Gaye Başbakanı düşürmektir. İçte ve dışta birileri Recep Tayyip’siz bir Türkiye istiyor.

Yıllar boyunca defalarca bendeniz ve nice muharrir, buzluklarda saklanan dosyalar olduğunu, bunların zamanı gelince ortayla çıkarılacağını yazmıştık.

Dershane savaşları bütün şiddetiyle sürmektedir.

Herkes ve bu arada en acımasız ve insafsız düşmanlarım da kabul eder ki, bu fakir yüzde yüz dürüstlükten yanayım, yolsuzluğun her türlüsüne karşıyım; yolsuzluk yapan varsa elbette cezasını çekmelidir. Ancak yolsuzluklar bahane edilerek sivil darbe yapılmasına karşıyım.

Türkiye’nin, uluslararası temizlik ve şeffaflık konusundaki en son notu 10 üzerinden 5’tir ve bu not bizim ülkemize ve devletimize yakışmıyor.

Can alıcı soru şudur: Dosyalar niçin bunca zaman bekletildikten sonra şimdi ansızın ortaya çıkartılmıştır?

Herkes biliyor ki, içten ve dıştan birileri Türkiye’de sivil bir saray darbesi yapmak istemektedir.

Bu darbe isteklerinin arka planında ABD, AB, İsrail, CIA, MOSSAD, emperyalist Haçlı mihraklar, faiz çeteleri, vesayet rejimi meftunları vardır.

Devlet kadroları içine sızan çok güçlü bir teşkilat vardır.

Bunların bir kısmı tasfiye edilmiştir ama bir kısmı edilememiştir.

Derin donduruculardan sanırım başka dosyalar çıkartılacak, başka heyecan bombaları patlatılacaktır.

Gezi hadiselerini ağaçları çok seven birkaç bin gencin ve halkın yaptığını sananlar geri zekalıdır.

Dehşetli bir satranç oynanmaktadır.

Dinî bir cemaat paralel iktidar ve devlet olmak istemektedir.

Yeni perdenin satrancı başlamıştır. Filmin çok başlarındayız, henüz hüküm verilemez. Yorum yapılamaz. Eski faşist vesayet rejimini geri getirmek isteyenler pusuya yatmıştır.

Bekleyelim, bakalım neler olacak?

İnşaallah bu olaylarda Türkiye devlet, ülke ve halk olarak büyük zarar görmez ve ağır yaralanmaz.



(İkinci yazı)

Küfürle İşbirliği Yapanlar

BENDENİZ Müslümanım ama İslamcı değilim. Bin çeşidi olan İslamcılıklar din değil, ideoloji, aktivizm veya hümanizmadır.

Şeriat, Ümmet, Hilafet nedir bilirim.

Birtakım İslamcıların islamî hareketi ve Müslümanları; ABD’nin, İsrailin, Siyonistlerin, derin Kapitalizmin, uluslararası emperyalizmin ve kolonyalizmin, Vatican haçlılığının, Evangelistlerin, tek kelimeyle küfrün istekleri ve direktifleri doğrultusunda yönlendirmeye çalışmalarını asla kabul etmem.

Müslümanlar kendi işlerini alimlerinin, fakihlerinin, mürşidlerinin, ziyalılarının rehberliğinde kendileri görmeli ve halletmelidir.

Birtakım İslamcıların ABD, İsrail ve Haçlılarla sıkı işbirliği yaptıklarını çok iyi biliyorum.

Bir kısım Müslümanların kültürlerinin, idraklerinin bu vahim durumu anlamaya yeterli olmadığını da biliyorum.

ABD, Siyonizm, İsrail, Haçlılar damarlarımıza, kemiklerimizin içindeki iliklere, beynimize sızmıştır.

Bir kısım Müslümanları tutsak etmişler ama onlara hürriyet şarkıları ve marşları okutuyorlar.

Şunun ucuz Amerikan ve İsrail düşmanlığı yapmasına bakmayınız, o, dolaylı olarak onlara hizmet etmektedir de farkında değildir.

Türkiye Müslümanlarının tek bir Ümmet olması ve bu Ümmetin başında ehliyetli bir İmam bulunması, bütün mü’minlerin bu İmama biat ve itaat etmesi için çalışmayanlar, dolaylı şekilde küfre hizmet etmiş olur.

Mü’minlerin kafirleri dost ve velî edinmesi haramdır. Bir haramı inkar edenler kafir olur.

Müslüman halk ve gençlik Kur’ana, Sünnete, icmaya, hikmet-i islamiyeye göre yönlendirilmelidir.

Bizim ana vazifelerimizden biri, en uygun ve düzgün şekilde gayr-i Müslimleri Hak Dine, hidayete davet etmek ve tebliğ yapmaktır.

Yularlarını ABD’nin, AB’nin, Haçlıların, Siyonistlerin ellerine verenler hem kendilerini yakıyor, hem de Müslüman halkı.

Küfürle işbirliği yapanlar İslamın temel farzlarından biri olan cihad fi sebilillahı ya inkar ediyor, yahut hafife alıyor.

Küfürle işbirliği yapanların, kendilerinden menkul hizmetleri hizmet değil, hizmet-i dırardır.

Allahın rızasına uygun olmayan hiçbir faaliyet, dıştan islamî de görünse hizmet değildir.

Halis niyetle yapılmayan hizmetlerin faideden çok zararı olur.

ABD’nin, AB’nin, İsrailin, Siyonizmin, Kapitalizmin, Liberalizmin istediği Ilımlı İslam, light Islam, BOP İslamı, reforme edilmiş İslam, Yenilikçilerin İslamı, Değişimcilerin İslamı, Fazlurrahman İslamı, Kemalist İslam, Sekülarizm, din ile dünyayı ayıran sulandırılmış İslam, fıkıhsız ve Şeriatsız İslam, sahih hadîsleri AB normlarına göre ayıklama cereyanı… Bütün bunlar gerçek İslam değildir.

Müslümanları bu konularda uyarmak, aydınlatmak, bilgilendirmek gerekir.

Bildikleri halde, bunca hürriyet ve imkan varken Müslümanları uyarmayanlar büyük vebal altındadır.



(Üçüncü yazı)

Müslümanın Sanat, Kültür, Estetik Boyutu

1. Çok düşük gelirli fakir biri değilsen aylık gelirinin yüzde onunu kitaba, kültüre, sanata ayıracaksın.

2. Faydalı kitaplar alacaksın; zararlı, fasa fiso kitaplar almayacaksın.

3. Her gün faydalı kitaplardan bir miktar okuyacaksın.

4. Okuyup öğrendiğin faydalı bilgileri hayata uygulayacaksın.

5. Her türlü israftan kaçınacaksın. Vakit israfı, hayat israfı, para israfı.

6. Evini, bir Müslüman evi olarak döşeyeceksin.

7. Evinde, iş yerinde hüsn-i hat levhaları olacak.

8. Servetin müsaitse evinin salonuna, (varsa ofisine) orijinal hatlı, orijinal tezhipli bir Hilye levhası asacaksın.

9. Gelirin müsait değilse, matbaa baskısı, fakat mutlaka sanatlı bir Hilye…

10. Namaz kılarken başında zarif ve güzel bir namaz takkesi olmalı. (Namazı başı kapalı olarak kılmak hem Sünnet, hem de edeptir. Bu Sünnet ve edebî terk etme!..)

11. Her Müslümanın üç boyutu olduğunu unutma. Bilgi, inanç ve kültür boyutu… Aksiyon ahlak boyutu… Estetik, sanat, güzellik boyutu…

12. Maddî imkanın müsait ise, islamî geleneksel sanatları teşvik için, bunlardan bir miktar satın alıp hediye olarak dağıtmalısın. (Fiyatları makul olmalı… Çinli benzerini 25 liraya veriyor, bizimki beş misli pahalı satıyor, onlar teşvik edilmez.)

13. Zenginler için söylüyorum: Her ay faydalı ve değerli bir eski kitap alıp bunu deri veya marokenle ciltletiniz. Yan kağıdı ebru olsun.

14. Evinizde mutlaka kitap dolapları, zengin iseniz kütüphane odası bulunsun.

15. Salonunuzda vitrinlerin, gümüşlüklerin yanında (durumunuz müsait ise) çok zarif bir kütüphaneniz bulunsun.

16. Bu dolap veya vitrinin içine karton kapaklı kitaplar değil, ciltli güzel kitaplar yerleştiriniz.

17. Seyahatlerinizde cebinizdeki faydalı ve değerli kitapları okuyunuz.

18. Kış aylarında, soğuk günlerde başınızı (imkanınız varsa) güzel kalpaklarla, islamî serpuşlarla taçlandırınız.

19. Kravat takmaktansa, hakim yakalı zarif gömlekler kullanınız.

20. Cebinizde güzel ve zarif bir dolmakalem ile yine çok güzel küçük bir cep defteriniz olsun.

21. Cep telefonu bin lira, cebindeki kalem bir lira… Çok ayıptır!

22. Bir kimseye bir not, adres, telefon numarası vereceğiniz zaman cep defterinizden bir sayfa kopartıp yazmayınız. Çünkü bu sayfanın bir tarafı fare yemiş gibi çirkin bir şekilde yırtılacaktır. Kültürlü ve sanatlı bir Müslüman böyle bir kağıda yazmaz. Cebinizde dört tarafı düzgün not kağıtları bulunmalıdır.

23. Yazınız kültürlü, sanatlı, medenî bir yazı olmalıdır. Kargacık burgacık cahil yazısı yazmayın. Paranız varsa kaligrafi=güzel yazı dersleri alın.

24. Mutlaka millî islamî yazımızı, Osmanlıcayı öğrenin.

25. Kitch=rüküş olmayın, görgülü edebli nazik efendi bir Müslüman olun.

26. Türkçeyi düzgün ve güzel konuşun. Gerekirse ehil öğretmenlerden ders alın.

27. Lise mezunu iseniz imla ve gramer kurallarına uygun yazın.

28. Çocuklarınızı kültürlü, edebli, medenî küçük beyefendiler, küçük hanımefendiler olarak yetiştirin.

29. Bir insanın ne mal olduğu yemek yemesinden anlaşılır. Seçkin bir Müslüman olmak istiyorsanız, nezaketli kibar medenî şekilde yiyin için. Sofrada karnınız çok aç olsa da, açlıktan başınız dönse de, hiç aç değilmiş gibi yiyin. Yemeğe saldırmayın.

30. Şu hadîs-i şerifi hiç unutmayın: Allah güzeldir, güzeli sever. Güzel olmaya çalışın… Evleriniz (israfa ve fıska kaçmamak şartıyla) güzel olsun… Ahlakınız güzel olsun… Çirkinliklerden kaçın kaçın… Bir alim Müslüman bin cahil âbitten üstündür…