Dünyanın savaşı Türkiye ile

Türkiye'nin Ortadoğu üzerindeki jeopolitik etkisinin farkında olan Avrupa, emperyalist dünyanın çıkarlarını gözeterek Ortadoğu üzerinde ciddi planlar yaptı.

Planın Detaylarında kandan beslenen Batı, Avrupa'nın emellerini yerine getirebilmek için olası bütün ihtimalleri değerlendirdi.

Kan oluk oluk akarken, Batı emellerine ulaşmanın sevincini yaşadı.

Yapılmak istenen, neye mal olursa olsun, Müslüman kanının akmasıydı. Uzun yıllar bu planlar uygulandı ve kan aktı.

Hristiyan Haçlı dünyası kinini kusarken, bedel olarak Müslümanlar öldürüldü.

Artık Ortadoğu istenilen kıvama gelmiş. Batı dünyada istediği emperyalizm hayallerini yerine getirmişti.

Her bir ülkede tıpkı Filistin'e yapıldığı gibi, devşirme bir sistem uygulanacak, devletler ele geçirilmese dahi, sistemleri batıya hizmet edebilecekti.

Bugün Fırat Kalkan'ı batının son emelidir.

Bizdeki deyişle, bizim son kurtuluş mücadelemizdir.

Bilinmelidir ki Suriye'deki enfeksiyonun etkileri Suriye'nin iç dinamiklerini hedef aldığı gibi, Türkiye'nin iç düzenini de hedef alacaktır. Türkiye’nin karışması Suriye’nin bitişini hızlandıracaktır. Bu sebeple mesele Suriye denildiği her bir anda Türkiye’de bombalar patlatılmaktadır.

Suriye'de Fırat Kalkan'ı operasyonunun olabilmesi, Moskova deklarasyonu ile girift şekildedir.

Rusya, Esed’in demokratik düzlemde seçimlere kadar liderliğini devam ettirmek istese de,

Suriye ilerleyen günlerde gitmesi gereken Esed yerine, seçimle gideceği zamana kadar, kanın ve ölümlerin olmaması için strateji geliştirecektir. Rusya bu durumu Suriye’yi sevdiği için değil, ABD’yi bir tehdit olarak gördüğü için yapacaktır.

Esed haricinde Suriye'de oluşan diğer tehdit unsurları bu durumu zorlaştıracaktır.

Amerika'nın desteklediği Daeş ve PYD ye rağmen,

Iranın mezhepçi misillemelerine rağmen,

Suriye'de kansız bir geçiş pek mümkün değildir.

Özellikle de, Emperyalist batı leş yiyici bir eda ile ceset haline gelmiş Suriye'yi yemeye başlarken.

Ortadoğu’yu İsrail için bir yaşam alanı kılmaya çalışırken,

Batının devşirme çocuğu olan İran'ın masada alınan bütün kararları ağa babası ABD' ye sunacağını düşündüğümüzde; masum yıllar yerine, kanlı yılları DAEŞ, PKK,PYD, PDY' yi besleyerek devam edeceği unutulmamalıdır.

Terör mekanizması olarak hayata geçirilen bu taşeron örgütler, Suriye'deki enfeksiyonu Türkiye'nin içine taşımaya devam edeceklerdir.

Özellikle Emperyalist Batı, ABD. İngiltere ,İsrail bizdeki hassasiyetlerin tam aksine 3 büyük kitabın diyarı olan,

Kudüs'ün ve vaat edilmiş toprakların çekiciliği devam edecektir.

Yahudi planın bir parçası olan Arz-ı Mevut için Dünya seferber olmuşken, Vaat edilmiş toprakları bünyesinde barındıran Türkiye’nin yumuşak lokma olması için her türlü yol denenecektir.

Dünya enerji savaşı başlatsa dahi, Ortadoğu’da insan, din, tarih ve medeniyetin hedef alındığı unutulmamalıdır.

Suriye savaşında neyi kapabiliriz hesabıyla kilometrelerce yoldan gelenler, sınır hattımızda tehditlere karşı ülkemizi korumamızı anlaşılır bulmazlar. Emperyalist dünyanın, devletlerin iç düzenini kendi kıvamına getirdiğini sanan Avrupa, Türkiye’deki misillemeler karşısında şaşkın haldeler. Onlara göre bin yıllık planın 2023’den önce hayata geçirilmesi başlıca husustu. Fakat Rusya soğuk savaştan sonra NATO'nun gelişimini ciddi bir tehdit olarak görmektedir. Rusya, sıcak denizlere inmek için Suriye'yi önemserken, ABD ise Basra körfezindeki petrol kaynaklarını önemsemektedir.

Rusya öncesinde PYD ile iş tutmuş olsa da, sonraki aşamalarda Pyd'nin ABD ile birlikte olması, Rusya'nın Türkiye'ye yaklaşmasına sebep olsa da,

İlerleyen aylarda Trump'ın şaşırtıcı derecede Rusya ile ilişki kuracağını beklesekte,

İsrail üst aklıyla yönetilen ABD'nin çiçeği burnunda Başkanı; İran, İsrail, Rusya gibi ülkelerle tüccar zekasıyla, istediği kıvamı yakalamaya çalışsa da,

Unutulmamalıdır ki önümüzde bir savaş var.

Amerika NATO’yu küçümseyen bir ruh haliyle Ortadoğu’daki olası ağırlığını Çin ve Japon gücünü kırmaya yönlendirecek, oluşan boşluğu ise Putin doldurmaya çalışacaktır.

Amerika’nın Türkiye ve Rusya’ya rağmen Suriye’de işi zordur. Suriye’de yapma örgütlerle iş tutan Amerika; DAEŞ, PKK ve PYD ile kol kola girerken,

Sınır hattını korumaya çalışan Türkiye,

Özgürlüğünü isteyen Özgür Suriye Ordusu,

Bütün olası durumlara karşı yönetimini bırakmayan Esad ve birlikleri,

Esad’ın varlığını Ortadoğu’daki varlığı olarak gören Rusya’ya karşı hayatta tutması pek mümkün görünmeyecektir.

Amerika örgütlerle iş tutarken, diğer devletler, devletler bazında mücadele vermektedir.

Trampın ‘Biz ne olduğunu bilmediğimiz örgütlerle çalışmayacağız’ söylemi Türkiye’nin lehine kurulan bir cümle olsa da,

Unutmamalıyız ki bu entrikaların, bu tuzakların başlıca hususu İsrail’in hayalini yerine getirmek içindir.

Unutmamalıyız ki; Dünya var olan bir Türkiye’ye rağmen bu hayallerini gerçekleştirmeyeceğini çok iyi bilmektedir.