Artık sona yaklaştık. Türkiye açısından hiç olmadığı kadar krtiki öneme sahip 7 Haziran seçimlerine sadece günler kaldı. Türkiye’deki seçim sadece Türkiye’nin değil başta Ortadoğu olmak üzere Afrika’nın hatta Avrupa’nın kaderini değiştirecek nitelikte olacak. Bundan dolayıdır ki dünyanın gözü kulağı 7 Haziran akşamında Türkiye’de olacak.

HORTUMCULAR, VANPİRLER, YER ALTI VE YERÜSTÜ KÖSTEBEKLER...

Anket sonuçlarına bakıldığında 7 Haziran akşamı Türkiye bir kaç seçenekli bir tabloyla karşı karşıya kalabilir. 13 yıldır iktidarda olan AK Parti’nin tek başına hükümeti kurabilecek çoğunluğa yani 276 ve üzeri koltuk sayısına sahip olması. Yahut da tüm ittifaklar neticesinde dördüncü partinin de barajı aştırılması neticesinde tek başına hükümeti kuracak bir yapının elde edilemesi. Bunun sonucunda da Türkiye’nin 13 yıl öncesi o kaos yıllara, yazar kasaların havada uçuştuğu, esnafın, çiftinin, emeklinin inim inim inlediği; ensesi kalınların, hortumcuların, vanpirlerin, yan kesicilerin, kan emicilerin, tefecilerin bir gecede parasına para katan fırsatçıların haramzadecilerin yer altı ve yer üstü küstebeklerinin tekrardan türeyip ülke topraklarında cirit atarak ülkenin geleceğini tekrardan zifiri karanlığa çevirecek olan koalisyon günlerine gönülmüş olunacak.

Sandığa giden her vatandaş ya istikrardan taraf olacak ya da istikrarsızlıklar karşısında beltaraf olacak. Onun için özellilkle de muhafazakar Kürt seçmen ve kararsızlar tam da bu noktada ülkenin kaderini değişitirecek bir etkiye sahip konumda. Kürt seçmenden, silahlara, dayatmalara, tehditlere, zorlamalara rağmen birlik ve beraberlik için daha doğrusu kendisinin ve evlatlarının geleceği için istikrarın devamından yana oyunu kullanacağı beklenilmekte.

* * *

Nereden Nereye…

13 yıl öncesinde Kürt’üm demeyi bırakın Kürt kelimesini ağzına alamayan Kürt vatandaşlarımız bu bağlamda şuan gelinen notayı Allah için iyi muhasebe etmeli. (

Bırakın Kürtçe konuşmayı kendi köylerinde hatta kendi evinde dahi Kürtçe konuşmanın yasak olduğunu bir dönemden devletin kendi eliyle açtığı kanalda 7/24 Kürtçe yayın yapıldığı bir döneme
gelindiğini, okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açılarak üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatı bölümerinin birbiri ardına açıldığı unutulmamalı.

Geçmişte açlığa, sefalete, yalnızlığa mahkum edilmiş Doğu ve Güneydoğu’ya duble yollar, hastaneler bölge halkının yararına ne varsa yapılırken düşünmesi hadi hayal olarak gösterilen havaalanlarının bir bir açılması da unutulmamalı.

Doğu ve Güneydoğu halkı, yaklaşık 20 yıl boyunca Olağanüstü Hal'in gölgesinde yaşadı. Halk o dönemde OHAL nedeniyle inim inim inledi. OHAL'in kaldırılmasıyla bölgede bayram havası estirildiği unutulmamalı.

Bir zamanların üvey evlat muamelesi gören bölgenin şaha kalkması için batıda yapılan her yatırım doğuya da olacak prensibinin benimsenmesiyle üvey evlat muamelesi yerle bir edilerek o evladın artık ailenin gözbebeği durumuna geldiği unutulmamalı.

Ve daha nice sayamadıklarımız…

EY MÜTEDEYYİN KÜRT KARDEŞLERİM!

Ey mütedeyyin Kürt kardeşlerim! Müslüman dünyası üzerinde oynanan oyunları bir kez daha gör. Hemen yanıbaşımızdaki Suriye’yi Irak’ı kasıp kavuran iç çatışmalar, Arakan’da yaşanan katliamlar, Çin Uygurda yaşanan barbarlıklar, Pakistan’da ve Afganistan’da yaşanan gerilimler savaşlar… Mısır’da batının kuklası olan darbecilerin seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi ve İhvan mensuplarına verdikleri idam kararları. Libya, Yemen, Filistin daha nice müslüman ülkesi kan ağlamaktayken tek ayakta kalan ülkenin Türkiye olduğunu unutma. Gezi olaylarında Türkiye'yi karıştırmak için Almanya'dan çıkan gelen Alman milletvekilinin şimdilerde tekrar sahaya çıkmasını, New York Times’in attığı manşetleri bir idrak etti ki tüm diyar-ı İslam’ı ilgilendiren 7 Haziran seçimelerinin ne kadar önem arz ettiğini artık anla.

KEFENLER GİYİLEREK YOLA ÇIKILMADI MI?

Ey vatanına, dinine, diyanetine bağlı kardeşlerim! Geçmişte milletin kutsallarına karşı topyekün bir savaş yürütülmedi mi? Camilerin kapılarına kilit vurulmadı mı? Kur’anlar yakılıp ezanlar susturulmadı mı? Üniversite kapılarında başörtüsü avına çıkılmadı mı? Dini hassasiyeti olan bir başbakan idam edilmedi mi?

Artık kana, darbeye, statükoya dur demek ve artık analar ağlamasın denilerek kefenler giyilip yola çıkıldı. Başta kürtler olmak üzere vatandaşlar, kendilerine yapılan iyiliklere de yapılan kötülüklere de hiç bir zaman kayıtsız kalmayarak gereken dersi sandıkta hep verdi. Kürt kardeşlerimiz 7 Haziran'da gereken hassasiyeti gösterecektir. Allah seçim sonuçlarını birliğimiz, dirliğimiz ve kardeşliğimiz için hayırlı kılsın.