YOLLAR

“Yollar medeniyettir”, yollar insanları kavuşturur, yollar insanları hedefine ulaştırır.

“Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz, bu yol kutludur gider Tanrı Dağına”,

“Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece”, “AB yolu uzun, ince ve meşakkatli bir yoldur” sözleri ya da mısraları yolla ilgili önemli kişilerce dile getirilen ifadelerdir.

Yol özlemdir, hasrettir, sılaya ve sevdiklere duyulan kavuşma isteğinin ifadesidir.

Sılaya ve sevdiklere duyulan kavuşma isteğinin, bir anne veya babanın uzaklardan gelecek olan evladına duyduğu özlemin ifade bulduğu yer, yolların ufukla birleştiği yerdir.

Yol insanları birleştirir, uzakları yakın eder, eğer varsa ve iyi ise.

Türkiye’de çok güzel otoyollar, duble yollar, şehirlerarası yollar yaptık. Gönülleri birleştirdik, erişilmez denen yerlere yolla eriştik, geçilmez denen dağları geçtik, doğuyu batıya, kuzeyi güneye, dağların altından geçen tünellerle, yakın ettik. Hatta denizlerin altından trenler geçirdik, karayolu tünelleri yaptık. Ancak, şehirlerimizde güzel, sorunsuz, tekniğine uygun, uzun ömürlü yollar yapmayı başaramadık, beceremedik. Şehirlerimizdeki cadde ve sokaklarda yollar, yama yapmaktan dolayı hem çirkin, hem de adeta köstebek yuvasına dönmüş durumdadır. Kasistli ve çukur yollar nedeniyle sağlıklı ve güvenli, çağdaş, konforlu ulaşım ve erişim mümkün değildir. Cadde ve sokaklardaki asfalt düz yapıldığı ve kısa mesafede bir ( 30 veya 50 metrede bir gider ızgarası) ızgara konulmadığı için en küçük bir yağmurda her taraf göle dönüşmektedir. Sel felaketleri yaşanmakta, can ve mal kayıpları meydana gelmekte, duygusal ve travmatik yıkımlar ile çöküntüler söz konusu olmaktadır. Bu yıkımları vatandaşa yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Oysa ki bu yolların bilimsel olarak oval yapılması ve kısa mesafede bir yanlarında da gider ızgarası yapılması gerekmektedir. Bizde ise bunu görmek ne mümkün!

Bizim belediyelerimiz her yıl asfalt dökmektedir. Bunu nedeni çalışır görünmek, birilerine rant sağlamaktır. Her yıl cadde ve sokakların asfaltı değiştirilmesinin felsefesini ve ortaya çıkardığı cehaleti anlamak mümkün değil. Birilerine rant ve çıkar sağlamak dışında! Yol yapılır, asfalt dökülür, sonra doğalgaz şirketi gelir yeni yolu sökerek doğalgaz borusu döşer ve yolu kapatır; sonra su şirketi gelir yolu sökerek su borusu döşer ve yolu kapatır; sonra elektrik şirketi gelir yolu sökerek elektrik kablolarını döşer ve yolu kapatır; daha sonra tekrar telekomünikasyon şirketi gelir aynı yolu tekrar sökerek telekomünikasyon kabloları döşer ve yolu kapatır. Böylece yol hunharca, bilinçsizce ve cahilce, bilimden uzak bir şekilde sökülür, kapatılır, adeta yol defalarca tacize uğrar. Bu arada insanlar ve çevre de defalarca rahatsız edilir ve tacize uğratılır. Ülkenin ve Milletin uğradığı enerji, zaman, mali vb. kayıplar da çabası.

Burada biri yollarla ilgili biri de binalarla ilgili iki örnek vermek isterim: Belediye bir yol yapıyor, bir hafta sonra yağan yağmurda yapılan yol veya dökülen asfalt çöküyor. Çok yüksek oranda muhtemeldir ki o yolun ya da dökülen asfaltın sorumlusu mühendis, işin başında bulunmamış, dosya üzerinden onayı basmış, işi yapan işçiler ve ustabaşı karadüzen bir şekilde, usta ve çırak ilişkisi çerçevesinde, bilim ve teknikten uzak, yarım yamalak işi bitirip oradan uzaklaşmışlardır. Bu ne kepazeliktir, sistemsizliktir, cahalettir, çağ dışılıktır. İkinci örnek binaya gelince. Bir bina yapılır, belediyenin sorumlu mimar ve mühendisleri binanın inşaatını ve bittikten sonra tekniğine uygun yapılıp yapılmadığını bizzat yerinde denetlemeden, alacağı parayı aldıktan sonra dosya üzerinden onayı basıp geçmektedir. Sonra da binaların teknik eksiklikleri, çevre düzenlemelerinin yapılmaması, eksiklikler, sorunlar, yeşil alan eksikliği, otopark olmaması vb. sistemsizlikler ortaya çıkmaktadır. Bu mimar ve mühendislere sorsan dünyanın en akıllı insanları kendileridir, mangalda kül bırakmazlar, en namuslu, en dürüst, en çalışkan, dünyanın enleri vesselam kendileridir. Ama sonuç: Fiyasko, fos, sistemsizlik, cehalet, çağdışılık…

Yapılan yolların veya asfaltın ömrü yaklaşık yirmi yıl olmalıdır. Ancak bizde her yıl sökülüp yeniden yapılmaktadır. Teknik olarak asfaltın ömrü yaklaşık yirmi yıl, betonun ömrü ise yaklaşık kırk yıldır. Amerika’ da yollar yüz yıldır, Avrupa’da ise yetmiş yıldır betondan yapılmaktadır. Uzun ömürlü olduğu için şehir yollarında asfaltın yerine beton yol teknolojisi uygulanmaktadır. Bizde ise bırak betonu, hunharca her yıl asfalt dökme yöntemi uygulanmaktadır.

Yapılacak şey çok basit.

Belediyeler asfalt dökmek yerine, beton yol yapmalı,

Yolları yağmur sularının birikmemesi için oval yapmalı,

Yol kenarlarına kısa mesafede bir yeterli miktarda ve genişlikte gider ızgaraları koymalı,

Şayet asfalt yapacaksa, en az yaklaşık yirmi yıl ömürlü yapmalı, her yıl asfaltı yenilememeli,

Sıralı sistemli, tüm alt yapı işlemleri sistematik olarak bitirildikten sonra asfalt dökmeli,

Dirrr...

07/07/2018

Zeki ÖZDEMİR/ANKARA

Araştırmacı-Yazar

[email protected]