OKULLAR AÇILIRKEN EĞİTİM KONUSUNDA TAVSİYELER

12 yıllık zorunlu eğitimden artık vaz gecelim. Devlet eğitimde zorlayıcı değil yönlendirici olsun. 12 yıllık kesintisiz eğitim projesi de büyük olasılıkla bir foto oyunudur. Böylece eğitim sektörlerine adam devşirmiş oldular.

Meslek liselerine bir yıl daha ekleyelim. Burayı bitirenlere meslek yüksek okulu diplomasi verelim. Üniversiteleri bu yükten kurtaralım. Ülkemizin kıt imkânlarını ilme istidadı olmayan kişilere harcamak yerine talip olanlara harcayalım. Diğerlerine de meslek öğretelim. Gençlere hiçbir faydası olmayan liseleri kaldıralım. Bunun yerine üniversiteye geçsinler.

Eğitim, dünyanın en zor fakat en önemli işidir. Devletin bu eğitim işini 12 yıl sürdürüp herkese zorunlu yapması hem ülke kaynaklarının israf edilmesine ve hem de sınıflarda oturamayacak, ilim öğrenemeyecek olan kişileri zorla ilme yöneltmeye yol açacaktır ki bu çocuklar zaten istemedikleri ve istidatları olmadıkları bir alanda başarılı olamayacaklardır. Bu çocuklar belki iyi bir sanatçı, sporcu, zanatçı ve çiftçi olacakken eğitim yüzünden hiçbir şey olamamaktadırlar. Okudukları üniversiteler de onları bir yere taşımamış olmaktadır. Bunun sonucunda ülkemizde zanaat, tarım ve diğer sektörler ölmeye başlamakta, bu alanlarda çalışacak insanları Afganistan veya Irak’tan ithal etmek zorunda kalmaktayız.

İlim işi belli bir elitin yapacağı iştir. Devlet, kuracağı sistemle bunu seçici yapmalı, sistem, sürekli eleyerek ilerlemeli ve yukarıya gerçekten istidadı, yeteneği olanlar çıkmalıdır. Bu yetenekli olanların da az bir kısmı ilme, diğerleri de yönetim ve teknik alanlara yönelmelidir. Bu sayede hem kaynaklarımızı tasarruflu kullanmış ve hem de gençlerimizi boş bir hayal peşinden kurtarmış olacağız.

İlme yönelmeyecek olan gençlerin yetenek ve becerilerini artırıcı meslek okulları kurulmalı ve bu okullara da meslek lisesi ile meslek yüksek okulu diploması verilerek özgüven elde etmeleri sağlanmalıdır.

Eğitim sorununu çözememiş bir millet ilerleme imkanını da yok etmiş olacaktır.

Liseleri 2 ve ortaokullar da 2 yila indirip universiteye dogrudan lise mezuniyet puanına göre (lise bitirme sınavı yapıldıktan sonra) ogrenci yerlestirelim.

Meslek liseleri yerine meslek yuksek okulu olusturalim.

Eğitim sistemi eleyerek ilerleyen bir sisteme dönüşmelidir. Yukarıya belli sayıda insan çıkmalıdır.

Diğer insanlar da istidatları noktasındaki mesleki okullara, sanat ve spor okullarını yerleştirilmelidir. Genç yaşta iş hayatına kazandırılmalıdır.

Hayvancılık ve tarım özendirilmeli, profesyonelleştirilmelidir.

Meracılık artık ülkemizde zor olduğundan besicilik (yani çiftik hayvancılığı) yapılmalıdır.

İşletilmeyen tarım arazileri devlet tarafnıdan el konulup (sahiplerine işletme parası verilmeli) çiftçilere işletilmelidir.

Devlet arazileri Osmanlıdaki tımar sistemi gibi insanlara işletilmesi için dağıtılmalıdır.

Üretilen ürünlerin pazara sunulması, devlet eliyle olmalı ve borsa oluşturulmalıdır.

Çiftçi aracılardan kurtulmalıdır.

Verdiğimiz para doğrudan çiftçiye giderse tarıma yönelim artacaktır.

ÜLKE EKONOMİSİ GÖÇMENLERİN ELİNE GEÇMEDEN

Benim gözlemim tüm zanaat alanları, çiftçilik, çobanlık, ev hizmetçiliği ve ırgatlık gibi alanlar zamanla Afganlı, Özbekli, Iraklı ve Suriyelilerin eline geçeceğidir. Hatta artık yoğun miktarda Afrikalılar da ülkemizde kendilerine yer buluyorlar.

Bir süre sonra kendi evlatlarımız evde işsiz işsiz oturacak ve bu yabancı unsurlar ülke ekonomisine hakim olacak...

Süreç buna doğru gidiyor.

Çünkü bu alanlarda para kazanan yabancılar bir süre sonra kendi işlerini de kuruyorlar.

Devletin acilen önlem alması lazım.

Not: Bazı arkadaşlar, İstanbul mafyasının bile yabancıların eline geçtiğini söylediler. Yani bu kadar mı aciz bir toplum olduk :)

Ek

Herşeyi devletten bekleme kolaycılığı benim de hoşuma gitmiyor, fakat burada devletin uyguladığı 12 yıllık zorunlu eğitimin faturasını ödüyoruz. Acilen bu konuda daha önceki yazımda belirttiğim şekilde ıslahatların yapılması gerekiyor.