İngilizlerin stratejik oyunları!

Fransız devriminden sonra Avrupa'daki krallıklar, tek tek yıkılmaya başladı.

Halk, demokrasi adı altında seçilmiş insanların, yönetimi altına girmek istedi.

  1. yy. dünya devletlerinin, krallıklarından kurtulma ve yeni bir dünya düzeni kurma devridir.

Avrupa önce krallarını sonra dinini yıktı. Sonra "medeniyet" adı altında kendilerine "çok partili sistemler" gibi yeni bir oluşum kurarak, dünyaya şekil vermeye çalıştılar. Bunu ilk önce kendi içlerinde yaptılar ve başarılı oldular.

"Dünyaya medeniyet götüreceğiz!" naraları atan İngiltere, kendi krallığı hariç tüm krallıkları yıktı.

Şimdi ise Arap krallıklarını yıkma peşinde!

Onlara da "demokrasi" (!) götürecekler!

Kralı yıktığın zaman ülkede kargaşa oluşturursun. İngiltere bunu çok iyi bildiği için kendi krallığını yıkmadı!

İngiltere'de yönetim kraliçenindir, hükumet sadece kukladır!

Bu durumda bir ülkeyi kralların mı yönetmesi daha kolaydır, yoksa demokrasinin mi?

Demokrasiyi bize ve diğer ülkelere zorla sokmak isteyenler, kendi krallıklarını yıkmak istemiyorlarsa; diyebiliriz ki krallarla yönetmek daha kolay ve daha istikrarlıdır!

Eğer istikrarsız olsaydı, İngiltere en başta kendi kraliçesini idam ederdi!

Size her şeyi empoze eden bir medeniyet, her şeyi zorla giydirmeye çalışan bir medeniyet! Ama kendisi kadim olarak en eskiye tabii...


Sırp bir gence Macar Kralını öldürterek; Macar, Yugoslav, Çek, Alman, kısaca krallarına bağlı ne kadar ülke kaldıysa bunlar arasında

  1. Dünya Savaşını başlattılar.
  2. Dünya savaşı sadece Orta Coğrafyada yaşandı, diğer kıt'alar da yaşanmadı. Fakat adına I. Dünya Savaşı denildi.

Bütün krallıklar "Medeni Batı" da yıkılmasına rağmen, İngiltere hala krallıkla yönetiliyordu.

Ardından Hitler, Lenin, Çar gibi diktaları yıkabilmek için II. Dünya Savaşı'nı (tüm dünyada) başlattı!

En son Japon İmparatorluğu'nu yıktı, Çin İmparatorluğu'nu yok etti! Ve kendisinin arka bahçesi olan Amerika'yı ve cahil Amerikan halkının silah ve asker gücünü kullanarak, insanların bağlı oldukları lideri yok etti! İnsanların bağlı olduğu lideri yok edersen; çok başlılık ortaya çıkar! Çok başlılıktan ise halkın çatışması doğar!

Bunun en iyi örneğini, 70' li - 80' li yıllarda Türkiye'de gördük.

İstikrar, tek vatanda, tek millette, tek bayraktadır! Yönetim krizidir, istikrarı bozan!

Orta Doğu'ya indiğimiz zaman ne görüyoruz?


Diktalar, monarşiler, krallar...

"Seçilmiş hükumet" deseler bile, başa gelen şahıs diktatör...

Seçimle geliyor, fakat "dikta" hükmünü devam ettiriyor.

Yemen'de dikta, Emirliklerde dikta, İran'da Ayetullahlar varken diktalara ne lüzum var!

Bugün Katar meselesine baktığımız zaman, Katar'a karşı çıkan ülkelerin hepsi dikta! Kimin diktası?

İngiltere'ye biat edenlerin diktası!

Velhasıl, burada diktatörlüğü yıkmak değildir amaç!

"Siz diktatörlüğünüzde rahat bir şekilde oturun, zenginliğinizi bize devredin, etmezseniz! eğer; iç savaşla, alternatifinizi tahta çıkartırım!"

Bugün Kral Salman ölse, 50 tane çocuğu var; meşru yada gayri meşru... Bunlardan 3- 5 i veliaht...

Peki Kral salman öldü, bu 3-5 in hangisi tahta çıkacak?

Bunlardan biri Amerikalı, biri İngiliz, biri Alman... Hiç biri Arap değil!

Biri Amerika'da eğitim alır, Amerikan Suudisi olur; diğeri İngiltere'de eğitim alır, İngiliz Suudisi olur, diğeri Fransa'da...

Çünkü I.Meşrutiyet'ten sonra tüm veliaht ve prenslere Fransa'da eğitim alma zorunluluğu getirildi.

Ne dediler? "Avrupa'da eğitim alacaksın ve çağdaş, medeni olacaksın!"

Ve bu bir imtiyaz değildi, bu bir emirdi!

Fakat bize imtiyaz diye gösterildi.

Bütün Arap prensleri; biri Amerika'da, biri Fransa'da, diğeri Almanya'da eğitim aldı mı? Aldı...

Mısır'ı yönetenler dışarıda eğitim aldı mı? Aldı... Libya'yı yönetenler? Aldı...

Bunun en popüler örneği Ürdün'dür . Çünkü adam zaten %50 İngiliz geni taşıyor!

Kral Abdullah... Sarışın, mavi gözlü bir Arap kralı... 


Şimdi İngiltere'de büyümüş, eğitim almış bir köpek, yaladığı çanağa ihanet eder mi?

Eğer o, kedi olsaydı sahip aramazdı, "Her şeyin sahibi benim." derdi.

Köpek olduğu için, sahibine ihanet etmez!

Çünkü onlara giydirilmiş bir tasma var ve bu onlara çocukluklarından giydirildi!


Çoban akıllıysa sürüyü gütmez! Çoban köpeğine güddürür. Kendisi sadece başında durur!

İngiltere akıllı bir çobandır!

O kadar akıllıdır ki İngiltere, bütün dünyadaki sürüleri güdebilesi için çoban köpeklerini eğitir, sonra başında durur!

Her şey yolunda ise; köpeklerin çanağına ihtiyacı kadar yemeğini atar, geri kalanların hepsini cebine koyar! 


Bu sadece Orta Doğu'da değil, tüm dünyada İngilizlerin oynadığı stratejik bir oyundur!