2023’ün kazananı kim olacak? İktidar yaptığı çalışmaları hızlıca sonuçlandırabilirse ve günlük hayatı kalıcı bir şekilde kolaylaştırabilirse şansı büyük olur. Yeni ortaklıklar da başka bir çözüm yolu gibi görünüyor. En çok dikkat etmesi gereken konu ise DEVA ve Gelecek gibi yeni partiler olacak.

2013 yılında açıklanan 10. Kalkınma Planı herkes gibi beni de çok heyecanlandırmıştı. Cumhuriyet'in 100. yıldönümüyle de ilişkilendirilip 2023 hedefleri olarak açıklanan bu hedefler demek ki her kesimden insanın bilinç altında yatan şeylermiş.

2023 için konan hedefler öyle küçük değildi tabi. Kim olursa olsun yerine getirmesi de çok zor. Dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmak, kişi başı 25.000 dolar milli gelir ve %5 işsizlik rakamlarına ulaşmak şu aşamada imkansız görünüyor. Suriye'deki iç savaş ve Korona en büyük engellerden bazıları.

Bu nedenle kalkınma planı 6 yıl aradan sonra 2019 Temmuz'da yenilendi. Beklentiler neredeyse yarı yarıya düştü. Yeni planda işsizlik %9,9 olarak öngörülürken kişi başı gelir de 12.244 dolar olarak açıklandı. Bu daha kolay hedeflere ulaşmanın mümkün olamayacağını söyleyenler de var.

2023 hazırlıklarının iktidar partisi veya partileri için zorlayıcı olacağı açık. Zira yerel seçimler 2019 Mart ayında yapıldığında henüz 2019 Temmuz'a çok vardı ve 2023 hedefleri yenilenmemişti. Buna rağmen iktidar İstanbul ve Ankara gibi önemli şehirleri kaybetmişti.

Hedef küçüldü ama hedefe giden süreç hala zorlu. Böyle olunca halkın ve muhalefetin tepkisi de gecikmedi. Nitekim Saadet Partisi yakın zamanda bir dakikalık 'Orada bir hedef var, uzakta, 2023' isimli bir dakikalık bir video ile 2023 beklentilerindeki revizyonu yeniden gündeme getirdi.

2023 kimin yılı olacak? Biz yine büyük bir coşkuyla kutlarız ama Türkiye'nin yılı olması zor görünüyor. Bunu görmek isteyenler 2023 hedeflerindeki revizyona bakabilir. Ayrıca bu revizyonu eleştiren muhalefet partilerinin 2023 vaatlerinin yetersizliği de ortada.

Demek ki 2023 Haziran'da yapılacak genel seçimlerde iktidar da ana muhalefet de bedel ödemeye hazır olmalı. Ortada vaatlerinin yarısını bile yerine getiremeyeceği söylenen bir iktidar ve neredeyse hiçbir şey vaat etmediği söylenen bir ana muhalefet var.

İktidarın güçlü mazeretleri olduğu açık. Ekonomik krizler, FETÖ, Suriye iç savaşı, korona vb. Muhalefet tabi ki bu mazeretleri görmezden gelmiyor. Ama bu sorunları daha iyi yönetmenin mümkün olduğunu her platformda dile getiriyor. Muhalefet, son yerel seçimlerde ciddiyetini gösterdi.

Haziran 2023'te yapılacak genel seçimler için hazırlıklar salgının gölgesinde ve HDP'ye açılan kapatma davasıyla başladı. Yeni partilerle renklendi. 2019'dan beri Türkiye'de 23 yeni siyasi parti kurulmuş. Anlaşılan o ki her parti kazanmak ya da kalıcı olmak için elinden gelen her şeyi yapacak.

2023'ün kazananı kim olacak? İktidar yaptığı çalışmaları hızlıca sonuçlandırabilirse ve günlük hayatı kalıcı bir şekilde kolaylaştırabilirse şansı büyük olur. Yeni ortaklıklar da başka bir çözüm yolu gibi görünüyor. En çok dikkat etmesi gereken konu ise DEVA ve Gelecek gibi yeni partiler olacak.

Muhalefet ise son yerel seçimlerde elde ettiği başarı ile şımarmamalı. Seçimlere iki yıl kalmışken her muhalefet partisi somut ve gerçekçi plan ve projelerini açıklamalıdır. Muhalefet partileri iktidara göre değil ülkenin çözülmeyi bekleyen problemlerine göre pozisyon almalıdır.