Ukrayna-Rusya savaşı sonrası patlak veren doğal gaz krizi, Avrupa’yı zor duruma soktu. Avrupa’da artan enerji fiyatları, halkın hükümetlere olan tepkisini arttırdı.

Ukrayna-Rusya savaşı sonrası patlak veren doğal gaz krizi, Avrupa'yı zor duruma soktu. Avrupa'da artan enerji fiyatları, halkın hükümetlere olan tepkisini arttırdı. Son olarak Fransa'da enerji krizi sebebiyle sıkılaştırılan enerji tasarrufu önlemleri sebebiyle dükkanların klimalarını çalıştırırken kapılarını açık tutmaları yasaklandı.

Rusya'nın doğal gaz alanındaki devlet şirketi olan Gazprom'un 18 Temmuz tarihinde Avrupa'daki kullanıcılarına(müşterilerine) gönderdiği mektupta, olağanüstü durum ve zorunlu nedenlerle gaz sevkiyatını yerine getirme garantisi veremeyeceğini bildirmesi, Avrupa'nın Rusya karşısında ne kadar çaresiz olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Avrupa, Rusya'ya yaptırım uygulamaya çalışırken, daha büyük bir krizi kapısında buldu. Çünkü Rusya'nın elindeki koz daha güçlüydü.

Türkiye ise bu krizden en çok etkilenen ülkelerden biri. Türkiye'de de artan enerji fiyatlarına bir de kur artışı eklenince Avrupa'ya oranla daha fazla bir artış olduğunu görüyoruz. Bu da vatandaşın cebine ağır bir fatura olarak yansıyor. Fakat Türkiye'nin Avrupa gibi 'gazımız kesilirse' korkusu yok. Türkiye bu savaştaki dengeli pozisyonu sayesinde Rusya ile ilişkilerini askıya almadı. Bu da Türkiye'nin gelecekte enerji konusunda sıkıntı yaşamayacağına örnek olabilir.

Türkiye'nin büyük enerji ortağı olan Rusya ile ilişkilerini sağlam tutması ve enerji alanında iş birliğini arttırması iki ülkenin de yararına olacaktır. Ayrıca Türkiye'nin büyük enerji ortaklarından biri de Azerbaycan'dır. Azerbaycan ile Türkiye'nin kardeşlik düzeyindeki bağları ve enerji konusundaki ortaklıkları Türkiye'yi bir seviye daha garanti altına alıyor. Tabi bu alanda Türkiye de boş durmuyor. Türkiye tek başına yetebilmek için Karadeniz ve Akdeniz'de doğal gaz arama çalışmalarını hızlandırıyor.

Geçtiğimiz senelerde bulunan, ülkemizi sevince boğan ve bir umut ışığı yakan Tuna-1 kuyusundan çıkan doğal gaz rezervi sadece bir başlangıçtı. Türkiye yaptığı çalışmalarla irili ufaklı birkaç kaynak daha keşfetti. Zaten sık sık bunları haberlerde görüyoruz ve görmeye de devam edeceğiz.

Türkiye'nin en çok arama ve sondaj çalışması yaptığı bölge ise Doğu Akdeniz. Buradaki çalışmalarda görünürde büyük keşifler yapılmadı. İsrail başta olmak üzere birçok ülke rezerv açıklamaları yapsa da Türkiye böyle bir açıklama yapmadı. Türkiye, kıta sahanlığı içerisindedoğalgaz rezervi bulunmadığı söylense de aslında olay çok farklı…

Doğu Akdeniz'de doğalgaz ve petrol haberleri çıktığından beri burada bir enerji savaşı olduğunu fark etmeye başladık. ABD, Avrupa, İsrail, İngiltere ve Rusya… Hepsinin Doğu Akdeniz'e göz diktiği ortaya çıktı. Çünkü buradaki rezerv gerçekten devasa büyüklükteydi. Türkiye ise burada hakkı olanı almaya çalışacaktı. Bu yüzden Türkiye'nin engellenmesi gerekiyordu. Ve yine bu yüzden biz 10 senedir ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Şu sıralar Doğu Akdeniz hareketli görünmüyor. Çünkü gizli anlaşmalar yapıldı, kavgalar duruldu. Fakat Türkiye sessizce hamlelerini yapıyor.

Az önce söylediğim gibi Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de büyük rezervler bulmadığını sanmayın. Türkiye çoktan bu rezervleri not aldı bile. Açıklamak için ise doğru zamanı bekliyor. Eğer şimdi açıklanırsa Doğu Akdeniz'deki hareketlilik iyice artar. Herkes Türkiye karşısında tek vücut olur. Türkiye-Yunanistan savaşı için lobiler başlar. Ve Türkiye kaybettirilmeye, vazgeçirilmeye çalışılır. İşte bu yüzden bekleniliyor.

Daha güçlü olmak için bekleniliyor. Karadeniz gazını hazmedemeyip saldırılarını arttıranlar, Doğu Akdeniz gazını hiç mi hiç hazmedemezler. Karadeniz'den çıkacak doğal gaz Türkiye için bir tecrübe olacak. Türkiye bunun işletilmesini, dağıtılmasını, gelir gider hesabını artık tamamen kendisi yapacak. Bu tecrübe ile de Doğu Akdeniz'deki büyük rezervin kapıları açılacak.