Uluslararası Siyonizm, Haçlı Dünyası ile her zaman Müslümanlara karşı işbirliği içinde olmuştur. Yeni bir Haçlı savaşı ile karşı karşıyayız ABD, Fransa, Almanya, ve İsrail…Bütün büyük devletler minnacık bir kara toprağına karşı birleşmiş savaşıyorlar. 

Uluslararası Siyonizm, Haçlı Dünyası ile her zaman Müslümanlara karşı işbirliği içinde olmuştur. Yeni bir Haçlı savaşı ile karşı karşıyayız ABD, Fransa, Almanya, ve İsrail…Bütün büyük devletler minnacık bir kara toprağına karşı birleşmiş savaşıyorlar.

ABD'nin savaş gemisi Akdeniz'e ulaştı.

İngiltere'nin savaş gemileri yolda.

Fransa hazırlık yapıyor.

Almanya konuşmaya başladı.

ABD olası protestolar için izindeki tüm polis ve güvenlik güçlerini göreve geri çağırdı.

Fransa, Filistin yanlısı gösteri yapanların tutuklanacağını açıkladı.

İsrail, sivil Yahudilere silah dağıtıyor.

Almanya'da İsrail bayrağı yakanlar yargılanacak.

Fransa'da hamas'ı destekleyen yabancılar sınır dışı edilecek, vatandaşlar hapse atılacak.

Sanırım bildikleri başka şeyler var. Çok büyük bir saldırıya hazırlanıyor olmalılar. Çünkü ABD bunun bir din savaşı olduğunu altını çizerek söylemişti.

Günlerdir İsrail, Gazze'de savaş suçu işliyor. Katliam yapıyor. Filistinlileri şehit ediyor. ABD'de açıktan desteğini gösteriyor.

Ortaçağ karanlığından çıkıp gelmiş Amerikalı Senatör Lindsey Graham 'Dini bir savaştayız ve ben İsrail'in yanındayım.

Ne gerekiyorsa yapın.

Orayı (Gazze) dümdüz edin.' diyerek en net şekilde kalplerindekini dışa vurdu. Hatta, CNN'e konuşan Graham denen bu adam hızını alamadı, ABD'nin İsrail ile birlikte İran'ı vurması gerektiğini savundu.

Kandan besleniyor bunlar!

Kardeşini defnetmek için hastaneden çıkaramayan Gazze'de bir Filistinli de bunu çok iyi bildiği için aynen şöyle feryat ediyordu;

'Ey Arap halkı neredesiniz, Bize merhamet edin. Müslümanlar neredesiniz?

Çıkın biriniz konuşun artık. Siyonistler, Haçlılarla sürekli iletişim halindeler. Bizden biri de Müslümanlar ile iletişim sağlasın. Bize merhamet edin. Bize destek çıkın artık.'

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan da bunların ruhunu çok iyi bildiği için önemli bir soru yöneltti: ABD nere, Akdeniz nere? Ne işin var senin orada? ABD gibi bir ülkeye barışı tesis mi yakışır, yoksa oraya ateşe körükle gitmek mi yakışır?

Amerika'nın İsrail'e uçak gemisi göndermesine bu sözlerle tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan'a cevap veremediler elbette!

ABD'mi sadece, İngiltere, Fransa hepsi sıraya girdi adeta!

İsrail fosfor bombası kullanıp soykırım suçu işlerken bir kutlama yapmadıkları kaldı.

Fosfor bombası kullanmak uluslararası hukuka göre yasaktır. Peki nerede bu uluslararası hukuk?

Evet fosfor bombası kullanmak uluslararası hukuka göre yasaktır, çünkü düştüğü yerdekileri öldürür ama etrafına yaydığı gaz nedeniyle ciğerleri tahrip eder, nefes alınamaz hale getirir. Yakınlardaki insanların derilerini ve uzuvlarını yakarak eritir.

Kaybolan uzuvların yerinde deri ve saç oluşmaz tekrardan.

Kısa süre sonra da acılı bir ölümdür neticesi.

İsrail iki gündür Gazze'ye fosfor bombası atıyor.

Hani bir eve veya alana bomba atılsa, sadece orası yıkılacak, oradakiler ölecek.

Ama fosfor bombasını atarak 500 metre ilerisindeki kişilerinde zehirlenip, yanarak ölmesine sebep oluyor.

Bu savaş değil, bu soykırım...

Ve dünya seyrediyor.

Mısır gibi sözde Müslüman ülkeler ise İsrail'in kuklası!

Ne beklenir ki bunlardan…

Bunlar değil mi zindanlara attıkları seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin mahkeme salonunda şehit olmasına sebep olanlar!

Soruyor muyuz kendimize biz niye bu kadar rahat Filistin'e destek olamıyoruz, Müslümanlar olarak dinden en çok dem vuranlar olarak birleşemiyoruz, Siyonistler ve Haçlılar kadar değiliz, yarın ahirette nasıl hesap vereceğiz?

Biz soru bile sormaya korkar hale geldik!

Kim getirdi bizi bu hale!

Amerikalı Senatör Lindsey Graham'ın söylediklerini Müslüman bir siyasetçi söyleseydi dünyayı ayağa kaldırırlardı.

Gazze'ye gece gündüz bomba yağıyor. Su, yiyecek, elektrik yok!

Yok, yok, yok!

İşgalci İsrail kötülüğün ana merkezi olarak çıldırmış durumda. Düşünebiliyor musunuz hastalar tedavi edilirken hastanenin tahliyesi istenir mi? Bu alçaklar bunu bile yaptı. Gerçi bunların Haçlı ataları da böyleydi.

Al Awda Hastanesi'nin tahliyesi için sadece iki saat süre verdi. Tahliye edilmezse vuracağını söyledi.

O saatlerde Haçlı zihniyeti de üç maymunu oynuyordu.

Tüm bunlar olurken Filistinliler verilen onca şehide rağmen hepimize sözleriyle ders verdi.

'Ya kahramanlar gibi öleceğiz, ya da onurlu yaşayacağız. Evlerimizi terk etmeyeceğiz"

İsrail kuşatması altında olan onlar!

Aç, susuz olan onlar!

Başlarına bomba yağan onlar!

Siyonistlere ve Haçlılara karşı direnenler de onlar!

Biz ise Siyonistler ile Haçlıların birlikte gerçekleştirdiği soykırımın seyircisi konumunda!

Bu ayıp bir ömür boyu hepimize yeter…

Gazeteciler Şimon Perez'e

'Kur'an-ı Kerim sizin devletinizin yıkılacağını haber veriyor' diye hatırlattıklarında;

Perez şu cevabı veriyor:

'Kuran'ın bahsettiği Müslümanlar gelsin düşünürüz!'

Düşünüyorum da Kur'an'ın bahsettiği müslümanlar biz değilmişiz. Muhtemelen siyonistlerde bunun farkında olmalı. Yoksa bu kadar minnetsiz ve pervasız müslümanlara meydan okuyamazlardı.

Zulme rıza, zulümdür…

Selam saygı ve Muhabbetle…