Kadına yönelik şiddeti önleme gerekçesiyle AK Parti hükümeti tarafından 2011 yılında imzalanan İstanbul Sözleşmesi toplumdaki kutuplaşmayı giderek derinleştirdi. Öyle ki AK Parti'nin kadına yönelik politikalarını belirleyen KADEM (Kadın ve Demokrasi Derneği) ile gençlik çalışmalarının merkezinde yer alan TÜGVA (Türkiye Gençlik Vakfı) bile İstanbul Sözleşmesi nedeniyle ters düştü.

İstanbul Sözleşmesinin en hararetli savunucularından KADEM, sözleşmenin kadına yönelik şiddeti önlemeye yenelik çok önemli bir mihenk taşı olduğunu söylerken, TÜGVA ise aileye zarar verdiği için sözleşmeden son derece rahatsız olduğunu dile getiriyor.

KARDEŞLERİN BİLE ARASINI AÇTI

Haftalardır tartışılan ve en çok LGBT lobilerinin savunuculuğunu yaptığı İstanbul Sözleşmesine bazı muhafazakar gazeteci ve akademisyenlerin desteği de görülürken, TÜGVA, sözleşmenin içerdiği tuzağa dikkat çekti. Kadına yönelik şiddetin önlenmek istenmesine karşın kadın ve erkek dışındaki cinsel yönelimlere uluslararası atıfta bulunmasının sözleşmeyi sakat kıldığına dikkat çekten TÜGVA, sözleşmeden derhal çekilmek gerektiğini vurguladı. KADEM ise sözleşmenin LGBT'lirire yönelik bir ayrımcılık sağlamadığını iddia ediyor.

Hemen her konuda karşı karşıya gelen ve özellikle AK Partili bir kuruluş olduğu gerekçesiyle sürekli sekürler kesimin hedefinde olan KADEM'in başta LGBT lobileri olmak üzere birçok benzer kuruluşla İstanbul Sözleşmesini savunur olması ise dikkat çekici bulunuyor.

TÜGVA SÖZLEŞMEYE KARŞI

AResim