Karantina uzayıp yaygınlaşırsa (inşaallah olmaz ama biz kötü senaryoyu da hesaplamalıyız) en büyük sıkıntı gıdada ortaya çıkabilir. Benim bu konudaki önerim....

GIDA

Karantina uzayıp yaygınlaşırsa (inşaallah olmaz ama biz kötü senaryoyu da hesaplamalıyız) en büyük sıkıntı gıdada ortaya çıkabilir.

Benim bu konudaki önerim..

Devletin özellikle işletilmeyen araziler ve hazine arazilerini acil olarak tarıma açması ve ülkemizdeki salgın nedeniyle işsiz kalmış olan kişiler, çalışmayan memurlar, Suriyeliler ve askerlerden oluşan bir tarım işçisi oluşturup bu arazileri işletmesidir.

İşletilmeyen geçici bir süreliğine kapatılmış olan fabrikaları da gıda sanayisine dönüştürmesi gerekir.

Bu sayede gıda olarak kendi kendimize yeter olur ve bu sorunu da el birliğiyle çözmüş oluruz.

Bu tür bela, musibet ve imtihanlarda el birliği yapmak ve sırt sırta vermekle üstesinden geliriz.

Başka ülkeler gibi panik yapmak veya boş boş oturmakla sorunu çözemeyiz.

Devletin insiyatif alıp ülkemizi ve halkımızı yönlendirmesi gerekir...

Sağlık Cihazları ve İlaçlar

Acil olarak ülkenin solunum cihazlarına, ilaçlara ihtiyaç var..

Fabrikaları bu cihazları üretecek fabrikalara ve ilaç fabrikalarına dönüştürebiliriz. Biz kendi ilacımızı yapabilecek güçteyiz.

Yeter ki isteyelim..

Ümitsiz olmayın, ümitvar olun

Tüm sorunlardan büyük Rabbimiz var..

Ama bize çalışmamızı, tedbir almamızı, planlı hareket etmemizi söylüyor..

iyi bir plan ve koordinasyonla üstesinden kalkmayacağımız sorun olmaz...

Keşke yetkililer de sesimizi duysa...

Yedek sağlık gücü oluşturalım.

İnşaallah salgın fazla yayılmaz ve en kısa zamanda sona erer. Ama ben eğer salgın yaygınlaşırsa camilerin, okulların, yurtların ve otellerin sağlık merkezlerine dönüştürülmesini tavsiye ediyorum.

Hatta öğretmenlerin ve imamların bu süreçte bir kaç günlük eğitimden geçirilip acil merkezlerde görev verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun için şimdiden bir eğitim çalışmasını başlatmamız gerekir. İtalya veya İran gibi olmamak için insanlarımızı ve merkezlerimizi hazırlamamız gerekir.

İmam ve Öğretmenlerin sağlık personeli olarak eğitilmesi, baş gösterecek bir sağlık sıkıntısında elimizde yedek yetişmiş insan unsuru oluşmuş olur. Bakın, şu anki süreçte doktorlarında çok fazla tıbbi birikim gerektirmeyen işler yaptığı görülmektedir. İnsanların ateşlerini kontrol etmek, test yapmak, hastaları yataklara yerleştirmek, oksijen tüpüne bağlamak, serum ve ine yapmak gibi işler.. Bu işleri, herhangi bir okumuş insana öğrettiğimizde kısa sürede yapar. Böylece ciddi tıbbi eğitim almış olan insanlarımız tedavi sürecine daha iyi konstantre olur. Ayrıca hastahanelerdeki diğer işleri veya oluşturulacak merkezlerdeki diğer işleri de yapacak yetişmiş elemanlarımız olur.

Eğitimi yeniden dönüştürme

Bu virüs sürecinde şunu gördük ki yıllardır insanlarımıza verdiğimiz eğitim boş bir eğitimmiş.. hep insana faydası olmayan tamamen batı standartlarına göre oluşmuş, hayattan kopuk bir eğitim.

Umulur ki bu virüs bize ders olur ve eğitim sistemimizi yeniden yapılandırırız.

Nedir sorun olan noktalar?

Öncelikle eğitimimizde hıfzıssıhha yok..

Eğitimimizde gıda ve gıdaların kullanımı ile bilgi yok

Eğitimimizde kişisel bakım, öz bakım, beceri geliştirme ve kriz anında nasıl hareket edeceğimizin bilgisi yok..

Eğitimimizde terbiye yok, erdem yok.. karakter yok..

Şimdi bizim virüs sürecinden sonra yeniden eğitimimiz yapılandırmamız gerekir. İlkokuldan itibaren gençleri dönüştürecek eğitim vermeliyiz. Örneğin, hıfzıssıhha dediğimiz sağlığı koruma eğitim, ilk yardım eğitimi, yemeklerin insan gelişimiyle ilişkisi açısından beslenme ve gıda eğitim, kişisel bakım eğitimi, ahlaki eğitim, terbiye ve acil durumlarda yapılabilecek şeyler konusunda eğitmeliyiz.

Ayrıca her eğitim kurumumuzda gençlerimizin bir hobi geliştirmesi, iyi bir dil eğitim, el becerisi kazanması ve isteğe bağlı olarak bir mesleki yeterlilik verilmesi gibi konular eklenmelidir. Bunlar sadece meslek liselerine bırakılmamalıdır. Gençlerimiz, üniversiteyi kazanamadıklarında okumuş işsiz insanlar olmak yerine kendi yetenek ve bilgi donanımlarını hemen hayata aktarıp işlerini kurabilmelidirler. Bunun yanında tarım, ziraat ve hayvancılık okulları da acilen açılmalıdır.

Biz bu eğitimleri verdiğimizde elimizde gerçekten yetişmiş geniş bir kitlemiz kalır.