Gülen’in vaaz, konferans ve konuşmaları - 1

Gülen’in, her hafta yaptığı konuşmaların bir kısmı internet üzerinden yayınlanmaktadır.

Konuşma, parçalar halinde verildiğinden, başında ve sonunda ne dediği anlaşılamamaktadır.

Konuşmaların belli bölümleri parçalar halinde verilmekte, sansürden geçirilerek yayınlanmaktadır.

Bunun sebebi örgüte gizli olarak verdiği talimat ve emirler çıkarılıp onu din adamı gibi gösteren ılımlı mesajları yayınlanmak üzere internet sitesine konmaktadır.

Fetullah Gülen'in www.herkul.org isimli internet sitesinde yayınlanan 01.01.2005- 30.08.2015 tarihler arasında yaptığı konuşmalardan önemli yüz tanesi üzerinde inceleme yapılmıştır. (Deliller-17,18, 19 ve 20 Kls.: CD ve Çözümü)

“Öğretmenlik mesleğinin önemini ortaya koyup örgüt için bu mesleğin öneminden bahsederek öğretmenlerin düşüncesini talebelere boşalttığını, insanları bir abide, heykel gibi yontmanın bu meslek sayesinde olduğunu”, (Öğretmenlik adanmışlık ister-21.11.2005 gün)

Himmetin taahhüt edilen şeyler olduğunu, bunların açık olarak bir yönetim kurulunun zimmetinde bir araya getirildiğini ve sarf edildiğini, (Londra Konferansının hatırlattıkları)

Hakkında (2000 yılında) iddianame hazırlanırken ne yaptılarsa hepsinden haberinin olduğunu, (Kendim gibi döneceğim, 25.06.2008)

Hizmetin hayatın gayesi olduğu, hizmet varsa kişinin de varlığının manasının olduğu, mütevellinin işi üzerine alan insan demek olduğu, emanet altına girdiği, istihdam edilen kişinin bütün kabiliyetlerinin keşfedilip istifade edilmesini, (Emanetçisin, 14.01.2008)

El Kaide'nin Türkiye'de örgüt icat edebileceği adına Tahşiye diyebileceği, ellerine silah verileceği, onların kitapların arkasında duran kişinin posterini eve asabilecekleri, tahşiye denen bir grubun ortaya çıkabileceği (irtica paranoyası ve duanın esası, 06.04.2009)

Dikkatli yaşamanın mecburiyet olduğu, merkezin sağlam tutulmasını, asilerin başına balyoz gibi inilmesini, bir kısım cuntaların faaliyetleri nedeniyle bir müessesenin (TSK) bütünüyle karşıya alınmaması (insaf perspektifi, 08.03.2010)

Tuskon'un cemaate ait olduğunu, dünyada insanların çağırıldığı yerlerde işin alt yapısını hareketin hazırladığını, tercümanlık yapacak insan, eğitim faaliyetleri teşkil edildiğini, eğitim faaliyetlerinde başarılı olduklarını, ticaret ve sanayide başarılı olamadıklarını belirtmiştir.

Türkiye'de yetişmiş eleman bulunduğunu, üniversiteye hazırlık kursları, okullar olduğunu, Türkiye'deki sistemi (cemaatin) bozduğunu, bir yönüyle prefabrik kurduklarını, aç durup zahmet çeken, fedakâr insanlar yetiştirdiklerini, (kalplere atılan imzalar, 05.07.2010)

Demokratlaşma adına esasen anayasada gerekli reformların yapılmadığı, yapılan değişiklikler içinde önemli, hayati, maddeler olduğu, kadın, erkek, çoluk-çocuk dünyanın dört bir yanına dağılmış insanlarla imkân olsa mezardakileri bile kaldırarak referandumda evet oyu kullandırmanın lazım olduğunu söylemiştir.

Mezardakilerin bile kalkmasını ve ruhlarının demokrasi adına koşarak referanduma geleceğini, (kuvvetin çılgınlığı ve referandum fırsatı, 02.08.2010)

Herkesin elinde avucunda olanı neyi varsa kardeşlik deyip sarf etmesini, densiz insanların asimilasyon deyip hizmeti eleştirdiğini, hiç kimsenin hafife alınmamasını, mutlaka bir getirisi varsa kişinin hürriyetini feda etmesini, (Hürriyet ve gerçek özgürlük, 21.11.2011)

Think-Thank kuruluşları kurulmasını, idare edenlere akıl verilmesini, alternatif sistem sunulmasını, mesele olmadan önce önünün alınmasını, strateji üretilmesini, medya vasıtası ile dünyaya duyurulmasını, (Karabulutlar, dua seferberliğine çağrı, 20.09.2012)

Takiyyenin aldatma işi olduğunu, şeytani bir iş olduğu, takiyye yapanın hakiki mümin olmadığı, gerekirse saklanılmasını, takiyye yapılmasını, (Takiyye Muta tuzağı, nifak nezlesi, 01.02.2013)

Gezi parkı olayında bütün kabahatin sistemde olduğunu, (Taksim gezi parkı hadiseleri ve problemlerin temeli, 06.06.2013)

Büyük bir zat seneler evvel akşamüstü Türkiye'de gece yarısı iken nefsime uyarak bir tane alüfte ile buluşmaya giderken telefon geldiğini, komplo olabileceğini düşünerek onu tanıyan birini arayıp gönderdiğini, bunu yapmasa o kişinin günümüzde geldiği noktaya gelemeyeceğini, (Kara propaganda nefis muhasebesi, 06.11.2013)

İnsanlar hakkında iyi zanda bulunulmasını, CD'ler oluşturup ÇİPlere değişik şeyler yükleyip bazı kimselerin haysiyet, şeref, namus ve iffetiyle alakalı bazı şeşleri teşhir etmenin onları yıkmak ve devirmenin bir müminin yapmaması gereken şeyler olduğunu söylemektedir.

Temkinde kusur edilmemesini, dikkatli olunmasını, hata etmemeyi, zirveye çıktıktan sonra yuvarlanmamayı, temkinli yaşamayı (Hüsnü zan, kolum kanadım kırıldı, 29.11.2013)

Beddua (yolsuzluk, 20.12.2013), ile ilgili

Beddua, bir şeye güvenerek beddua ettiğini, (Birlik, dirlik ve beraberliğin yolu, 22.12.2013), ile ilgili

Beddua, (imtihan ve hakka sebat, 03.08.2014) ile ilgili

Hakiki mümin olma itibariyle sahabi mesleği yolunu seçme itibari ile adanmışlık esasına bağlı olmak lazım geldiğini, (Allah sorar hesabını, 22.08.2014) ile ilgili

Bugüne kadar hırsız demediler. Hepinizin alnı açık, yüzü ak. Bize hırsız demediler, irtikâp yaptı demediler. Hiç utanmayın, daima dimdik durun. ( Fetullah Gülen, 20 Aralık 2013 günü yolsuzluk başlıklı konuşmasında darbe teşebbüsünde bulunan şahısların binde birini tanımadığını söylediği, 27.08.2014 günü ise bu konuşmasında önceki ifadesinden çark edip örgütün dimdik durmasını emrettiği görülmektedir. ) (Utanacak iş yapmadınız, dimdik durun ve ahirete alacaklı gidin, 27.08.2014 )

Peygambere sefih (bunak) dendiğini, haşhaşi, çete, sülük denilmesine aldırılmamasını, (yolumuzun kaderi ve vazifemiz, 07.09.2014)

Cemaate zulümler yapıldığını, bela ve musibetlerin hasenatı arttırdığını, pozitif düşünülmesini, müspet hareket edilmesini, elekten geçirildiklerini, vites değiştirilmesini, teyakkuz halinde temkinli hareket edip falsoya sebebiyet verilmemesini, mazlumiyet, mağduriyet, mahkûmiyet ve baskı psikolojisinin lehe değerlendirilip dünyaya anlatılmasını, bunun bir mecburiyet olduğunu, (mazlumlara düşen vazifeler, 25.09.2014)

Mevcudun muhafaza edilmesini, meselenin maceraya tahammülü olmadığını, küçük ihmallerin büyük gaile ve falsoya sebep olacağını, soruşturmalarla ne yapılırsa yapılsın milletin birliği ve bütünlüğü adına mukavelede bulunulmayıp sabredilmesini (millet meselelerinin maceraya tahammülü yoktur, 08.10.2014)