Öyle nereye gidiyon Bass, daha karpuz kesecedik!

Öyle nereye gidiyonBass, daha karpuz kesecedik!
Biliyorsunuz ABD Ankara Büyükelçisi John Bass, büyükelçilikte görevli polis memuru Metin Topuz’un FETÖ şüphesiyle tutuklanmasının ardından ortalığı ayağa kaldırmakla kalmamış, işi vize krizine dek götürmüştü…
Yahu bu adam dokunulmazlık zırhıyla korunan bir diplomat değil; Türkiye’deki hukuk sistemine bağlı bir TC vatandaşı. Sen neden rahatsız oluyorsun ki demeye kalmadan işin rengi belli oldu.
Biz acaba bu tantanayı bir süre sonra basıp gidecek olan Bass mı çıkarıyor, demeye kalmadan ABD’den destek geldi; anladık ki olağan şüpheli sadece Bass değil, ABD de işin içindeydi!
Anlatayım:
1982 yılından bu yana ABD Büyükelçiliği’nde çalışan FETÖ şüphelisi Metin Topuz, öyle durduk yerde sorguya alınmamış.
Savcılık, 17-25 Aralık sivil darbe girişimi döneminde hangi polis kimlerle konuşmuş diye bir araştırma yapmış.
Araştırmanın sonucunda en fazla görüşülen kişinin Metin Topuz olduğu görülmüş.
Araştırma daha da derinleştirildiğinde, Topuz’un bırakınız konuşma trafiğinde önemli bir rol oynamayı, ABD’den gelen ekiplerle de sık sık görüştüğü belirlenmiş.
Üstelik de görüşülen ekiplerin narkotikle ilgileri olmadığı öğrenilmiş. (Hani Topuz’un büyükelçilikte narkotikle ilgili birimde çalıştığı söyleniyor ya)
Topuz kimi FETÖ’cülerin yurtdışına çıkışlarında da önemli rol oynamış.
Özetle Topuz’un sadece 15 Temmuz değil, 17-25 Aralık sivil darbe girişiminde de önemli bir rol üstlendiği saptanmış.
Daha doğrusu Topuz’un, FETÖ ile büyükelçilik arasındaki mekik diplomasisinde adeta bir trafik polisi gibi görev yaptığı ortaya çıkmış!...
Yani ABD sadece FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin değil, 17-25 Aralık sivil darbe girişiminin de arkasındaymış!...
İşte bu yüzden de Metin Topuz’un tutuklanmasının ardından yavuz hırsız ev sahibini bastırır, misali başlamışlar yaygaraya!...
Eğer Topuz, tam çözülür de tüm olan biteni anlatırsa, ABD’nin de,Bass’ın da vay haline!
Siz o zaman seyreyleyin gümbürtüyü!Neler çıkar, neler!!!...
Öyle alelacele nereye gidiyorsun John Bass, daha karpuz kesecedik.