Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı, hiç şüphesiz çok ama çok zor bir görev, verdiğiniz kararlarda mutlaka sevinen kadar üzülende olmakta ama yakın geçmişte bu kadar sevilmeyen hatta nefret edilen bir TFF başkanı ve yönetimi bulunmuyor.

Bu duruma nasıl gelindi ve nasıl her kulübün nefreti kazanıldı gelin hep birlikte bakalım.

Aslında Mehmet Başkan ile birebir görüştüğünüzde oldukça sakin, kendinden emin ve karşısındakini dinleyen bir yapıda olduğunu farkedebilirsiniz. Hatta kendisini Gaziantep Futbol Kulübü Başkanlığı zamanından beri tanıdığım için, başkanlığa seçildiğinde ‘’bu kim?’’ demeyen çok az insandan biriydim ve gerçekten umutluydum. Umutluydum, çünkü Mahmut Özgener’den sonra bir Anadolu Kulübünün başkanı uzun zamandır TFF Başkanı olmamıştı.

Mehmet Başkanın bana göre en büyük hatası doğru yerde doğru reaksiyonları doğru zamanda veremesidir. Bunu örneklerle açıklayalım:

Son hafta oynanan Trabzonspor – Fenerbahçe maçında yaşanan büyük olaylara sebebiyet veren ortam ve maçın hakemi Halil Umut Meler gibi. Yıpranmış, bitmiş ve doğru karar verme yetisini kaybetmiş Halil Hocayı bu kadar gergin bir maçta sahaya sürülmesine ses çıkarmamak! Mehmet Başkan daha önce hakem atamalarını ‘’yapay zeka’’ yoluyla seçtiklerini ifade etmesi ise maalesef dost ortamlarında yapılan bir şakadan ibaret olarak beyinlerimize kazındı. Eşi görülmemiş olaylar sonrasında herkes Mehmet Büyükekşi’yi ararken ilginçtir açıklama FIFA Başkanı Gianni Infantino’dan geliyordu. Başkanın maalesef timing’i yine iyi değildi.

Kronolojik sırayla gitmek istiyorum çünkü her defasında ‘yok artık’ diyeceğimiz olaylar yaşanıyor ve skandallar güncelleniyor. Mehmet Büyükekşi’nin hala ama hala açıklama yapmadığı ‘’SÜPER KUPA’’ final hadisesi ise siyasi skandala kadar gitmişti. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında bu kupayı ısrarla yurtdışında oynatmak istemesi zaten tuhaf bir durum ama daha tuhafı ise Suudi Arabistan seçiminin neden ve hangi koşullar karşılığında yapıldığıydı. Bir sürü enformasyon ve dezenformasyonun her geçen dakika yenilendiği bir kaos ortamının amacının ne olduğunu sadece kendisi biliyordu! Nihayetinde hem Galatasaray hem Fenerbahçe bu kaos maçına  çıkmama kararı aldıklarında yine sayın federasyon başkanımızdan ses çıkmıyordu!

2023 yılını bitirirken yine iki dev olay, futbolumuzu derinden sarsıyordu. Sondan başlamak gerekirse İstanbulspor – Trabzonspor maçında attıkları 2. Golün geçersiz sayılması gerekçesiyle, maçın hakemini-MHK ve TFF’yi protesto eden Başkan Ecmel Faik Sarıalioğlu, sahip olduğu takım İstanbulspor’u sahadan çekiyordu. Yine böylesine bir olay, uzun zamandır liglerde görülmemişti. Maalesef Mehmet Başkanımız bu olayda da sessizliğini korumaktaydı.Herkesin konuştuğu konularda başkan ısrarla konuşmaktan kaçınıyordu. Oysaki çok büyük bir olay patlak vermişti!

Bu olaydan bir hafta öncesinde ise yine hakemin yönetiş şekline gelen bir büyük reaksiyonun yol açtığı olaylara sahne olacaktı. Ankaragücü –Ç.Rizespor maçının hakemi Halil Umut Meler’i ev sahibi kulübün başkanı Faruk Koca sahada darp edecekti. Olayları tam manasıyla sorgulamayan medyamız, hakem Halil Umut Meler’i adeta halk kahramanı ilan ediyordu. İşte bu olay, başkanıda tabiri caizse gaza getirmiş olmalı ki, o gece yarısı apar topar yönetim kurulunu olağanüstü toplamış ve ‘’yeteeeer’’ şeklinde bir çıkış gerçekleştirmişti. Bu çıkış o kadar ses getirmişti ki, esas olayın önüne geçmişti. Ardından ligleri süresiz tatil etme kararı ise herkesi şok etmişti. Mehmet Büyükekşi yine doğru yerde, doğru zamanda doğru reaksiyon verme kuralını çiğniyordu ve tüm tepkileri üzerine çekiyordu.

Bitti mi? Tabiki hayır. Yine 2023 Yılının ekim ayında yıldızının bir türlü barışmadığı ve anlamsız şekilde ikili sürtüşmeye girdiği Beşiktaş ve Beşiktaş Kulüp Başkanı Ahmet Nur Çebi’ye Avrupa Kupası maçında parmak sallaması ise yine görülmemiş bir olaydı! Taraftarların ettiği küfürleri, başkanın yaptırdığını zanneden Mehmet Büyükekşi parmak işareti yaparak, stadı terkediyordu. Oysa aynı taraftarlar, bir süre sonra Başkan Ahmet Nur Çebi’yi protesto ediyordu. Mehmet Başkan yine yanlış yerde, yanlış zamanda ve yanlış bir reaksiyon göstermişti!

Bunların yanında kulüp başkanlarına aynı anda randevu vererek birbirine düşürmek, MHK başkanlarının arkasında durmamak ve devamlı öğütmek, hakemlerle girilen garip diyaloglar, alt liglerde yaşanan rezaletlere hiç ses çıkartmamak ve görmezden gelmek gibi skandallar ise üsttekilerin yanında biraz hafif kalıyor.

Bu arada her ortamda TFF’den şikaye eden kulüplerimizin Mehmet Büyükekşi’yi 2 kez ve kendi iradeleri ile seçtiğini hatırlatalım...