Japon Askeri, Türk Askeri...

Japonya’da ilköğretim çocuklarının öğretmenleriyle birlikte okullarının her yerini, hattâ tuvaletlerini bile temizlemesi fevkalâde mühim bir hadisedir.

Bu hadise ibretliktir.. Japonların neden dünyanın en çalışkan, en üretken ve en onurlu insanları olduklarına bürhandır (delildir, karinedir).

Anlatayım... Askerdeki oğlu annesine mektup yazmış... Şikayetlerde bulunmuş... Kadıncağızın iki gözü iki çeşme ağlamış... Buna asker ocağında tuvalet temizlettirmişler...

Bendeniz emekli hava pilotu bir subayım... Çok az (6 ay kadar) malülen emeklilik işlemlerim sürerken bölük komutanlığı da yaptım.. Bir albay evinin taşınması için benden asker istedi reddettim... Küplere bindi ve beni şikayet etti... Tugay komutanı Tümgeneral çağırdı, gittim. Bana neden böyle yaptığımı sordu.

Ben de anlattım... “Komutanım” dedim... “Bu çocukları ana babaları bize vatanî hizmetlerini yapsınlar diye -avuçlarına kına yakarak, vatana kurban ol- diyerek gönderiyor. Bizim özel hizmetimizi yapsınlar diye değil..” dedim.. Paşa gözlerini faltaşı gibi açmış, kaşlarını çatmış bir vaziyette bir şeyler demeye hazırlanırken devam ettim...

“Komutanım ben askerlerime tuvaletleri dahi temizlettiriyorum, iyi yapamadıklarında da kendim yaparak gösteriyorum nasıl yapılacağını. Mıntıka temizlettiriyorum... Gördüğünüz gibi bölük komutanlığına getirildiğim günden beri birliğimiz pırıl pırıl. Onlara bu işleri yaptırıyorum ve sebebini de izah edebiliyorum: ‘Arslan yattığı yerden belli olur, burası sizin alanınız, buraları kirletenler de sizsiniz. Temizliği için belediye temizlik işçilerini mi çağıracağız? Tabiî ki, hayır, kendimiz temizleyeceğiz’ diyebiliyorum. Lâkin ev taşımasını askerlerime de vicdanıma da izah edemem..”

Komutan belki diyeceklerini yuttu ve bana sadece “tamam gidebilirsin” dedi. Ve askerlere ev taşıtma işi tarih oldu o birlikte...

Japon askeri annesine tuvaletleri temizlediği için şikayette bulunmaz. Çünkü o daha ilköğretimde iken öğretmenleri ile birlikte tuvaletleri temizlemiş, kendisine de onurlu bir şekilde davranıldığı için, ayırım yapılmadığı herkes aynı işleri yaptığı ve baş olanların yapılan işlere öncülük ettiğini gördüğü için iyi bir karakter terbiyesi almıştır çünkü..

Türk askerine de iyi örnek olunsa ve bizde de bu karakter terbiyesi işine daha ilköğretim çağında başlanılsaydı memleketimiz bu halde olmaz, kaynaklarımızı kullanabilir, üretim şampiyonu olur, Japonları geçerdik.

Dikkat!... “Japonları geçerdik” diyorum çünkü onların arazileri kıttır, bizde ise haddinden fazladır onlara göre... Genç nüfusumuz da fazladır. Bir de biz şükürler olsun ki hergün depremlerle sallanmıyor, tayfunlarla mahvolmuyoruz. Ülkemizin üç tarafı denizlerle kaplıdır... Lâkin aşk olsun ki Japonların balık fabrikası gemileri vardır biz bu sahada da yokuz.

Verimli ovalarımızda tahılların, meyvelerin, sebzelerin en harikalarını üretebilir, sanayimizi bize zarar vermeyecek meskûn mahallerden uzak zeminlerde kurabilir ve çağ atlayabiliriz. Ama yapamıyoruz.

Ahlâksızlık giderek artıyor ve ekmeğimize 40 çeşit kimyasal koyarak bir birimizi zehirliyor, varlık içinde yokluk çekiyoruz.. “Lâ’net olsun” diyesim geliyor ama bu lâ’net şuna buna değil en önce bozuk düzenedir.

Hergün “Atatürk” diye sayıklayan fakat onun kurduğu fabrikaları nasıl kurduğunu, hangi zihniyetle büyük başarılara imza attığını ve o günkü muhteşem milletin hangi dinî ve millî değerlerle bunları başardığını düşünemeyen beyinsizler bozuk düzen değişsin isterler mi?