Son zamanlarda kendimde şunu fark ettim. Ve kendime uzun bir “DUR” ikazı çektim. Belki de bu fark ediş bir çoğumuzun duygularına da tercüman olabilir. Açıkça kendimize dahi itiraf edemediklerinizin dile getirilişi olarak da görebilirsiniz.

Son zamanlarda kendimde şunu fark ettim. Ve kendime uzun bir 'DUR' ikazı çektim. Belki de bu fark ediş bir çoğumuzun duygularına da tercüman olabilir. Açıkça kendimize dahi itiraf edemediklerinizin dile getirilişi olarak da görebilirsiniz.

Başkaları için yaşamaya başladık. Başkaları için yaşamaya başlamaktan kastım, yardımseverlik, iyi niyetli olmak, paylaşmak değil. Bir başkasının derdiyle dertlenmek, sevinciyle mutlu olmak, ferahı için çalışmak değil. Hele hele kendinden önce komşusunu düşünmek gibi ulvi bir amaç için hiç değil.

Bizim başkaları için yaşamaya başlamamız, aslında başkalarının beğenisi için yaşamaya çalışmaktır. Kim beni ne kadar çok beğenir, kim beni nasıl daha çok beğenir, kim beni gözünde nasıl büyütür, kaç kişi daha beni fazladan takip eder, beğenir. Hepimizin en büyük derdi bu olmuş durumda şu an. Bunu yaparken bilinçli olduğumuzdan bahsetmiyorum. Bilinçli bilinçsiz yaşadığımız bir durum bu çünkü. Bazen farkında olmadan da kendimizi bu duruma mahkûm ediyoruz. İyi niyetle yola çıkmış olsak da.

Sosyal medyadaki tavırlarımız bunun en güzel örneği değil midir? Hepimiz her konuda bilir kişiyiz maşallah, olur olmaz her konuda konuşur, bildiğimiz bilmediğimiz her düşünceye verecek bir cevap buluruz.Hepimizkendi çapımızda ünlüyüz ya😊 Gerçekten ünlülerle yarış halindeyiz yalan yok. İyi ki akıllı telefonlar, iyi ki sosyal medyamız var. Yoksa bu kadar öğretmeni, siyasetçiyi, bilim adamını, sanatçıyı, sporcuyu, spor yorumcusunu, haberciyi nasıl tanıyacak, varlıklarından nasıl haberdar olacaktık.

Hatta bazılarımız öyle ki ünlülere kafa tutar halde paylaşımlar yapar duruma gelmiş😊 Aşmış kendini aşmış. Sanırsınız dünyayı kurtarıyor sosyal medyada; bir derde deva, bir çaresize çare, bir hastaya ilaç, bir kimsesize kimse oluyor.Memleketin meselelerine çözüm bulacak dev projeler sunuyor. Yaşamıyor adeta yaşatıyor. Büyük adam, büyük usta, büyük insan.

Allah aşkına kim bir paylaşım yaptıktan sonra kaç kişi beğenmiş diye aklı, gözü, eli telefona yapışıp kalmıyor ki😊 Kim bunu daha çok beğenirler diye fotoğraf veya video paylaşıp beğenmeleri görmek için sabırsızlanmıyor ki. Tamamen ego tatmininden, tamamen nefsani bir bağımlılıktan başka nedir ki yapılan? Kaç gün durabiliyoruz sosyal medya veya akıllı telefonlarımız olmadan, hesabını siz yapın.

Dışarıdan şöyle bir göz ucuyla yaşantılarımıza baktığımızda bu tabloylahepimiz yüzleşmiş olacağız.Kendimiz miyiz yoksa başkaları için yaşayan biri miyiz artık. Asıl meselemiz bu. Zaten bu yüzden değil midir ki hepimiz kaygılı insanlar olduk. Hepimiz kaygı bozukluklarına kolayca yakalanır olduk. Bunu anlamak için müneccim olmaya gerekyok, sadece sakince birazcık kendimize yoğunlaşıp, düşünelim.

Hiç benimsemediğimiz bir düşünceyi sırf başkalarına şirin görünmek için destekliyorsak, siyasi kimliğimizi herkesten gizlemeye çalışıyorsak, aslında dinlemekten keyif almadığımız bir müziği istemeyerek dinliyorsak, aslında konuşmadığımız bir dil ile konuşmaya çalışıyorsak, içimizden gelmese de spor salonuna yazılıyorsak, yerken keyif almadığımız yemekleri övmeye başladıysak, giyim tarzımızın dışına çıkmışsak, ailemize evde başka dışarda başka davranıyorsak, dışarda dolaşırken hayvanları daha çok sever gibi yapıyorsak, arkadan olumsuz konuştuklarımızla yüz yüze geldiğimize gülüp eğlenebiliyorsak, dışarda ciddi takılmak için gülmekten vazgeçiyorsak, düşündüklerimizle yaptıklarımız tamamen farklıysa, başkaları için saçlarımızı uzatıp kısaltıyor sakalımızı kesiyorsak, sadece fotoğraf çekebilmek için ormanda geziniyor, deniz kenarında dolaşıyorsak, gerçek hayatta yalnız takılıp asosyal olurken sosyal medyamız arkadaştan geçilmiyorsa ve bir o kadar sosyal gösteriyorsak kendimizi geçmiş olsun. İşte biz artık biz olmuyoruz. Maalesef başkalarının ellerine ve beğenilerine bırakılmış bir hayat yaşıyoruz. Bir daha düşünün derim.

Çözüm mü çok basit, uzayda aramaya gerek yok. KENDİNİ YAŞA. Başkası olma kendin ol. Yani sadece sade ol. Sadece kendin gibi davran. İçinden geleni yaşa ne birilerinin beğenisi ne de alkışı umurunda olsun.

Sen kendini alkışla, yanlış anlaşılmasın ama sen kendini beğen artık. Ne güzel yaratılmışım de, kendini sev. Kendine inan. Kendini gör.

Sevgilerimle.