Yeme Obezliği Üzerine Kişisel Bir Deneyim

İlgi obezliğinden ve yokluklar dünyası - çokluklar dünyasından bahsetmiştik. Dün yokluklar dünyasındaydık, bugün çokluklar dünyasındayız. Eskiden sadece asilzadelerin, seçkinlerin, zenginlerin tutulduğu çokluk hastalıkları, rahatsızlıkları ve kötü alışkanlıkları artık çoğumuzun başında.

Bu rahatsızlıkların önemli bir tanesi de yeme üzerine. Pek çoğumuz yeme obezliğinin tehdidi altındayız. Önemli bir kısmımız çoktan bu obezliğin esiri olmuş durumda.

Bu konuda kişisel bir deneyimim oldu. 4-5 ay gibi bir sürede 96 kilodan 80-81 kilo aralığına düştüm. Birkaç aydır bu aralıkta rahat rahat salınıyorum. Detaylarını Twitter hesabımda yazdım. @acungil mahlasıyla beni Twitter’da bulabilirsiniz. Sabit twitimde pek çok akışım akışlar zinciri şeklinde sıralanmış durumda. Oradan inceleyip analizlerim altında kilo verme sürecimle ilgili hikayemi okuyabilirsiniz.

Burada özet kişisel çıkarımlarımı aktarayım. Her insan kendi sorumluluğuna sahiptir. Siz de bu konuyla ilgili kendiniz kafa yormalısınız.

  • Kaç kiloda olduğunuz, özünde zihinsel bir süreç. Eğer beynimiz belirli bir kilo aralığına karar verip bizi o aralıkta tutmuyor olsa, mevcut yeme alışkanlıklarımızla 300 kilo olurduk. Beynimiz ve bedenimiz bizi belirli bir kilo aralığında tutuyor.
  • O kilo aralığının ne olması gerektiğini bilinçaltımız belirliyor. Ama bilinç seviyesinde bazı kararlarla bilinçaltımızı yönlendirmemiz mümkün.
  • Kiloyla ilgili aralığınız diyete değil, yaşam tarzınıza bağlı. Yaşam tarzı üzerine kafa yormalı ve değişiklikler yapmalısınız.
  • Kilonuzu korumak için diyetler peşinde koşmayı, diyetisyenlerle uğraşmayı bırakın. Özel bir sağlık sorununuz yoksa, kendi zihinsel ve yaşam tarzı kontrolünüzle diyetisyene ihtiyaç olmadan kilonuzu yönetebilirsiniz. Kendi kendinize yapamayıp diyetisyen desteğine ihtiyaç duyuyorsanız, bu destek sürecinde normale dönmeyi ve diyetisyen desteği olmadan kilonuzu kontrol altında tutabilmeyi öğrenmelisiniz.
  • Aralıklı oruç (intermittent fasting) konusunu kesinlikle araştırın. Onbinlerce yıllık insan beslenme rejimi budur ve ben spor bile yapmadan sadece bu yaşam tarzını uygulayarak istediğim kiloya geldim. Şimdi de bu yaşam tarzını koruyarak istediğim kilo aralığında geziniyorum.
  • Sorumluluğu ellerinize alın. Birilerinden destek alsanız bile özünde yaşam sizin, beden sizin, zihin sizin. Sorumluluk sizde.
  • En temel engel: 40-50 kilo fazlası olan insanlar bile sıvı ve mineraller gibi temel ihtiyaçları kesmeden bir öğün yemek atlamayı açlıktan ölme sebebi olarak görüyorlar. O fazlalıkları kıtlık için depoladınız ve zaman zaman kıtlık ortamı oluşturmalısınız ki, vücut onları yaksın. Başka bir sağlıklı yakma yolu yok. Hissettiğiniz açlık bedeninizin açlığı değil, bağımlılığınızın açlığı. Gereksiz yere ve sık sık yemek yemek de sigara kadar, içki kadar, uyuşturucu kadar zararlı bir bağımlılık. Ve yeme bağımlılığı belki sigaradan daha fazla insan öldürüyor. Hem de tip 2 diyabete sebep olarak… parmak bacak kesmelere, kör olmalara ve ardından ölmelere sebep olarak…