GENELLİKLE bu böyledir. Saldırıyı, karalamayı, yıpratmayı daha çok dışarıdan bekleriz. Buna göre tedbir alırız. Kollarız kendimizi. Ama gel gör ki, gerçek ve yıkıcı saldırı en yakınlarından gelir.

GENELLİKLE bu böyledir.

Saldırıyı, karalamayı, yıpratmayı daha çok dışarıdan bekleriz.

Buna göre tedbir alırız. Kollarız kendimizi.

Ama gel gör ki, gerçek ve yıkıcı saldırı en yakınlarından gelir.

Ve…

En çok dostları öldürür insanı.

BİRLİKTE yol yürürsünüz.

Yorulursunuz. Düşersiniz.

Kaldırırsınız birbirinizi ve kaldığınız yerden devam edersiniz yürümeye.

Birlikte terler yine birlikte tozlara bulanıp çamurlara batarsınız.

Ama gel gör ki, gün geçer devran döner bu yoldaşlık mazide kalır.

Ve…

En çok dostları öldürür insanı.

ZAYIF yanlarınızı en çok onlar bilir.

Yaralarınızı onlara açarsınız. Açmazlarınızı onlarla tartışır kapatmaya çalışırsınız.

Hüzünlerimize, kederlerinize tanık olan onlardır.

Ama gel gör ki, şeytan vazifesini ustalıkla yapar ve onları kandırır…

Hırs yaparlar bunun bir sonucu olarak.

Kıskançlığa düşerler. Rekabet duyguları kabarır.

Gel gör ki, sen bu yeni oluşumları anlayamaz ve dostluğun ateşini harlamayı sürdürürsün.

Ve…

En çok dostları öldürür insanı.

GÜÇLÜ yanlarına elbette yine en fazla onlar şahit olurlar.

Pek çok işleri düşer, yardım eder, hale yola koyarsın. Düzenlersin.

Çözülen problemleri sebebiyle mutlu olurlar. Müteşekkir kalırlar. Minnet duyarlar.

Ama gel gör ki, bu hal geçicidir.

Ve…

En çok dostları öldürür insanı.

MUTLULUKLAR paylaşılmak ister.

Dost kalbinden yankılanmayı diler. Sevinç merdivenleri kurulur bin bir emekle gökyüzüne doğru.

Birlikte çıkılır, seyran edilir. Tomurcuklanır heyecanlar.

Gel gör ki, o merdivenler tersyüz edilir, yuvarlanırsın en diplere doğru.

Ve…

En çok dostları öldürür insanı.

BİR literatür taraması yaparak Afro-Amerikan bir köle olan Armistead'ın yaptıkları incelenebilir.

General Benedict Arnold'un saf değiştirmesi yine dikkate değerdir.

Kendi ülkesini ödül bekleyerek Perslere satan Malisli Efialtes hainlerin unutulmayanlarındandır.

Taht hırsı sebebiyle ülkesine ihanet eden Mir Jafar yine akıllarda kalanlardan.

Tarihin en büyük haini Brütüs'ün Jül Sezar'a yaptığı suikast hepimizin malumu.

Judas İscariot Hz. İsa'nın 12 harisinden biriydi. Otuz altın karşılığında ihanet etti.

Kendi anlam dünyamız açısından baktığımız zaman halifelere yapılanları bu açıdan dikkatle değerlendirmeliyiz.

Hz. Hasan'ın eşi tarafından zehirletilmesi yine bu mevzuda mühimdir.

Hz. Hüseyin'i davet edenlerin sırt dönmesi ve 'Kerbela Olayı' hepimizin gönül hafızasında acıklı bir canlılıkla duruyor.

Demem o ki…

En çok dostları öldürür insanı.

İKİ gözünden biri saydığın, canında can bildiğin kişi yan yola sapar. Yanlışa düşer.

Bunu belli etse, akıl danışsa, yine merhamet gösterip el uzatırsın. Çekip çıkarırsın.

Sararsın yaralarını…

Ama onlar teşvişe düştükleri için gizlemeyi tercih ederler.

Gittiği kötü istikametin taşlarını döşer bir bir.

Yakın duruyormuş gibi yapar sana. Hissettirmez emellerini.

Ve…

Gün gelir acı gerçek yüzünde acımasızca patlar. İnanamazsın. Kabul etmek istemezsin.

'Bir yanlışlık var bu işte' diyerek hayra yormaya çalışırsın.

Gerçek yüzünü tam göremediğin için halen dost kategorisinde değerlendirirsin.

Gel gör ki, saman altından yürütülen sular artık saklanamaz olmuştur.

Ve…

En çok dost bildikleri öldürür insanı.

Bunu büyük bir acı ve yıkılmışlıkla öğrenirsin.

Vay be dünya dersin.

Vay.

Dostumu düşman eden dünya. Dostuma düşman eden dünya.

Allah bizleri de dostlarımızı da yanıltmasın. Hak yolun yolcusu olmaktan mahrum bırakmasın.

Âmin.

Ya Selam!