Trendyol TFF 1. Lig’de 22. Hafta zorlu karşılaşmalara sahne oldu. Haftanın son maçında lider Eyüpspor, kendi evinde çok zorlanmasına hatta streslere girmesine rağmen, Gençlerbirliğini 1-0 mağlup ederek, ufukta şampiyonluğu görmüş oldu.

Trendyol TFF 1. Lig'de 22. Hafta zorlu karşılaşmalara sahne oldu.

Haftanın son maçında lider Eyüpspor, kendi evinde çok zorlanmasına hatta streslere girmesine rağmen, Gençlerbirliğini 1-0 mağlup ederek, ufukta şampiyonluğu görmüş oldu. Eflatun-sarılı ekip taraftarlarının hep söylediği 'çıkarın bizi burdan' bu sezon gerçekleşecek gibi. Maçın tek golü ise usta golcü Bruno'dan geldi ve böylelikle 13 golle ligin en golcü ismi oldu. Konuk Gençlerbirliği ise bu sezon Sinan Kaloğlu Hoca ile mücadeleyi bırakmayan yapısı ile son saniyeye kadar maçlara konsantre oluyor.

İyi futbolcu için zaman ve mekan aslında önemsizdir, çıkar topunu oynar ve maçı kazandırır. İşte bu sözlerim, Göztepe'nin genç Brezilyalı forveti Romulo için birebir uyuyor. Ayağının tozuyla geldi, 2. yarıda oyuna girdi ve önce asist sonra akıl dolu golüyle maça damga vurdu! Bu golden 1 dakika önce ise Stonimir Stoilov, radikal bir değişim ile en uçtaki Kanatsızkuş ve Roman'ı çıkarıp, Messoudi ve Brezilyalıyı koyması oyuna ne kadar hakim olduğunu gösterdi. Bandırmaspor'da önlenemeyen düşüş sürüyor. Başkan Onur Göçmez'in maddi manevi destek verdiği ve 5 yıldızlı otel konforundaki yeni tesislerini hazır etmesi büyük takdir toplarken, takım maalesef nal toplamaya devam ediyor. Hüseyin Eroğlu yönetimiyle 5 maça çıkan bordo beyazlılar, 4 maçta gol atmayı başaramadı! İki takım arasındaki en büyük fark ise konsatrasyon diyebiliriz.

Zirvenin diğer takımı Kocaelispor hem hafta içi hem hafta sonu darbe aldı! Önce takımın en önemli gol silahı Tanque'nin takımdan sürpriz ayrılışı ciddi sıkıntı çıkarttı ardından zorlu Boluspor deplasmanında kötü futbolla 2 puan bırakıldı. İşin taraftarı öfkelendiren kısmı ise gol dışında Kocaelispor'un kaleye isabetli şutunun olmamasıydı!
Yalçın Koşukavak hakikatten bu sezon farklı bir hikaye yazıyor, küme düşme hattından aldığı takım şu an playoff hattına girmiş vaziyette. En az hoca kadar formda bir isim ise golcü stoper Posmac oldu. Son 5 maç 3 gol ve 2asist oranları bu ligde forvet oyuncularının çoğunda bulunmuyor.

Bodrumspor FK ile Sakaryaspor zorlu mücadelere puanları gol atamadan paylaştı. Ev sahibi ekibin gösterişsin ama standart tarzda oyun yapısı, rakiplerine farklı geliyor. Hakemlerimizin amatör kümede dahi maç oynamamış olması büyük sorunlar çıkartıyor: bakınız Roshi'nin hareketine koştura koştur kartla gelen Erkan Özdamar gibi. Bu arada Dimitrov, bomboş pozisyonda çalım sevdasına girmese belkide 3 puan konuk takıma gidecekti.

Ümraniyespor, haftanın sürprizine imza attı ve Çorum FK'yı deplasmanda devirye başardı. Hakem Feridun Daldaş'ın anlamsız kararları yine maçın seyrini değiştirdi. Ümraniyespor'un golünden önce Nalepa adeta tereyağından kıl çeker gibi topu kurtardı ama faulle cezalandırıldı, o pozisyonun devamı da gol oldu! Ozan Sol, kötü penaltıyla müsabakanın momentumunu değiştiremedi. Son saniyedeki Verheyt'a yapılan harekette bana göre penaltıydı.

Haftanın en şanssız maçı hiç şüphesiz Altay- Erzurumspor FK'idi. Çünkü ev sahibinden 1, konuk ekipten ise 3 top direkten dönerken, Dadaşlar 3 puanı kaçıran taraf oldu.

Manisa FK, nihayet tabiri caizse dişine göre bir rakip olan Giresunspor'a karşı rahat bir galibiyet aldı.

Şanlıurfaspor, ne yapsa ne etse bir türlü etkili oyununu skora yansıtamıyor. Futbol oyununda önemli nokta gol atmak, o golü attığında 3 puanı kazandığın bir oyun. Maça ağırlık koyan, daha fazla şut çeken, daha fazla orta yapan, daha fazla rakip cezasında bulunan bir takımın maçtan galip gelmesi gerekiyordu ama karşılaşmanın sonlarında 3 pasla o beklenen golü bulan konuk Keçiörengücü oluyordu.

Bir başka ölüm kalım maçı ise Adana'da oynandı. İlk yarısını mağlup kapatan turuncu-beyazlılarda, tecrübeli teknik adam Kemal Kılıç'ın 2. yarıya 3 yeni oyuncuyla başlamasıyla rüzgarın değişmesi ve maçın çevrilmesi bir oldu. Stoper Fatih Kurucuk'un harika vuruşu ve Junior Fermandes'in yürüyerek attığı penaltı maçın en önemli anıydı.