2020 yılında bütün dünyada 6 ve üzeri büyüklükte 24 deprem meydana geldi. 7 Ocak, yer: Porto Riko, 6.4, ölen insan sayısı:3 19 Ocak, yer: Doğu Türkistan, 6, ölen insan sayısı:1...

2020 yılında bütün dünyada 6 ve üzeri büyüklükte 24 deprem meydana geldi.

7 Ocak, yer: Porto Riko, 6.4, ölen insan sayısı:3

19 Ocak, yer: Doğu Türkistan, 6, ölen insan sayısı:1

24 Ocak, yer: Türkiye/Elazığ, 6.8, ölen insan sayısı:41

28 Ocak, yer: Jamaika, 7.7, ölen insan YOK

13 Şubat, yer: Rusya, 7.0, ölen insan YOK

25 Mart, yer: Rusya, 7.5, ölen insan sayısı: YOK

18 Nisan, yer: Japonya, 6.6, ölen insan YOK

02 Mayıs, yer: Yunanistan, 6.6, ölen insan YOK

06 Mayıs, yer: Endonezya, 6.8, ölen insan YOK

12 Mayıs, yer: Solomon, depremin şiddeti: 6.6, ölen insan YOK

15 Mayıs, yer: Amerika, depremin şiddeti: 6.6, ölen insan YOK

3 Haziran, yer: Şili, depremin şiddeti: 6.8, ölen insan YOK

18 Haziran, yer: Yeni Zellanda, 7.4 ölen insan YOK

23 Haziran, yer: Meksika, 7.4, ölen insan sayısı:10

13 Temmuz, yer: Rusya, 7, ölen insan YOK

17 Temmuz, yer: Papua Gine, 7, ölen insan sayısı:1

22 Temmuz, yer: ABD/Alaska, 7.8 , ölen insan YOK

18 Ağustos, yer: Filipinler,6.6, ölen insan sayısı:2

18 Ağustos, yer: Endonezya,6.8, ölen insan sayısı: YOK

18 Ağustos, yer: Endonezya, 6.9, ölen insan sayısı: YOK

21 Ağustos, yer: Endonezya, 6.9, ölen insan sayısı: YOK

01 Ağustos, yer: Şili, 6.8, ölen insan sayısı: YOK

19 Ekim, yer: ABD, 7.6, ölen insan sayısı: YOK

30 Ekim, yer: Türkiye/İzmir, depremin şiddeti: 6.9, ölen insan sayısı: 114

Şimdi şapkamızı önümüze koyup düşünelim. 2020 yılının başından bu güne kadar meydan gelen 6 ve üzeri büyüklükteki 24 depremde kaç kişi hayatını kaybetmiş? 172 kişi… Peki, ölenlerden kaçı Türkiye'de kaçı bütün dünyada? Bütün dünyada 22 depremde ölen insan sayısı: 17, Türkiye'de iki depremde ölen kişi sayısı 155…

Yaralananlar, sakat kalanlar, evleri yıkılalar da artısı….

Allah aşkına söyler misiniz bu kader mi? 1 Mayıs 2003 tarihinde Bingöl'de meydana gelen 6,4 şiddetinde 177 kişinin hayata veda ettiği depremde o günün üç aylık Başbakanı günümüzün Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan ne demişti?

'Kırılan fay değildir. Kırılan ar damarıdır. Depremde insanlarımızın ölmesi, sadece malzemeden çalma hırsızlığı değildir, aynı zamanda insanlık hırsızlığıdır. Malzemeden çalmanın arkasında ahlak hırsızlığı, demokrasiden çalmak, hukuk kapkaççılığı, siyaset yankesiciliği ve kamu yönetimi kalpazanlığı vardır. Kader diye geçiştirilemez. Tedbirli olmak, aklını kullanmak, insanın en büyük vasfıdır. Türkiye yıllarca har vurup harman savurma mantığıyla yönetildiği için bu sonuçlar yaşanıyor. Deprem konusunda yıllardır hiçbir önlem alınmadı, hiçbir çözüm üretilmedi. Depremlerde ortaya çıkan felaketin asıl sebebi, kamudaki yolsuzluklardır, yönetim sorunudur.'

Haklı mıydı?

Elbette haklıydı. Peki, geçen 17 yıl içerisinde ne değişti?

Hiçbir şey…

Yine aynı tas aynı hamam…

Yine rant peşinde koşan yamyamlar…

Yine zemin etüdü depreme dayanıklı olup olmamasına bakılmaksızın yapılan binalar…

Yine malzeme hırsızı müteahhitler; üç kuruşa satın alınan kontrolörler…

Yine siyasi veya ekonomi rant uğruna kaçak ve ruhsatsız yapılara imar afları…

Yine çarpık şehirleşme ve ona göz yuman belediyeler…

Yine kolonları kestiği halde cezalandırılmayan katiller…

Yine kamudaki yolsuzluklar, yönetim sorunları, çözüm üretmeyen yönetimler…

Yine kırılan ar damarları ile birlikte buhar olup uçan deprem vergileri…

Yine temenniler, nasihatler, nutuklar, cak-caklar, enkaz üstü şovlar…

Yine deprem gerçeğini kadere bağlayarak 'ne yapalım Allah'tan geldi' demek ve haşa Allah'ı kusurlarına gerekçe göstermeler…

Yine tedbir, tevekkül ve takdir konusundan sapmalar…

Yine Allah'ın verdiği aklı ve onun eseri bilimi inkar etmeler…

Yine insanların sorumluluğunu ve suçunu kadere yükleyerek Allah'a iftira atmalar…

Bütün bunlar niçin? Rant için, hırsız müteahhiti kurtarmak, arsız yöneticiyi aklamak için…

Oysa ne diyor Allah: 'Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.'(İsra/13.ayet)

Başka: 'Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.'(Şura/30.ayet)

Şimdi söyler misiniz, Allah yalnız sizin Allah'ınız mı? Papua Gine'deki, Meksika'daki, Şili, Rusya yahut Filipinlerdeki insanların da Allah'ı değil mi? Yoksa onları Allah koruyor da bize mi zulmediyor?