Ordu için mûsikî ayrı bir önem taşır... Tarih boyunca bu ehemmiyetli işe müdrik olan devletlerin mutlaka askerî marşları olmuştur. Lâkin hasseten milletçe asker olan bizim sayemizde bu marşların en kıymetlileri zamanla millî marşlar haline de gelmişlerdi...

Mehmet Âkif Ersoy,–para ödülü olduğu için başlangıçta katılmadığı− Millî Cihad (İstiklal) Marşı yarışmasına Karesi mebusu (Balıkesir milletvekili) merhum Hasan Basri Çantay'ın (rahmetullahi aleyh) ve dönemin Maarif Nazırı (Millî Eğitim Bakanı) Hamdullah Suphi Beyin ısrarları sonucu katılmış ve zaten mübarek hayatı boyunca içinde birikmiş, volkan gibi kükreyip duran vatan sevdasını şiire dökmüş, 725'inci olarak katıldığı yarışmayı 12 Mart 1921 tarihinde, biláistisna tüm milletvekillerinin coşkun alkışları eşliğinde ve bizzat Maarif Nazırı Hamdullah Suphi'nin iki kere okuyarak takdim ettiği oturumda birincilikle kazanmıştı...

Ordu için mûsikî ayrı bir önem taşır... Tarih boyunca bu ehemmiyetli işe müdrik olan devletlerin mutlaka askerî marşları olmuştur. Lakin hasseten milletçe asker olan bizim sayemizde bu marşların en kıymetlileri zamanla millî marşlar haline de gelmişlerdi...

İstiklal Marşı da böyledir. Âkif bu şiirini «KAHRAMAN ORDUMUZA» başlığı ile heyete takdim etmişti. Beher lirası, bugünkü Cumhuriyet Altını kıymetinde ve Âkif tarafından beray-ı nezaket kabul edilip sonra tamamı Darül' Mesai isimli; kadınlara ve çocuklara iş öğreten, cepheye elbise diken derneğe bağışlanarak millete geri gönderilen 500 liralık mükafat da Türk Ordusu tarafından verilmişti...

Hamdullah Suphi Bey de Âkif'e istiklal marşı güftesi için rica mektubunda, 'memleketi bu müessir telkin ve tehyiç (heyecanlandırma, çoşturma) vasıtasından mahrum bırakmamanızı...' diye yazmıştı.

Gerçekten de bu şiir (İstiklal Marşı) sayesinde ordu millet bütün ülke şahlanmış ve kısa sürede zaferler peş peşe gelmiştir...

İmdi bu girizgahtan sonra derim ki, #barışpınarıharekatı için neden bir (mehter marşı güftesi olabilecek) şiir yazılmadı?

Sebebi için 'artık millî tehyiçe ihtiyaç kalmamıştır' demek mümkün müdür? Bu hem komik hem de hakikate muhalif bir iddia olurdu. Lakin belki 'asıl sebep, millî heyecanımızı (halkı, askeri, şairleri, aydınlar ve yazarlarıyla) yani millet olarak kaybetmiş olmaktır..' denilebilir.

İşte tam da bu nedenle içinde vatan aşkı kalmış nadir kalemlerin konu hakkında yazması, #barışpınarıharekatı gibi vesilelerle insanlarımızı topyekûn tehyiç edecek güzel ve üstün şiirler yazılmalıydı...

Bendeniz şair geçinenlerdenim. Üstün şiirler yazabilecek kapasitem yok. Lakin kendimi de suçluyorum. En azından üstün şairleri teşvik edecek birkaç mısrayı mutlaka karalamam gerekirdi...

Böyle düşündüm ve aşağıdaki denemeyi yaptım:

Kahraman Ordumuza...

Barışpınarı harekatıyla yürüdün yine,

Garbın en yeni, en vahşi silahlarıyla

Teçhiz edilmiş terör itlerinin üzerine...

Sen zaten hiç bakmadın ki, gelen ne?

Silah değil önünde, Cehennem olsa,

Aldırmaz da gülerek gidersin üzerine

Sen dünyanın gördüğü en kahraman

En mübarek askersin, yoktur üstüne

Mehmedim üzülme neden gelmiyor,

Ardından millî tehyiç ile çokca dualar

Kader böyleymiş büzüldü o dudaklar

Varsa yoksa şimdi adî kahkahalar..

Mehmedim kazan, zafer üstüne zafer

Kahrolsun büyük-küçük Şeytanlar

Sen kazandıkça gürleyecek ezanlar

Beğendiyseniz bütün platformlarda mehmetçiğimize destek mahiyetinde ve Allah rızası için paylaşınız... Beğenmedi iseniz daha güzel ve üstün şiirler yazmaları için 'bakın bu kötü şiirlere bizi mahkûm etmeyin' diyerek büyük şairleri harekete geçirin...