31 Mart 2024 yerel seçimler tamamlandı. Sorunsuz, eksiksiz ve vukuatsız gerçekleştirildi. Dünyada eşine ve  benzerine az rastlanacak şekilde, dünyaya örnek olacak biçimde mevzuat, teknik, sistematik ve beşeri kapasite bakımından başarıyla noktalandı.

Türk Milleti kıldan ince, kılıçtan keskin kararını verdi; herkese ve her kesime kati mesajını iletti. Kimin nerede durması gerektiğini emretti, aynı zamanda tüm cenahlara da kelimenin tam manasıyla haddini bildirdi. Kimse Türk Milletinin keskin zekasını hafife alamaz, kimse Türk Milletine aşağılıkça küfür ve hakaret edemez.

Geçmişte birilerinin, Türk Milletine “öküz Anadolulu, çarıklı, poturlu, koyun, cahil, mantıksız, beyinsiz, bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam, … kılı, TRT 1 izleyen cahil köylüler…” diyerek alçakça küfür etmelerine karşıt; şanlı, muhteşem ve muzaffer bir şekilde, tarihi vakarına yaraşır biçimde rasyonel, realist ve sofistike izzetli kararını verdi. 

En ortak, sağduyulu ve doğru akıl ve karar Türk Milletinin akıl ve kararıdır.

Geçmişte olduğu gibi, bugün de, yarın da verilen kararı kimsenin sorgulama, kabul etmeme yetkisi ve hakkı, haddi yoktur, olmayacaktır. Herkes Milletin kararı karşısında saygılı olmalı, boyun eğmeli ve dersini alarak duruşunu belirlemelidir.

Egemenlik kayıtsız ve şartsız önce Allah'ın, sonra Milletindir. Türk Milletinin geleceğini önce Allah, sonra Türk Milletinin azim ve kararı kurtacaktır. Herkes ve herşey ona göre hizalanır, dizayn olur. Gerisi kılçıktır.

Millet kararı ile yönetenlere ders verdi, mesaj iletti; iktidarı cezalandırmak için 0 (sıfır) proje ile ve icraatlerle ortalıkta dolaşanlara, boş yapanlara, demagoji üretenlere rey verdi. 2019 yerel seçimlerinde seçtiği, ancak belediye meclis üyeliklerinde elini güçsüz kıldığı yerel yöneticilere, ellerini daha da güçlendirerek yeniden rey verdi, bir dönem daha kredi açtı. Millet bu seçimlerde iktidar partisini Türkiye genelinde ikinci parti, ana muhalefet partisini de birinci parti yaptı.

Ayrıca sekiz yıldır sirk cambazlığı ve türlü planlarla ayakta kalmaya çalışan muhalefet cenahını da keskin bir zeka ile dizayn etti. Ana muhalefeti ağırlıklarından kurtardı, hançerleri çıkardı, kılçıkları ayıkladı ve faydasız muhalif particikleri sildi ve tarih çöplüğüne attı. Başkanlık sisteminin ruhuna uygun olarak Türk Tipi Üniter Başkanlık sisteminde de egemen ikili bir siyasi aks tesis etti.

Bu seçimde Millet, verdiği karar ile yaklaşık yirmi yıldır kaybeden muhalefet tarafından, ipe sapa gelmez bir şekilde ve dangalakça  dile getirilen oyların çalındığı, mühürlerin ve mürekkeplerin uçtuğu, Milletin cahil olduğu yönündeki itham ve hakaretlerin gerçek dışı olduğu; seçimleri kazanan Muhalefetin kazanınca yukarıdaki iddia ve ithamları asla dile getirmediği, bizzat kendilerince temiz ve hak edilmiş bir zafer kazanıldığı ifade edilerek kapsayıcı beyanatlar ışığında; seçimlerin demokratik teamüller ve hukuk çerçevesinde gerçekleştirildiği, serbest/eşit/gizli/özgür bir ortamda her zaman seçimlerin yapıldığı, oyların teknik olarak çalınmadığı ve mühür/mürekkeplerin uçmadığı/uçurulmadığı gerçeğini tüm Yurda ve dünyaya bir kere daha, yadsınamaz bir gerçeklikte, göstermiştir.

Bu seçimde Milli iradenin bu yönde tecelli etmesinin kökeninde yatan faktörlere kısa ve öz olarak, fazla uzun olmamak kaydıyla maddeler halinde değinmek isterim:

Birinci olarak iktidarın altyapı, ulaşım, haberleşme, bilişim ve teknoloji, enerji, sağlık ve sosyal güvenlik, eğitim/sağlık/adalet/emniyet konularında fiziki kapasitenin artırılması, orman/çevre/şehircilik ve imar, savunma sanayi, güvenlik politikaları ile terörle mücadele, Kıbrıs ve dış politika, bölgesel ve küresel siyasete belirleyici bir aktör olarak müdahil olma vb. alanlarda destansı başarılarının yanı sıra; ekonomi alanında kesin olarak çuvallamasıdır. Pandemi, Rus-Ukrayna savaşı, Maraş depremi mazeret olamaz. Enflasyonun, faizlerin, baş belası hayat pahalılığının, işsizliğin bir türlü indirilememesi, yüksek kurların düşürülmesi konusundaki tutarsız para politikalarının izlenmesidir. Özellikle pandemiden sonra ortaya çıkan fahiş fiyat artışına ve kahredici hayat pahalılığına neden olan piyasa terörizminin ve teröristlerinin Devlet aygıtları aracılığı ile adeta saç baş yoldururcasına, önlenmemesidir. Kontrollü liberalizme geçilmemesidir. Kontrolsüz liberalizmin, hırsızlık/soygun/zulüm düzeni haline gelen serbest piyasa ekonomisinin dokunulamaz ilahi bir buyruğa dönüştürülerek kutsanması ve asla sorgulanmaması, sorgulanamamasıdır.     

İkincisi Ülkenin tüm sorunlarının çözülmesi, Milletin her türlü taleplerinin karşılanması ve Devletin Milletiyle birlikte ilerlemesi, kalkınması ve güçlenmesi amacına yönelik olarak ihtiyaç ve zaruri olan eğitim, kültür, vergi, kamu personeli rejimi reformu ve yargı alanlarında köklü, kesin, keskin çağdaş/çağlar ötesine de yetecek derecede ve etkinlikte reformların bir türlü yapılamamasıdır.

Üçüncüsü 7 Ekim 2023 tarihinde siyonist, işgalci ve istilacı, soykırımcı İsrail’in Filistin topraklarına ve Filistin Milletine yönelik vahşi ve barbarca başlattığı soykırım karşısında Türkiye'nin her türlü ticaretini, özel sektör ticaretini kesmemesi; kollektif, kitlesel ve öldürücü bir kapsamlı ambargoyu, soysuz Devlet ve Millete karşı uygulamamasıdır.

Dördüncüsü ve sonuncusu da iktidar ve yöneten çevrelerin bazı kliklerinde; ehliyet/liyakat/etikten uzaklaşılması, Millete sırt çevrilmesi, halktan uzaklaşılması, tepedenci bir anlayışın egemen olmaya başlaması, insanla görüşülmemesi ve ondan kaçınılması, böbürlenme, süper lüks araçlardan Millete tepeden bakılması…

Dır.

Söz konusu seçim sonuçları; Devlete, Millete, Vatana, Türk Dünyasına, İslam Dünyasına; adaletsiz ve soykırımcı uluslararası sistemin önümüzdeki on yıllar sürecinde kökten devrilmesi ve değişmesi adına, dünyaya hayırlı olsun!    

Saygı ve selamlarımla…