Menderes’i unutmayalım, unutturmayalım

Aslında darbelerin babası değil, anasıdır 27 1960 darbesi. Her 10 yılda bir çocuk yaparcasına yeni darbeleri doğurmuştur pesi sıra.

12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980’de “nur topu” gibi birer çocuk daha doğurmuş, ancak hızı kesilip yaşlanınca 27 Şubat 1997 ve 27 Nisan 2007’de prematüre doğum yapmıştır.

Tabii aradaki “balyoz”, “eldiven” ve “sarıkız” gibi düşükleri saymıyoruz bile…

Erken doğum olarak gündeme gelen 15 Temmuz 2016 darbesi ise ittifaklar açısından ilginçtir:

ABD’ye sırtını dayayan FETÖ’nün başını çektiği 15 Temmuz darbesi, FETÖ’cü subaylardan Kemalist geçinen kimi subaylara dek ilginç ittifakların eseri olarak çıkar karşımıza.

Yeniçeri isyanlarını darbelerin atası, ilham kaynağı olarak nitelendirirken, Sultan Abdülhamid’in tahtan indirildiği 27 Nisan 1909 girişimini de darbelerin dedesi olarak adlandırabiliriz…

Ne yazık ki geçmişte olan biten, resmi tarih tarafından beynimize kazındı ve biz daha düne kadar 27 Nisan 1909 ve 27 1960 darbeleri ile ülkenin kurtulduğunu sanıyorduk!

Ülkelerine hizmet etmekten başka bir amacı olmayan Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Balanı Hasan Polatkan’ı idam etmekle kalmadık, sanki ülkeyi düşmanlardan kurtarmışız gibi 27 Mayıs’ı bayram ilan ettik!!!...

Aslında bir hukuk adamı ve İstiklal Madalyası sahibi 10 yıl boyunca Başbakanlık yapan bir lideri ve iki bakanı değil, milli iradeyi astık dar ağaçlarında!..

Aradan değil 54 yıl, 544 yıl geçse de hiçbir şey değiştiremez bu gerçeği.

Onlar yüzünü halkına, sırtını statükoya döndükleri için asıldılar. Statükoya karşı oldukları için, 1950 yılında hükümeti kuralı daha 6 hafta olmadan, “diktatörlüğe doğru gidiyorlar” diye eleştirilmeye, karalanmaya başlandılar.

Gazeteler birer yalan makinesine dönüştü, ayaklı gazeteler dedikodu üzerine dedikodu üretti, yalanların haddi hesabı yoktu:

Hükümetin gençleri öldürüp kıyma makinesinden geçirdiğinden, Menderes’in bir uçak dolusu altınla yurtdışına kaçacağın dek en uçuk yalanlar sürüldü piyasaya.

Gençleri kışkırtıp sokağı karıştırdılar ve ülkesine hizmet eden üç yiğit insanı astılar…

Bu ülkenin değerlerini, bu ülkeye hizmet edenleri unutmayalım, unutturmayalım…