Diğer ülkelerin sonuca ulaşmasına rağmen, Türkiye’de barış sürecinin başarıya ulaşamamasının nedenlerini üç ayrı yazımda irdelemeye çalıştım. Bu yazımda ise barışın nasıl sağlanacağı konusuna değinmek istiyorum.

Diğer ülkelerin sonuca ulaşmasına rağmen, Türkiye’de barış sürecinin başarıya ulaşamamasının nedenlerini üç ayrı yazımda irdelemeye çalıştım. Bu yazımda ise barışın nasıl sağlanacağı konusuna değinmek istiyorum.


Evet; PKK’nin ABD ve Rusya’nın desteğiyle Kuzey Suriye’de bir Kürt devleti kurma hayali, Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen ülkelerin PKK terörünü kışkırtmaları ve Türkiye’ye özgü kimi aydınların terörü kınamak yerine destek vermeleri süreci olumsuz etkileyen en önemli faktörler. Ancak Türkiye’nin önüne koyduğu devasa hedeflere ulaşabilmesi için mutlaka terör belasından kurtulması şart…


Peki ama nasıl?


-Her işte bir hayır vardır, misali PKK’nın 20 Temmuz 2015’te başlattığı hendek savaşı yeni bir sürecin başlamasını sağladı; çözüm sürecinin start aldığı günden bu yana barışın tadına varan bölge halkı, PKK’nın şiddetine destek vermek bir yana karşı çıktı. Bu, Kürtlerin giderek PKK’dan uzaklaşacağının önemli bir işareti sayılabilir.


-Kentlerde hüsrana uğrayan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değimiyle 20 Temmuz 2015’ten bu yana 7 bin 600 kayıp veren PKK’nın artık çekildiği dağlarda da barınma şansı yok.


-Artık askerinden polis ve korucusuna dek PKK ile mücadelede tam bir uyum söz konusu ve de hükümet teröre karşı sonuna kadar mücadelede kararlı.


-Yani PKK’nın dağda da işi zor. Artık 24 saat boyunca teröristlerin emarını çeken ve silahla müdahale edebilen İHA’lar devrede. Eskisi gibi harabe karakollar yerine modern silahlarda donatılmış kalekollar var.


-PKK’nın gelir kaynaklarına neşter vuruluyor; uyuşturucu trafiğinin yolu kesilirken, kenevir tarlaları bir bir yok ediliyor. PKK yanlısı belediyelerin de artık devletten aldıkları paraları terör örgütüne ulaştırmalarının önü kesiliyor.


-Hükümet PKK’nin viraneye çevirdiği kentlerde esnafa destek olup, evleri yıkılanların yeni evlerine kavuşmaları için hızlı bir çaba içerisinde.


-Hükümetin bölgeye yönelik olarak hayata geçireceği ekonomik ve sosyal yardımları devreye girdikçe, halkın PKK’dan uzaklaşması ve örgütün giderek marjinalleşmesi gündeme gelebilir.


-HDP’nin PKK’nın emir kulu gibi davranması, HDP içindeki Kürt kökenli siyasetçileri de rahatsız ediyor. HDP’ye alternatif şiddetten uzak yeni partiler kurulabilir.


-PKK’nın kentlerin yanı sıra dağlarda da barınmasının engellenmesi, kent ve köylerdeki Kürt kökenli vatandaşların PKK baskısından kurtulmasını da sağlayabilir. Bu durum örgütün marjinalleşme sürecini hızlandırabilir.


Özetlersek; hükümet terörle mücadele konusunda kararlığını sürdürür ve PKK’nin viraneye çevirdiği kentlerde halkı yanına çekebilirse, PKK’yı dağlardan da uzaklaştırıp köylerde yaşayan Kürt vatandaşları bu örgütün zulmünden kurtarabilirse, işte o zaman çözüm süreci çok daha yakın olur.


Kürt halkından kopmuş, marjinal bir örgüte dönüşmüş bir PKK, ne dış, ne de iç destekçileri için bir anlam ifade eder… Ve de Kürt sorununda kalıcı çözümün yol açılmış olur.