Rubayi, yaptığı açıklamada, Saddam Hüseyin'in 2006 yılı Kurban Bayramı sabahına karşı idam edildiğini anımsatarak, "Saddam'ın idamı, Amerikalı korumaları tarafından Irak hükümetine devredilmesinden sonra gerçekleşti. Iraklı yetkililer, idam kararını alelacele uygulamaya koydu. Bu da farklı yönleriyle tüm Arap çevrelerini hayrete düşürmüştü." dedi.

Iraklı devrik liderin idam edilene kadar işlediği suçlardan dolayı hiçbir pişmanlık duymadığını dile getiren Rubayi, şöyle konuştu:

"Saddam'ı kapıda karşıladım. Bizimle beraber hiçbir ABD'li ya da yabancı kişi içeri girmedi. Ceket ve beyaz gömlek giyen Saddam, çok normaldi, panik değildi ve üzerinde hiçbir korku belirtisi yoktu. Bazıları o an çöktüğünü ya da uyuşturucu etkisi altında olduğunu söylememi istiyor ancak bu anlattıklarım tarihi gerçeklerdir. Saddam, suçlu ve katildi doğru ancak sonuna kadar yaptıklarına bağlıydı. Kendisinden hiçbir pişmanlık, Allah'tan mağfiret dilemek veya af edilme talebi duymadım. Keza hiçbir namaz veya dua da duymadım."

"HATA YAPILDI"

Rubayi, Saddam'ın idam sehpasına çıkarılmadan önce elinde Kuran'ı Kerim taşıdığına dikkati çekerek, "Saddam'ı idam kararının okunması için yargıcın odasına götürdüm. Kararı duyunca "Amerika'ya ölüm", "İsrail'e ölüm", "Fars-i Mecusilere ölüm" ve "Yaşasın Filistin" sloganlarını attı." ifadesini kullandı.

Saddam'ın idam edilmesi sırada hata yapıldığını söyleyen Rubayi, "Saddam'ın ayakları birbirine bağlıydı ve önündeki idam sehpasının merdiven basamaklarına binmek zorundaydı. Bu durumda onu ben ve yanımdakiler merdivenden yukarı çıkarmak zorunda kaldık." dedi.