Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Paralel yapıya teslim edilecek mi?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Paralel yapıya teslim edilecek mi? İşin vahametini kavrayamayanlar bakalım ne zaman kış uykusundan uyanacak? Özelliklede kamu kurum ve kuruluşlarının en üst tabakalarını ele geçiren köstebeklerin yeni ve son işgalleri neresi olacak? sorusu merak konusuydu. Önceki gün gelen haber bu sorunun cevabı vermiş oldu.

CHP'yi tamamen, BBP ve SP'yi de kısmen etkisi altına alanlar aynı ve daha da vahim, oyunu MHP'nin üzerinde oynamak istiyor.

Devlet Bahçeli, sonuna kadar direnecek kolay kolay teslim olmayacak gibi lakin son kozlarını oynayanlar kolay kolay teslim olmayacak anlaşılan.

Bahçeli, üzerinde çok oyunlar oynandığını fark etti. Ancak ok yaydan çıktı bir kere. Bahçeli'nin uzlaşmacı tutumu, her şeye hayır, hatta hayıra da hayır demesi, Cumhurun en tepesine, hükümetin başına etmediği laf kalmadı. 7 Haziran sonrası oluşan süreçte iyi bir sınav verilmedi ve Bahçeli yönetimindeki MHP sınıfta Kaldı. Seçim hükümetine anayasa gereği bakan dahi çok görüldü (bundan dolayı Tuğrul Türkeş, AK Parti saflarına katıldı) bu da bardağı taşıran son damla oldu millet için. Sonunda 1 Kasım hezimetinin yaşanması muhalefeti harekete geçirdi.

MHP'de Bahçeli ve ekibi ilk mücadelesini kaybederken parti içi muhalefet, ilk mücadelesini kazandı. Ancak devlet içine çöreklenmiş derin yapıların parti üzerinde sinsi planlar kurmak istediği iddiaları yabana atılacak cinsten değil. Zira Bahçeli, son zamanlarda bunu sık sık dile getiriyor ve paralel yapıyı partiyi hizaya getirmekle suçluyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu ısrarla paralel yapıyla mücadele sadece AK Parti'nin sorunu olmadığını bu yapıyla mücadelenin tüm partilerin mücadelesi olduğunu dillerinde tüy bitercesine anlatım durdular. Ancak bunu ne Bahçeli ne de diğerleri bir türlü anlayıp kavrayamadı.

Bahçeli açısından, hani atalarımız ne güzel de söylemiş "Geçti borunun pazarı..." misali. Son demlerini yaşayan ur misalleri, son kale olarak partiyi ele geçirmeyi istediklerinden kaleyi içten kuşatmaya çalışıyorlar. Bahçeli, gerçekleri gördü onun için Devlet Bey, 'Teslim etmeyeceğiz' deyip çırpınır durur. Kısacası Devlet Bahçeli, şu günlerde ektiğini biçiyor.

MHP'de muhaliflerine çok iş düşüyor. Uyanık olmak gerek. Atılan adımları çok dikkatli okumak ve görmek lazım ki pusuda bekleyen çakallara, paralelcilere, işbirlikçilere altın tepsiyle fırsatlar sunmamak gerek.

Devleti devireyim derken milletin devrilmesine fırsat vermemek gerek...

Zira Devlet'i devirmek için milleti devirmeyi göze alacak kadar gözleri dönmüş bu paralelcilerin.

Çünkü o yapıların son çırpınışları, son umutları...

Düştükleri gayya kuyusundan kurtulmak adına bel bağlanan bir yeri gözden çıkaracak değiller her halde. Aksine vurdukça vuracaklar. Sözün özü tüm kozları kullanacaklar her iki Devlet'i dize getirmek için.

Devlet, uyandı fakat geç uyandı...

Tüm olup bitenleri gözler görüyor kulaklar işitiyordu. Ancak, olaylar ne gözlere göründürüldü ne de kulağa işittirildi... Velhasıl gören gözler kör, işiten kulaklar sağır edildi.

Şimdi merak konusu Baykal'ın yapamadığını uykusundan geç uyanan Bahçeli, yapabilecek mi? Son çırpınışlarını sergileyen yapılar Bahçeli'yi ele geçirecekler mi?

Devleti (Türkiye Cumhuriyeti'ni) ele geçirmek isteyen vampirlerin şimdiki hedeflerinin siyasi partiler olduğunu bir kez daha gördük. AK Parti hariç diğer partiler gelen tehlikenin farkına varamadı halen de varamıyor. CHP ile başlayan sızmalar diğer küçük partilerle devam etti. Şimdi de bir başka parti hedefte. Görünen o ki sızıntı meraklıları boş durmuyor. Asıl devlet yetmemiş ki şimdi de adaş Devlet'in içinde bir şeyler oluveriyor. Diyeceğim o ki uyanık olmak gerek. Kaş yapayım derken daha fenası olan gözü çıkarmamak gerek.