeleri etkileyen savaşların üçüncü dünya savaşı tartışmalarını başlattığını gördük. Üzücü ve korkutucu ama doğru. Mal canın yongasıdır. Uygulanan ekonomik ambargolar Rusya'yı,gazsız kalmak da Avrupa'yı büyük oranda sinirlendirdi ve büyük bir savaşa hazır hale getirdi. Dünya gergin.

İşin özeti: Pisliğimiz dünyaya sığmıyor. Yıllardır geliştirmekte olduğumuz silahları kendimiz üzerinde denemeden rahat etmeyeceğiz gibi görünüyor.Bir teknoloji karşıtlığından bahsetmiyorum. Bir ahlak yoksunluğuna vurgu yapmak istiyorum. Dünya sadece günah işleyenler ve hata yapanlar yüzünden değil hiç kötülük yapmadığı halde kötülüklere sessiz kalanlar yüzünden bu halde.

Bir çıkış yolu var ama kestirme değil. Uzun yoldan gitmek gerek. Ses çıkarmak ve konuşmak gerekiyor. İnsan sadece su ve ekmekle yaşamaz. Bizi bilgece yaşamak ve inanmak kurtarabilir. Her seferinde barışı, dürüstlüğü, cesareti, cömertliği, sadeliği, alçak gönüllülüğü, sabrı, kayırmamayı,affetmeyi, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü ve doğal çevreyi korumayıvurgulamalıyız.

Dünyanın bir felakete sürüklendiği görülüyor. Ama ahlaksızlarınegemen olduğu bir dünya bizi korkutmamalı. Dürüstler cesur, ahlaksızlar korkak olur. Bize gerekli olan tek şey ilk adımı atacak dürüst insanlardır.Büyük sorunlar karşısında itiraz ederek, kişisel ve küçük sorunlar karşısında sakin kalarak, bilgece yaşayarak ve ayette geçtiği üzere Allah'ın ipine sımsıkı sarılarak iki dünyada da kurtulabiliriz.