Bugün ajanslara düşen habere göre, ABD’de 15 eyalet Suriyeli
mültecilere kapılarını kapattı. Gerekçe olarak da “Fransa’daki
saldırılar ve Suriyeli mültecilerin teröristlerle olması muhtemel
ilişkileri” gösterildi.
Eylül ayında Suriyeli mültecileri taşıyan bir botun batması sonucu
Bodrum sahiline vuran minik Aylan’ın ölüsünün medyaya yansıması
sonucu Avrupa çapında başlayan “merhamet dalgası”, Avrupalı
liderlerin “bu kadar merhamet fazla, bütçeye ve topluma yük
oluyorlar” söylemi ve arkasından yapılan Paris saldırıları ile
böylece sona erdi.
Avrupa, mülteci istilasından korunmak için birçok yol ararken,
sanıyorum akıllarına bu merhamet dalgasını bitirecek ve Avrupa
çapında bir İslamofobi başlatacak terör saldırıları sonucu
kapılarını kapatmak için yeterli bahaneyi buldu.
Bugünkü yazısında Taha Akyol; “Batının terörü yaratmadığını, çünkü
bundan kendilerinin zarar gördüğünü” söylüyor. Batının terörden
gördüğü zarar 150 tane can mı? Ya Bağdat, Şam, Musul, Kabil… Ölen
ve yaralanan milyonlarca Müslüman?
Batı terörü destekliyor ve arada bir “dengeleri dizayn etmek için”
kendilerine bulaşmasını sağlıyor o kadar. ABD’nin 11 Eylül’ü,
Irak’a saldırmak için bahane etmesi gibi. Ve bunun için de elindeki
medya gücünü çok iyi kullanıyor.
G-20 zirvesi sırasında Putin; “Bazı G-20 ülkelerinin terörü
desteklediklerini, hatta şu sıralarda IŞID’e destek için gönderilen
yardım konvoyunun yolda olduğuna dair uydu fotoğraflarını
muhataplarına ilettiğini” söyledi.
Kimse kimseyi kandırmasın. Kandırılan, sadece medyada duydukları
her şeye inanan insanlardır. Kandırılan sadece, “Türkiye üzerinde
oynanan bir oyun falan yok, AKP milleti korkutmak için bu
söylemleri kullanıyor” diyen saflardır.
Ağlayın ki günahlarınız affedilsin…
Geçen hafta, Turksat tarafından sözleşmesi uzatılmayan Cemaate ait
kanallar yayından kaldırıldı.
Bu yayından kaldırılma sırasında ekranda ağlayanları, gözyaşı
dökenleri gördükçe, aklıma 28 Şubat sırasında cop yiyen tesettürlü
kızlarımız geldi. İtilen, kakılan, aşağılanan, zulmedilen… Cemaatin
aynı gözyaşını o zaman da dökmesini beklerdim.
Bank Asya için döktükleri gözyaşlarını, Mavi Marmara’da silahsız
bir şekilde kurşuna dizilen Müslümanları izlerken de dökmelerini
beklerdim.
Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın derken yaşamasına destek
verdikleri yılanın İsrail ve batı olduğunu anlamalarını
beklerdim.
Bu uydu yayınının kesilmesinin ardından Müslümanlar arasında
dışlandıklarını artık anlamalarını beklerdim.
Parasal kaynaklarının birer birer azalmakta olduğuna ağlıyorlar
aslında, Müslümanlara ve İslam’a hizmet edemediklerine değil.
Hâlâ anlamadılar ki “insanlar sizi sevmiyor” ve “insanlar sizin
samimiyetinize inanmıyor.”
Toplum vicdanında açtığınız yaranın yıllar boyu unutulacağını mı
sanıyorsunuz?
Artık sadece kendi çocuklarınızdan başka Cemaate adam bulamayacak
olmanıza ağlayın bence…