İsrail, ABD ve İngiltere'nin Ortadoğu/Akdeniz hedefinde bir piyondur. Biden'ın: "Bir israil olmasa, onu icat etmemiz gerekirdi" sözü bu denklemde yapılmış bir itiraftır.

İsrail, ABD ve İngiltere'nin Ortadoğu/Akdeniz hedefinde bir piyondur.

Biden'ın: "Bir israil olmasa, onu icat etmemiz gerekirdi" sözü bu denklemde yapılmış bir itiraftır. Lakin durum sadece bu kadardan ibaret değil. Dünyanın (kaçınılmaz) yeni süper güçleri olmasının önündeki tek engeli enerji açığı olan Çin ve Türkiye'nin, Akdeniz'de ederi trilyonlarca dolar olan enerji kaynağından uzak tutulması gerekiyor. Bunun adına ABD'nin Akdeniz'de kendine (işgal gerektirse de) ortaklar bulması, bulamazsa kimseninde ortak olamaması/kaos lazım.

Öncelikle, ABD küreselcileri, Siyonizm başta olmak üzere hiçbir inanca sahip değillerdir. Sadece dinleri çok uzmanlıkla kullanırlar -ki- bu dinler arasında İslam da giriyor ne yazık ki. Dün Ortadoğu'yu kurdukları DAES üzerinden istikrarsızlaştıran ve bu sayede Suriye'de kendine meşru(!) alan açan ABD, bugün aynısını İsrail üzerinden tüm bölgede yapmaya çalışıyor. Bu temelde İsrail-Hamas savaşına geldiğimizde, öncelikle ortaya bir aktör daha çıkıyor (hoş pek içeri girdiği de yok) Bakınız: İran. İran, her daim ABD/İsrail çıkarlarına hizmet eden bir rol devletidir.

Bugün Suriye, Lübnan, Yemen ve Irak'ın bu duruma gelmesinde ABD ve İsrail'den çok İran'ın emeği(!) vardır. (Buraya değineceğiz)

Süreç/plan şöyle işledi: ABD, fazlalığı doğu Akdeniz'de olan enerjiye çökmek için, önce İsrail'i taşeron olarak atadı. Gazze ve devamında Lübnan/Kıbrıs havzası Akdeniz'de ki en değerli yerler oluyor. Bunun için önce Gazze'nin işgali ve bu işgal için-de bir bahane gerekiyordu. Sonuçta bu işgal hem ABD'nin işine gelecek(buraya da değineceğiz), hemde İsrail'in hastalıklı davasında büyük bir aşama olacaktı -ki- zira Gazze düşerse, Filistin diye bir devlet artık olmayacak-tı. Bunun için, Esasen Hamas'ın haklı davasını/saldırısını kullanma yolu seçildi. Önce, son dönemde Filistinliler üzerine bilinçli olarak baskılar arttırıldı. Hamas'ın eninde sonunda buna karşılık vereceği çok iyi biliniyordu. Sonra, Hizbullah üzerinden bu saldırının zamanını öğrenen Mossad (ki 7 ekim Yahudilerin dini tatilidir) İran ile gizli/kirli bir işbirliği kurarak, bir false flag operasyonu dizayn etti. Amaç burada; dünya kamuoyunda bir İsrail 11 Eylül'ü oluşturmak ve Gazze'yi kimsenin asla sorgulayamayacağı şekilde işgal etmekti.

İsrail, öncelikle Hamas'ın saldırı yapacağı bölgeleri önceden öğrenerek bu alanlardan biri olan festival sahasına (önceden) Mossad destekli (Hamas ve ayrıca sivil görünümlü) Hizbullah militanlarını yerleştirdi.

Hamas saldırıyı başlattığı anda, bu sızmalar sivillerin bir çoğuna ateş açmaya başladı. Dolayısıyla sivilleri öldüren (gerçek çatışma arasında kalanlar hariç) İsrail'in bizzat kendisiydi -ki- ölmeyenleri de yine kendileri helikopterlerden vs. vurdular.

Peki sonuç/hedef nedir?

İsrail; Hamas'ın haklı davasını kendi lehine çevirerek(ki sonra bu değişti) Gazze'yi işgal etmeye başlaması ve bu işgal sonrası (sözde) potansiyel tehlike olacak İran/Hizbullah bahanesi ile, ABD'nin Ortadoğu'ya daha önce hiç olmadığı ölçüde yerleşmesiydi.

Bugün Ortadoğu'nun 6 ülkesinde 12 adet ABD hava savunma sistemi (6 patriot, 6 THAAD) binlerce asker, nükleer uçak gemisi, vurucu destek gemileri, yüzlerce savaş uçağı, nükleer denizaltı ve çok daha fazlası bulunuyor/geliyor -ki- bunların bir çoğu 7 ekimden sonra oldu. Yani ABD, İsrail üzerinden Ortadoğu ve Akdeniz'e (ya tamamen batacak, ya da çıkacak) şekilde geldi. Size başka bir analiz konusu olmakla beraber şimdiden müjdeyi vereyim.

ABD bu plan dahilinde orta vadede kesinlikle batacak ve İsrail yakın tarihte bitme noktasına gelecek. Peki bunu kim yapacak dersiniz? Bu tarz konular biraz uzun oluyor.

Esasen daha çok değinilmesi gereken yerler/alanlar vardı. Elimden geldiğince kısa tutmaya çalıştım. Özellikle İran konusu ve Kıbrıs'ın önemini ileriki dönemlerde ele alacağız.