Ülkemin televizyonlarına yorumcu olarak çıkan kişileri seyrederken özellikle dini konularda cehaletlerini görünce ülkem ve insanımız adına üzülüyorum. Yüzbinlerce kişi tarafından izlenen programlara bir şey biliyor diye çağrılıyorsunuz, insan konuşacağı konular ile hele hele dini konularda bir ön hazırlık yapar, bilgi sahibi olur da öyle konuşur!

Ülkemin televizyonlarına yorumcu olarak çıkan kişileri seyrederken özellikle dini konularda cehaletlerini görünce ülkem ve insanımız adına üzülüyorum.

Yüzbinlerce kişi tarafından izlenen programlara bir şey biliyor diye çağrılıyorsunuz, insan konuşacağı konular ile hele hele dini konularda bir ön hazırlık yapar, bilgi sahibi olur da öyle konuşur!

Sadece yorumcularda değil, siyasilerde de bu cehaleti görmekteyiz. Anlamakta güçlük çekiyorum; bırakında din gibi hassas bir konuda gerçekten uzman olanlar konuşsun.

Gerçi, televizyonlara hocayım diye çıkan hoca tiplemeli kişilerde de büyük sıkıntılar var, bunlar birçok hususta Müslümanları yanıltmaktadırlar.

Örnek çokta bir tanesini vereyim de vahametin hangi boyutlarda olduğunu görünüz!

Aslında yazılarımda bu ve bunun gibi adamlardan bahsetmekten hiç hoşlanmıyorum; ancak, bunların birçok insanı etkilendiğini düşünerek yazımda yer vereceğim. Bu kişilerden biri de Mustafa İslamoğlu.

İslamoğlu twitter hesabından Teravih Namazı ile ilgili yaptığı paylaşımda;

"Kur'an'da yok. Nebi 'teravih' adıyla bir namaz kılmadı. Yani teravih 'dini' değil, kültürel. Pandeminin pik yaptığı ortamda teravih, can güvenliğini ihlaldir. Bunun hükmü ise 'haram'dır" diyerek kamuoyunu yanılttığı gibi teravih ve Ramazan ile alakası olmayan kişilere malzeme vermektedir.

Yine aynı kişi 9 yıl önce katıldığı bir canlı yayında Teravih Namazı ile ilgili;

"Teravih Namazının bedene yansıyan da bir karşılığı var. 15 saatte yemeniz gereken yemeği, bir oturuşta yiyorsunuz. Teravih Namazı harika bir sindirim sistemi. Manevi bir sindirim sistemi. Sahabe, Teravih Namazını Hz. Ömer'in talimatıyla camide kılmıştır. Efendimiz(s.a.v.)'de üç gün cemaatle kıldı. Sonra 'Ümmetim farz sanar' telaşıyla evde devam etti' diye açıklama yapıyor.

-Şimdi siz kendi söyledikleri ile çelişen bir adama hoca sıfatını taşıyor diye itibar edebilir misiniz?

Elbette ki, şuurlu bir Müslüman itibar etmez; ancak, Namazla, oruçla hiç işi olmayan bir sürü cahil insan bunun gibi hoca kisveli kişileri referans göstererek Teravih Namazı yok, bidattir; Ramazan ertelensin diyebiliyorlar.

Önümüzdeki hafta Mübarek Ramazan-ı Şerif'e giriyoruz. Her Ramazan öncesinde ülkemizde bir tartışma konusu açılarak Mübarek Ramazan'da Müslümanların kafalarına şüphe sokulmaya çalışılır.

Tüm dünyayı saran Covid-19 virüsünün sıkıntılarını ülke olarak yaşamakta, bu sorun eksenli tedbirler alındığı gibi yine tedbirlerle ilgili tartışmalarda yapılmaktadır.

Müslüman ülkemde Teravih Namazının evde kılınabileceğini bilmeyenler olduğu gibi Cuma Namazının cemaatle kılınmasının farz olduğunu bilmeyenlerde var.

Salgın hastalık ve diğer zorunlu hallerde tedbirler gereği cemaatle kılınması evla ve şart olan ibadetlerle ilgili bazı tedbirler alınabilir.

Nitekim, geçen yıl belli bir süre camilerimizde cemaatle kılınması farz olan Cuma Namazı bile kılınmadı ve hiçbir Müslüman da bu duruma itiraz etmediği gibi genel olarak makul karşıladılar.

Cahil ve samimiyetsizler, Teravih Namazının evde kılınabileceğini bilmedikleri gibi oruç ile teravihi bir bütün gibi yani teravih kılınmazsa oruç olmaz gibi anlatıyorlar.

Teravih Namazı Ramazan-ı Şerif ayında eda edilmesi gereken çok önemli bir ibadet olmakla birlikte oruç tutup Teravih Namazını kılmayan birine tuttuğun oruç geçerli olmaz; Teravih Namazını kılıp orucunu tutmayan birine Teravih Namazın olmaz denilemez.

Oruç ve Teravih Namazı mübarek Ramazan Ayının manevi tamamlayıcısı olmakla birlikte kural olarak ayrı ayrı ibadetlerdir.

İşte bu kadar bilinmesi çok kolay bir bilgiyi bile öğrenmek istemiyorlar; çünkü, dertleri başka!

Bu tür kişiler şunu bilmeli:

İnanıp inanmamak kişinin kendi tercihi olup hiçbir şekilde inanmaya zorlanamaz, zorlansa da bir faydası olmaz; ancak, bir kişi inansa da inanmasa da İslami konularda bilmeden konuşması, cehaletini ortaya koymasından başka bir işe yaramaz.

-Bir de her şeye burnunuzu sokmak zorunda mısınız?

Aydın adam objektif olur ve sübjektif değerlendirmelerden uzak durur.