BEN sendeki yankıyım. Ve… Sen bunu bilmiyorsun. Henüz. İçinde yanıp tüten ateşin közü benim. Karıştırdıkça harlanan… Sönmeye yüz tuttuğunda eşelediğin. Yeniden alevlere saldığın…

BEN sendeki yankıyım.

Ve…

Sen bunu bilmiyorsun.

Henüz.

İçinde yanıp tüten ateşin közü benim.

Karıştırdıkça harlanan…

Sönmeye yüz tuttuğunda eşelediğin.

Yeniden alevlere saldığın…

Ben sendeki yankıyım.

Ve…

Sen bunu bilmiyorsun.

Henüz.

BEN sendeki rüzgarım.

Her yönden esen…

Üşüttüğümü sanıyor olsan da serinletenim.

Yoksa boncuk boncuk akan terlerin ziyan olacak.

Oysa hepsini ben toplamak isterim.

Herkesten sakladığım ve kaybolmasın diye sürekli kuşağımda taşıdığım minik şişede biriktirmek isterim her damlanı.

Onlar benim için miski amberdir.

Her dem koklamak istediğim.

Ben sendeki yankıyım.

Ve…

Sen bunu bilmiyorsun.

Henüz.

BEN senin yaslandığın ağacım.

Sırtını verdiğin duvar dibinde dokunduğun taş benim.

İçindeki güven, kabarıp taşan hasret, göz yumuşlarında süzülen damla…

Hepsi benim.

Ben sendeki yankıyım.

Ve…

Sen bunu bilmiyorsun.

Henüz.

SENDE yankılanan benim.

İçinde dönüp duran ses…

Beyninde dolaşan duygular…

Elini her kalbine götürüşünde dokunduğun benim.

Ben sendeki yankıyım.

Ve…

Sen bunu bilmiyorsun.

Henüz.

BEN sendeki yankıyım.

Sen bendeki yangın…

Ben sendeki denizim.

Sen bendeki dalga…

Ben sendeki türküyüm.

Sen bendeki nağme…

Ben sendeki sazın teliyim.

Sen tellere vurdukça vuran mızrap…

Ben sendeki avazım.

Sen bendeki nefes…

Ben sendeki yankıyım.

Ve…

Sen bunu bilmiyorsun.

Henüz.

GÜN geldi, vakit erişti.

Ve…

Artık biliyorsun sendeki beni…

Hey gönül gözüm.

Hey dizimdeki fer…

Hey dilimdeki kelimelerim.

Ya Selam!

Ya Selam!