İnsanız ve malum hep birlikte bu güzelim dünyada yaşıyoruz. Güzelim diyorum; çünkü birçok kimsenin aksine ben buranın çok güzel olduğunu düşünüyorum. Yaratan yarattığını çirkin yaratmaz bunu çok biliyorum.

İnsanız ve malum hep birlikte bu güzelim dünyada yaşıyoruz.

Güzelim diyorum; çünkü birçok kimsenin aksine ben buranın çok güzel olduğunu düşünüyorum. Yaratan yarattığını çirkin yaratmaz bunu çok biliyorum. Dünyadan şikayet edenlerin de şikayet edeceklerine nasıl buraya değer katarız derdinde olmalarını istirham ediyorum. Burada en nihayetinde bir çirkinlik varsa eğer, burayı çirkinleştirenlerin de yine biz insanlar olduğunu hatırlatmak istiyorum. Buradan insanı çıkarırsak alın size cennet işte, cenneti uzaklarda da aramamıza gerek yok aslında, diyebiliyorum. Bizim dışımızda hiçbir canlı dünyaya zarar vermiyor.

Bu güzelim dünyada yaşıyoruz evet, bize bu dünyada verilen ömrü son kullanma tarihimize kadar en güzel şekilde kullanmanın derdindeyiz de.

Kusursuz kainatın içinde bize sunulan eşsiz nimetleri izleyerek, koklayarak, yiyerek, içerek, kullanarak hayatımızı sürdürüyoruz da.

Ancak bu yaşama serüvenimizdeyse her gün türlü türlü olumsuz olaylarla karşılaşıyoruz ne yazık ki.

Ne yazık ki her zaman güllük gülistanlık bir gün bir ömür de yaşayamıyoruz.

Bazen kederlendiğimiz, öfkelendiğimiz, üzüldüğümüz, ağladığımız, yıkıldığımız, küstüğümüz, ayrıldığımız, bittiğimiz günler oluyor. Ve olacak tabi ki bunu da biliyoruz.

Bu dünyaya gelirken kimse bize hayatınız hep huzur içinde geçecek, her zaman güleceksiniz, sizin semtinize hüzün hiç uğramayacak, her istediğiniz anında olacak diye bir garanti vermedi. Biz kendimiz öyle bir yanlış algı oluşturduk ya da oluşturulan bu algıya kapılara yaşadık sadece.

Oysa hayatta her şey zıttı ile güzeldir deyip, bunu içselleştirmekten geri durduk hep. İstedik ki burası cennet olsun. Şunu unuttuk burası dünyaydı, cennet değil. Zaten cenneti kazanmak için burada olduğumuzu, buraya geliş amacımızın cennet olduğunu da unuttuk. Daha doğrusuunutturulduk. Dünyanın ihtişamı bunu bize unutturdu. Burayı ebedi yurdumuz sandık. Cennete gitmenin yolunun dünyadan da geçtiğini unutarak ve umursamaz tavırlarla burayı da küçümsedik çoğumuz çoğu zaman.

Hemen ufak bir olumsuz durumda isyanlara bağladık kendimizi, böyle olumsuz durumlarda kendimizi de dünyayı da değersizleştirme yolunu tercih ettik genellikle.

Pes ettik hemen hayat karşısında, mağlubiyeti peşinen kabul ettik. Bütün belalar beni bulur zaten, kadersizim ben, batsın bu dünya cümlelerini doladık dilimize. Hep gözümüzde büyüttük, gözümüzde büyüttüklerimiz ruhumuzda zihnimizde de büyüdü. Bir birimlik dertlerimizi üç beş birime çıkardık. Maç bitmeden daha, maçı kafamızda oynamadan bitirdik.

Hayatımızın bir döneminde yaşadığımız problemler, sıkıntılar, dertler, olumsuz durumlar hayatımızın tamamıymış gibi düşündük. Hayatımızın tamamıymış gibi algıladık. Kendimizi daha da çıkmazlara kendi ellerimizle soktuk. Hayatımızın tamamını karaladık, hayatımızın tümünü çöpe attık belki de.

Birçok kardeşimiz bu toptancılık, bu gereksiz genellemeler yüzünden hayatlarını zindan haline dönüştürdü. Kendi kurdukları bu zindanlarda kendi kendilerini mahkûm ilan etti.

Sevgili kardeşlerim,

Hayat karşısında çektiğimiz her sıkıntı bizleri yere düşürmek yerine güçlendirmeli. Bu çok zor değil, sadece bakış açımızı sorunlara odaklamak yerine çözümlere odaklamayı başarabilmek gerekiyor.

Hatalı sorun algımızı değiştirdiğimiz de göreceğiz ki sıkıntılardan da keyif almanın mutlaka bir yolunu bulacağız.

Burada her şeyin toz pembe olacağı, hep mutlu olmamız gerektiği, hayatımızda hep yaz olacağı, dertlerin, sıkıntıların, problemlerin hiç olmayacağı hep pozitif bir hayat yaşamak zorunda olacağımız hatalı algısını düzelterek işe başlayacağız.

Burası dünya evet her haliyle burada yaşamayı göze alacağız. Acısıyla tatlısıyla, ağlaması gülmesiyle, neşesi hüznüyle bir bütün halinde yaşama algısını oluşturacağız.

Anlayacağınız, hayatı yazıyla kışıyla severek yaşayacağız. İnsan hayatın sadece yazını severse kışından sadece kış geldiği için değil adını duyduğunda dahi olumsuz etkilenmez mi?

O yüzden bol bol hayatımı bütünüyle seviyorum telkinini zihnimize yerleşene kadar dilimizden düşürmeyeceğiz. Ne yaşarsak yaşayalım her yaşadığımızın bizi güçlü kılmak için olduğuna inancımızı kuvvetlendireceğiz.

İşte o zaman hem dünyan hem dünyamız güzelleşecek göreceksin.

Unutma; Hala nefes alıyorsun maç daha bitmedi.

Sevgilerimle.