Çok arzu etmesine rağmen, Meclis’teki sayısal dengeler nedeniyle AK Parti’nin gündeme getiremediği başkanlık sisteminin, MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından tartışmaya açılması kafaları karıştırdı.

Çok arzu etmesine rağmen, Meclis’teki sayısal dengeler nedeniyle AK Parti’nin gündeme getiremediği başkanlık sisteminin, MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından tartışmaya açılması kafaları karıştırdı.

Başta CHP olmak üzere bazı siyasi çevreler, “Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü” misali Bahçeli’nin bu çıkışını kıyasıya eleştiriyorlar.
Oysa doğru okunduğunda Bahçeli bu çıkışıyla, sadece yaşadığımız sistem karışıklığının giderilmesinin değil, bölgemizdeki ekonomik ve siyasi istikrarsızlığın zirve yaptığı bir dönemde Türkiye’nin önünün açılmasını da sağlamış olacak.
Gelin işin bu yanını biraz açalım:
Aslında adı konmamış olsa da, dünya devleri yakın coğrafyamızda 3. dünya savaşının provasını yapıyorlar.
Suriye iç savaşıyla başlayan ve DAEŞ’in Musul dahil Irak’ın büyük bölümünü de ele geçirmesiyle başlayan süreçte; ABD’den AB’ye, Rusya’dan Çin ve İran’a dek tüm ülkeler, direkt ya da dolaylı olarak sahada yer alıyorlar.
İş bununla da sınırlı değil; başta ABD olmak üzere, binlerce kilometre öteden gelenler, siyasi çıkar uğruna, Suriye ve Irak’taki iç savaşa müdahil olabiliyor, ancak bu iki ülkeyle toplam 1.261 km sınırı olan Türkiye’yi saf dışı etmeye çalışıyorlar.
Üstelik de bu amaçları için en terör örgütleriyle işbirliği yapmaya dek en çirkin yolları kullanmaktan çekinmiyorlar…
Siz FETÖ’nün 17-25 Aralık 2013 sivil darbe girişiminin ardından, 15 Temmuz 2016 askeri darbe girişiminin bu süreçten bağımsız olduğunu mu düşünüyorsunuz?!
Ya da, PKK’nın Güneydoğumuzda giriştiği ve birçok ilçeyi yakıp yıktığı o çılgın kalkışması ve FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlığının ardından zirveye taşıdığı terör eylemlerinin bu niyetten bağımsız olduğunu mu düşünüyorsunuz?!
Daha ileri gideyim, Musul harekatının arefesinde Irak merkezi yönetiminin Türkiye’ye karşı takındığı hasmane tutum da, bu niyetin dışında mı sizce?!..
Siz düşünedurun… Ortadoğu’da sınırlar yeniden çiziliyor ve Türkiye’nin bu sürecin dışında kalması hedefleniyor!..
PKK’nın ve FETÖ’nün devreye sokulması da, İran’ın Irak üzerinden Türkiye yüklenmesi de bu yüzden…
İşte Bahçeli’nin çıkışı, tam da böyle bir ortamda gündeme geliyor. Çünkü Bahçeli, hem yakın coğrafyamızdaki bu oyunların farkında, hem de bu kaos sürecinin daha yıllar alacağının...
Bahçeli ayrıca, güçlü bir liderlik olmaksızın Türkiye’nin bu oyunlarla baş edemeyeceğinin de farkında. İşte bu yüzden hiç gündemde değilken güçlü bir liderliğin önünü açan başkanlık sistemi meselesini gündeme taşıdı.
Kim ne derse desin; başörtüsü sorununun çözümünde anahtar rol oynayan Bahçeli, son çıkışıyla da sistem sorununun çözümü konusunda önemli bir aktör olarak öne çıktı. Bahçeli, Türkiye’nin önünü açan bu tavrıyla da bence, liderlik kariyerinin en önemli kararını vermiş oldu.