Şu yaşadığımız sıkıntılı, gerçekten zor ve zorlayıcı hayatta, aslında hepimizin ihtiyacı olan huzurlu yaşamak, hayattaki zorluklarla mücadele etmek, hayata sevgi ve umutla bakabilmek için sağlam bir motivasyon değil midir?

Değerli okurlarım,

Şu yaşadığımız sıkıntılı, gerçekten zor ve zorlayıcı hayatta, aslında hepimizin ihtiyacı olan huzurlu yaşamak, hayattaki zorluklarla mücadele etmek, hayata sevgi ve umutla bakabilmek için sağlam bir motivasyon değil midir?

Hani bir işe girişiyoruz, fakat sonunu bir türlü getiremiyoruz. Enerjimiz aniden kaybolup gidiyor. Mesela zayıflamak istiyoruz diyeti birkaç gün sürdürüp sonra bırakıyoruz. En basiti spor yapmak istiyoruz, yürüyüşe başlıyoruz da aslında, ne hikmetse birkaç gün geçmeden daha onu da bırakıyoruz.

Başla bırak, başla bırak, başla bırak. Otomatiğe bağlamış gibiyiz. Haksız mıyım?

Bu hepimiz için böylemi acaba diye sormadan edemiyor insan!

Yok, elbette yok; öyle olsa yapanlar nasıl yapabiliyorlar peki diye, aklımıza hemen bir başka soru düşmesi muhtemel oluyor.

Demek ki mesele başlamak da değil kıymetli okurlarım, mesele sürdürebilmekte, sürdürülebilmekte…

Bazıları yapabilirken bazıları yapamama bahanesine sarılmakta sadece!

Başla evet ama bırakma!

Peki sürdürebilmek içinde gerekli olan ne elbette sağlam bir 'Motivasyon' değil mi?

Motivasyon tamam ama nasıl bir motivasyon? İşte burası çok önemli.

Motivasyonu içsel ve dışsal olarak ikiye ayırıyoruz. Burada dışsal motivasyon kaynaklarına bel bağlamak bizi hedefe ulaştırmak da yetersiz kalabilir. Nihayetinde bizim dışımızda olan, müdahale şansımızın olmadığı bir kaynaktır. Alkışlar, beğeniler, takdirler, teşekkürler, ödüller… Bazen olur bazen olmaz. Biz bütün motivasyonumuzu bu dışsal kaynaklara bağlayamayız.

O zaman bizim için önemli olan motivasyon, dışsal değil içsel motivasyonumuzdur. Bu içsel motivasyona aslında disiplinli olmak, sabırla mücadele etmek, görev bilinciyle olaylara bakabilmek de diyebiliriz.

İnsanın en büyük gücü kendisidir. İnsanın içinde büyük bir potansiyel vardır. Bu güç bütün olaylara görev bilinciyle yaklaşmakta saklı. İnsan 'Ben bu işi yapmak zorundayım! Bu iş benim vazifem! Bu işi yapacak potansiyele sahibim, yarım bırakamam kimseye bel bağlayamam!' diyerek yaklaştığında olaylara, insanın içindeki bu güç açığa çıkar. Sabır, mücadele, azim, kararlılık, hedef, hayal insanın içsel motivasyon kaynaklarıdır. Görev bilinciyle hayata bakışta tüm bunlar da açığa çıkar.

Bizim olaylar karşısındaki tavrımız hemen pes etmek değildir. Her sıkıldığında, alkışlanmadığında, destek görmediğinde, ödüllendirilmediğinde, beğenilmediğinde işimizi yarım bırakıyorsak eğer motivasyon kaynağımızı yeniden gözden geçirmeliyiz. İçsel kaynaklarımızı kullanma yolunda kararlılık göstermeli, buraya ağırlık vermeliyiz.

Dışşal motivasyon kaynaklarımız yokmuş gibi yolumuza devam etmeliyiz.

Elbette buradan bir çıkarım yapmam gerekecek siz değerli okurlarıma ve işimize yarar bir mesaj, bir sonuç ileteceğim sizlere!

Benim burada can alıcı mesajımsa şudur, içsel motivasyon kaynağımıza yönelik!

Motivasyonumuzu hangi dünyalıklara bağlarsak ansızın moralsiz, heyecansız, üzgün, mutsuz olma ihtimalimiz de yüksek, çünkü bu dünyada her şey fani ve eksik kalmaya müsait, beklentimizse yeterli düzeyde karşılaşmadığında bu sonla karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır.

Motivasyon kaynağımızı dünyalıkların üzerinde ilahi bir hedefe, amaca bağlamak gerek, enerjimiz bizi Yaratan Yüce Allah olursa, motivasyon kaynağımız yani Allah'ın rızasını kazanmak olursa, inanın çok rahat ederiz. Bakın Allah muhafaza düşsek de çok rahat kalkarız.

Çünkü bu dünyada sıkıntısız bir hayat yok, meşakkat zorluk yokluk olacak, biz cennette yaratılan bir kulun soyundan dünya sürgününe gelen kullarız.

Aslımız buralı değil yani!

O yüzden hedefimiz cenneti kazanmak olursa hangi işi yaparsak yapalım, yılmadan sonunu getirebiliriz. Motivasyon kaynağı cennet olanın, yarım kalan işi olmaz, olsa da olmaz.

Bu bilinçle içsel motivasyonumuzu belirler, sabırla mücadele eder, işimize gücümüze görev bilinciyle yaklaşır, kararlılık gösterirsek içimizde güç açığa çıkar ve bizi dışarıda bir arayışa itmez.

Sevgi ve Muhabbetle,