Ankara ve Berlin birbirleriyle uzun yıllardan beri; siyasal, ekonomik, askeri, eğitim ve aynı zamanda bilimsel alanlarda ileri boyutlarda ilişkileri olan/süren iki ülkedir.

Ankara ve Berlin birbirleriyle uzun yıllardan beri; siyasal, ekonomik, askeri, eğitim ve aynı zamanda bilimsel alanlarda ileri boyutlarda ilişkileri olan/süren iki ülkedir. Bu saydığım ilişkiler adı altında; iki tarafa da farklı şekillerde katkı sağlamaktadır. Lakin iki ülke karşılaştırıldığında; Berlin yönetiminin, Ankara'ya bilim, bilhassa teknoloji ihracı alanında çok elzem boyutlardadır. İşte bu köşe yazımda, Berlin'den, Ankara'ya aktarılan bilimsel deneyimler, normalde üniversiteler özelde ise Türk-Alman Üniversitesine odaklanılmak dolayısıyla ele alınacaktır.
İlişkilerin tarihsel boyutuna kısa bir bakıştan sonra, Cumhuriyet yılları, bilhassa ülkemizde kurulan Alman üniversitelerinin, iki ülke ilişkilerine yapacağı katkılar, uzman görüşleri ile beraber desteklenmek suretiyle ampirik veriler yardımıyla çözüm bulunacaktır.

Hepimizin de bildiği üzere Berlin ile Ankara, Almanya arasındaki bilim ve eğitim alanındaki ilişkiler başka ülke ile kıyaslanamayacak şekilde oldukça ileri bir boyuttadır. Bilhassa tarihsel açıdan bakacak olursak; içerisinde Osmanlı Devleti'nin Batılı ülkelere göre çağın gerisinde kalması sebebiyle başlayan modernleşme hareketlerinde; bilimsel boyut arka planda kalırken, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti ile farklı bir ivme kazandığını söylemek mümkün. Bilhassa ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bu konuya önem vermesi, beraberinde Almanya'daki Nazi rejimince kovuşturulan pek çok bilim insanın yurdumuza getirilmesi bu anlamda hatırı sayılır bir katkı yapmıştır. Daha sonra ise iki ülke arasındaki bilimsel ilişkiler yoğunlaşarak devam etmiş olup, Türk-Alman Üniversitesinin kuruluşu ile zirveye çıkması üzerinedir. Bu yazıma ilişkin, bilgi taraması yapıldığında; Türk-Alman ilişkilerinin genel olarak tarihsel boyutunun ön plana çıkarıldığı eserler ile karşılaşılmaktadır.
Tarihsel boyutundan yola çıkarak; çok çalışılan konuların başında askeri, ticari, diplomatik, son olarak da eğitim alanlarındaki ilişkilerin geldiği görülmektedir. Eğer bakacak olursak; eğitim alanında yapılan araştırmalara damgasını vuran konu ise yurdumuzda açılan Alman okullarıdır.

Lakin unutmamalı ki, son yıllarda Türk-Alman bilimsel iş birliği konusu ile iki ülke bilim camiasının gündemine daha fazla girmeye başlamıştır.
Örnek olarak; 15-17 Mart 2012 tarihleri arasında AKVAM ve Frederich Ebert Vakfı'nın düzenlemiş olduğu 'Türk- Alman Bilimsel İş birliği Forumu' sonucunda yayımlanan 'Türk-Alman Bilimsel İş birliğinin Güncel Konuları' başlıklı kitap, Türk-Alman bilimsel iş birliği alanında uygulanan modeller ve yöntemlerini verebiliriz.
Forumda, 'Bilimsel Öğretim ve Araştırmada Uluslararası İş birliği için bir Model Olarak Türk-Alman Üniversitesi' ile 'Uluslararası Bilimsel İşbirliği için Yeni bir Model Türk-Alman Avrupa Üniversitesi' başlıklı bildiriler makale bakımından oldukça elzemdir. Lakin konular hali hazırda detaylı, analitik çalışmaya konu olmamıştır. Burada cevabı aranacak sorular olarak; Berlin'in, Ankara'da kurduğu üniversiteler, iki ülke arasındaki ilişkilere nasıl katkı yapacaktır? Bu üniversiteler ülkemizde yapılacak teknoloji transferinde rol onayacaklar mıdır? Türk-Alman Üniversitesini, Berlin yönetiminin, Kazakistan ve Mısır'da kurduğu Alman-Kazak, Kahire Alman üniversitelerinden farklı yapan hususlar nelerdir?" şeklindedir.

Burada, aynı zamanda; konuların daha iyi anlaşılmasını sağlamak adına Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde iki ülke arasındaki bilimsel ilişkiler ele alınacaktır. Bu doğrultuda Ankara Ziraat Okulu ve Nazilerin zulmünden kaçarak, ülkemize sığınan bilim adamlarının faaliyetlerine odaklanılacaktır. Aynı zamanda daha sonraki yazılarımda; İkinci Dünya Savaşı'ndan Türk-Alman Üniversitesinin kuruluşuna dek olan dönemde iki ülke arasındaki bilimsel ilişkileri sizlerle paylaşacağım. Son olarak Türk-Alman Üniversitesi ve Türk-Alman Avrupa Üniversitesi ele alarak, bu üniversitelerin iki ülke ilişkilerinde oynadığı roller Kazak-Alman ve Alman-Mısır üniversiteleriyle karşılaştırmalı olarak, sizleri bilgilendireceğim.